*..... Kırkıncı evlilik yıldönümleriydi... Güzel bir
akşam yemegi ve
ardından güzel ve romantik bir film ve gece olmuştu.
Beraber yine aynı yastığa başlarını koyarak
uyudular...*
*Gece sabaha karşı uyanan kadın eşini yanında
göremedi. Mutfaktan hafif
bir ışık geldiğini farketti. eşi mutfakta masada
oturuyor ;
yanıbaşında içinde çok az kalmış bir şişe viski,
bir elinde bardak
diğerinde sönmek üzere bir sigara,
gözleri küllüğün içindeki küllere ve izmaritlere
dalmış derin derin
düşünüyor.
- ' Hayırdır tatlım uykun mu kaçtı? Bu saatte ne
yapıyosun burda?'*
*Adam irkilerek kendine geldi ve eşine baktı, sonra yine
dalgın dalgın
konuşmaya başladı;*
*- 'Hatırlıyor musun kırk yıl önceydi. Annenlerin
evde olmadığı bir
gece beni eve almıştın. Üzerinde çiçek motifli
kırmızı bir elbise
vardı, çok hoş bir parfüm sürmüştün. O gece çok
eğlenmiştik...'*
*Aradan onca uzun zaman geçmesine rağmen eşinin o geceyi
en ince
detaylarına kadar hatırlaması karşısında kadın çok
mutlu olmuş yüzünde
tatlı bir tebessüm ve sevgi ifadesiyle kocasının omzuna
başını koymuş
her tavrıyla ' hadi devam et ' havasına
girmişti.*
*Adam yüzünde hafif acı ve kahreder bir ifade ile devam
etti :
-' Sonra annen bizi yarı çıplak yakalamıştı ve
bana bu rezilliği,
seninle evlenerek temizlemezsem beni hapislerde kırk yıl
süründüreceğini söylemişti...'*
*Biten sigarasını küllüge bırakıp yeni bir tane
yaktı ve deriiiin bir
nefes çekerken kadın dayanamadı;*
*-' Evet , Devam et'*
*-' Bu gün çıkmış olacaktım'
Etiketler: Nevval