Ansızın girdin hayatıma..Ne bir ışık ne bir ses..
Günden güne eriyen buz tanesi gibi ne bir hışımda oluverdi ne de araya zaman girip uzaklaşıp bitti..
Bir daha da görmedim seni…
Öyle bir zamanda karşıma çıkmıştın ki..Gelmekle gitmek arasında sekip durdum. Gelmek istesem hep bir engeller çıkıverdi! Mecbur gittim.. Ya da öyle sandım demeliyim. Sanaysa yazılan bu yazı sanırım gitmeyi de becerememişim !
Olmaz dedim..
Olamaz…
Her gece yatmadan önce dualar karşıladı beni. Başladı seni düşünme senfonisi.. (:
Ardından görülen rüyalar..Ve annemin “hadi kalk” diye söylenişi..!
Yaşamak zor zanaat kardeşim.
Hayat klişeleşmiş evet!
Her şeyin üst üste gelişi bir de…
Bir de seni görememek işte !
Elimi versem kolumu kaptırıyorum yüzmek istesem bilerek boğuluyorum bir çukur görsem içine atlıyorum! Düşünüyorum..Acaba ben ne yapıyorum ?!
Sanırım gerçekten özlüyorum..
İdeallerim hayallerim isteklerim var.Gerçekleşmeyi bekleyen umutlarım var benim.Hayatımın içinde sana da yer var! Hey sen evet sana diyorum!! Of gene boşuna sesleniyorum ..!
Ansızın girdin hayatıma çıkarmak istesem de olmuyor..
Lanet olasıca..Ne işin var dünyamda ?
Yaşamak zor zanaat kardeşim. İsteklerin seninle zıtlaşıyor. Aynaya baktığın yüz değil seninkisi..İçindekini kimse göremiyor…
…
Sonsuzluğa uzanan yolda bir Yağmur damlasıydım.. Sen üstüme bastın ben yılmadım! Sen üstüne yağmayayım diye şemsiyeni açtın ben daha da inatlaştım rüzgarımla şemsiyeni kırdım! Sen bağırdın ben üstüne yağdım..Sen küfrettin ben gene üstüne yağdım! Sonunda pes ettin ve Yağmur ´un tadını çıkardın! Biliyor musun işte o zaman dünyanın en mutlu insanıydım!
Etiketler: Nevval