Sohbet Odaları
  Ekart
  Forum
  Güzel sözler
  Hazır mesajlar
  Rüya Tabirleri
  Şiirler
  Şarkı Sözleri
  Fal - Burçlar
  Komik Videolar
  Oyun
  Hikaye
  Fikra
  Şifalı Bitkiler
  Gazeteler
  Komik Sözler
  Komik Mesajlar
  Msn Resimleri
  Msn Ifadeleri
  Msn Adresleri
  Programlar
  Iddaa
  Oyun Hileleri
  Radyo
  Güzel sözler
  Sevgi Mesajları
  Aşk Hikayeleri
  Aşk Şiirleri
  Hazır Aşk Mektupları
  Hazır Sms
  Hazır Mesaj
  Aşk Sayfaları
  Komik Animasyonlar
  Komik Fıkralar
  Komik Yazılar
  Komik Karükatürler
  Komik Videolar
  Komik Resimler
  Komik Sesler
  Kamera Şakaları
  Komik Sözler
  Yemek Tarifleri
  Bebek Resimleri
  Bebek Isimleri
  Kalori Cetveli
  Güzellik Estetik
  Pratik Bilgiler
  Kilo vermek
  Makyaj
  sanalkahve.com/msn
  sanalkahve.com
  sanalkahve.com
  sanalkahve.com
  sanalkahve.com
 
  Aşk Hikayeleri, Aşk Hikayesi
 
    aşk çiçeği
    aşklar üşürken gelirdi
    acılar karla kaplanırken
    aptal kral
    ay gülüm
    bagaj içinde yolculuk
    benim dünyam
    benimle gel
    ben derdimi kime anlatayım
    biriciğim
    canım
    can çiçeği
    ceylanlar
    emi
    erkekler
  sevginin gül rengi
  gerçek aşk
  genç adam
  gülümse
  gurbet çiçekleri
  gurbet ve tutkular
  ıslak odanın misafirleri
  iki gözlüm
  kadınlar
  kadın
  karmaşa
  konuşun benimle
  masal
  melekler bile ağladı
  mutluluk
 
Aşklar Üşürken Gelirdi
 
Vakit ilerledikçe kent ışıkları da sesleri gibi kaybolmaya başlamıştı.Şehir kaplumbağa gibi korkulardan kaçmak için sığınmıştı kabuğuna..Hava çok soğuktu.Çatı katımdan görünen pencerelerin arkası buğulanmıştı.Camların kenarları buz tutmuştu. Ellerim çok üşüyordu elimde eldivenlerim vardı ve yazmaya çalışıyordum. Ayağımdaki kalın babadan kalma postallar bile ayaklarımın morarmasını engelleyemiyordu. Soğuğu düşünmemeye çalışarak daktiloya vuruyordum parmaklarımı. Daktilom yatağımın üzerindeydi ben yerde oturup yazıyordum.Yazmalıydım.

Zaman zaman tek odası ve bir küçük küvetli banyosu olan çatı katımın bir yerine gözüm takılır ve ne kadar zaman bilmem sanki orayı hiç görmemiş gibi bakar bakardım. Giysi dolabım -gerçi ona dolap bile denmezdi ya-kumaştandı. Çoğu zaman kapamazdım fermuarını da. Dağınıklığını saklayacak kıyafetim olmazdı ki hiç.Varım yoğum bu tek odalı kat, daktilom, yatağım ve biraz ıvır zıvırdı. Yazardım, parmaklarım acırdı daktilonun tuşlarına vururken.Tuşlar sertti ve ben vururken sanki acı çekermiş gibi kesik kesik inlerlerdi. Yanlış vuramazdım onlara. Herşeyimdi yazılarım beni kurtaracaktı onlar. Belki ilerde bir yazar olurum diye gündüz bir bulaşıkçıda çalışır, gece yazardım.

Ve bir kadın severdim üşürken. Her sabah aynı duraktan aynı otobüse binerdik.Hiç yüzüme bakmazdı.Her sabah aynı saatte aynı yerden binerdik otobüse ama hiç bakmazdı. Başı önde belki işi -belki baka birşeyi işte- düşünür gibi gözükürdü. Hiç konuşamazdım. Ellerim ceplerimde bakardım sessizce başını kaldıracak mı diye.. O hiç bakmazdı. Bulaşıkçıya varır varmaz yıkamaya başlardım akşamdan kalmış bulaşıkları. Üşürdü ellerim. Yazdıkça umudum tükenirdi. Yazdıkça düşüncelerim benim içimden çıkmak için savaşır olurdu .Git derdi bir yanım. Gece ışıkları yanmayan şehre git.

Yemek servisine de başlamıştım. Sabah bulaşık yıkardım, öğlenleri genelde yemek ısmarlayan çok olurdu, kıramazdı onları ustam gönderirdi beni servise.

Acaba hiç tanınmazmıydım diye düşünürdüm Ozan Yıldız\'a rastlamasaydım diye düşünüyorum bu sıralar. Keşke diyorum o ölmeden ona duyduğum saygıyı sevgiyi biraz daha anlatabilseydim, Beni bulaşıkçıyken tanıyıp bu yazarlık günlerime getiren o, yıllar öncesine kadar bana babalık eden adama..

Ve bir pişmanlığım, bir keşkem daha var. Duraktaki kızı keşke bir daha görebilseydim. O kendini öldürmeden önce keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim. Belki de aşklar ben üşürken gelirdi...
 

Bu Hikaye yi Arkadasina Gonder