Ya İçindesindir Aşkın, Merkezinde
Ya da Dışındasındır, Hasretinde
Ey Aşk ! Gel de nereden gelirsen gel.
Bir taş nehre düşmeye görsün,
Pek anlaşılmaz etkisi.
Hafiften aralanır dalgalanır suyun yüzeyi.
Belli belirsiz bir tıp sesi çıkar,
Duyulmaz bile akıntının ortasında,
Kaybolur uğultuda.
Ama bir de göle düşsün aynı taş…
Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur.
O taş var ya o taş, durgun suları savurur.
Taşın suya değdiği yerde evvela bir halka peydah olur;
Halka tomurcuklanır, ol tomurcuk
çiçeklenir, açar da açar, katmerlenir.
Göz açıp kapayıncaya kadar,
Ufacık bir taş ne işler açar başa.
Tüm yüzeye yayılır aksi,
Bir bakmışsın ki her yeri kaplamış.
çemberler çemberleri doğurur,
Ya ki en son çember de kıyıya vurup
Yok oluncaya dek.
Nehir alışkındır karmaşaya, deli dolu akışa.
Zaten çağlamak için bahane arar ya,
Hızlı yaşar, çabuk taşar.
Atılan taşı içine alır; benimser,
Sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla.
Karışıklık onun doğasında var, ne de olsa.
Ha bir eksik ha bir fazla.
Gel gelelim göl hazır değildir
Böyle aniden dalgalanmaya.
Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye,
Ta dibinden sarsmaya.
Göl taşla buluştuktan sonra
Bir daha eskisi gibi olmaz, olamaz.
Ya İçindesindir Aşkın, Merkezinde
Ya da Dışındasındır, Hasretinde