Buğulu bakışlarına çiğ düşmesin baharda,
Gözlerin sustuğunda bırak yüreğin konuşur olsun,
İçinden geldiği gibi…
Tomurcuklar çiçeğe durduğunda,
Meyvesi yasak olmasın gibi.
Tadı sen olsun biraz mayhoş,
Biraz da ekşi olsun istersen
Ama ruhu senden olsun yeter ki…
Yosun kokulu saçların savrulduğunda
Yüzümü yalayıp geçsin, bırak kolun yastığım olsun.
Dağıt saçlarını üzerinde yatayım döşeğim gibi…
Yanağıma değdiğinde yanağın,
Dudakların badem tadında gibi…
Tadı sen olsun, biraz mayhoş,
Biraz da ekşi olsun istersen,
Ama senin dudakların olsun yeter ki…
Karanlık aydınlığa durduğunda
Elin elime kelepçe olsun,
Ebede mahkûm gibi…
Tenin tenime değdiğinde vücudum titresin,
Sarhoş olayım şarap içmiş gibi.
Tadı sen olsun, biraz mayhoş,
Biraz da ekşi olsun istersen,
Ama senin sunduğun olsun yeter ki
Yüzüne güneş doğsun güldüğünde
Yanağında gamze olsun
Güle inat açmış gonca gibi.
Dil dudağa değdiğinde kızarsın
Zehir sunsun bal gibi.
Tadı sen olsun, biraz mayhoş,
Biraz da ekşi olsun istersen,
Ama ölümüm senin elinden olsun yeter ki…
Kirpikler kaşa değdiğinde
Zeytin gözlerini kapatır olsun
Yüreğime saplanan ok gibi…
Gözlerim senden başkasını görmesin,
Hayatım sana aksın su gibi…
Tadı sen olsun, biraz mayhoş,
Biraz da ekşi olsun istersen,
Ama doğuşum senden olsun yeter ki…
Etiketler: Nevval