Davullarla, zurnalarla uğurladın beni Asker Ocağına, elimde bir valiz, bir de ceketim vardı.
Kalın kazaklarımı koymuştun; oğlum oralar soğuk olur, üşütme diye.
Ana kucağı derler Asker Ocağına. Gerçekten öyleymiş. Üşümüyorum annem.
Demiştin ya kendine iyi bak oğlum diye, babama da söyle; insan tek kalınca üzülür, içlenirmiş
Biz burada binleriz, on binleriz annem. Hepimiz ana baba çocuğu, Askeriz, MEHMETCİĞİZ annem…
Dağlarımızı saran çakallardan temizlemeğe çalışıyoruz annem,
Yıllarca Kardeş bildiklerimizde, belki aynı fırından ekmek yediğimizden,
Aynı vatanın havasını yıllar yılı soluduğumuzdan,
Şimdi nifak tohumları ekenlerin hizmetinde olanlardan,
Biz dimdik ayakta, çakı gibi askeriz. NEFERİZ ANNEM…
Az kaldı annem.30 gün… Sonra hep birlikte olacağız. Vatan borcumu bitirip sizlere kavuşacağım.
Annem, benim pamuk annem babama söyle kurbanımı, aslan oğlunun koçunu unutmasın…
Buralarda düşman uyumuyor annem. Gecemiz gündüzümüz kalmadı, Sakın, sakın şikayet ettim zannetme... Biraz önce postallarımı boyadım, silahımı temizledim.
Vatan toprağında, Şırnak’ ta Nöbetteyim, beklemedeyim, sınırdayım annem…
Birkaç gündür yoğunlaştı it sürülerinin saldırıları annem,
Ama sen üzülme, ağlama annem, beni bugünler için yetiştirmedin mi?
Hani çok sevdiğim siyah montum vardı ya; sakın kimse giymesin diye tembihlediğim.
Kardeşim, Ahmetim çok severdi, bırak giyinsin… kader bu belki döner, belki hiç dönemem..
Yirmi kişiyle uğurladığın, hasretiyle yandığın, ASKER oğlunu belki binlerle karşılayacaksın Annem…
Haziran 1995 gece yarısı, saldırıya uğradım, Kurşun yedim, Ölmedim annem.
Parola VATAN, İşareti NAMUSTUR derdin. Namusum uğruna can verdim annem.
Bana verdiğin tertemiz, helal sütüne layık olmaya çalıştım, düşmana, kalleşe yol vermedim
Ben ölmedim annem. Metinler, Mehmetler, Ahmetler Süleymanlar, Yunuslar, Yusuflar…
Kısaca MEHMETCİKLER ölmez. Hakkını helal et benim canım annem…
Annem; YARİME söyle beni beklemesin, karalar bağlamasın beyaz duvak yerine,
Bana kısmet değilmiş onunla bir yuva kurup, aynı yastığa baş koymak, çocuklarımızı büyütmek…
Annem söyle ona; dünyada istediğim tek şey; işten geldiğim zaman evimin kapısını onun açmasıydı...
Söyle ki; ondan ve hayallerimden ayrılmama sebep olanlar, Mardin’de, Şırnak’ta ve Ankara’dalar…
Benim milletimi temsil ediyorlar mecliste. Çakallar düz ovaya indiler, siyaset yapıyorlar annem…
Biz askerlikten kaçmadık, Kantinde askerlik yapmadık,
Düzmece rapor alıp, askerlikten de muafta tutulmadık.
Biz, Biz hiçbir zaman YAN GELİP Yatmadık, KELLE olmadık, ŞEHİT olduk annem...
Al Bayraklara sarılı, küçük bedenlerimizle dev olduk, geçit vermedik.
Biz Vurulduk ama BİTMEDİK annem…
Bayramlarda elini öpmeğe gelemiyorum, Üzülme Annem, ama sen sakın beni ziyaretsiz bırakma, Biliyorsun ŞEHİTLER; Şehit olunca değil, UNUTULUNCA ÖLÜRMÜŞ, sen sakın beni unutma!!!
Başını dik tut, Onurlu, gururlu ol, sen ŞEHİT annesisin… Ağlayıp, kalleşleri sevindirme…
Üzülme, ben hep sizinleyim; otobüste, dolmuşta, evde ve dükkânda… Kısaca Yüreğinizdeyim…
Bekleme beni güzel annem… sizlere hem çok yakın hem de çok uzaklardayım…
Dönemem, gelemem, sizleri bir daha göremem annem… Sana sarılıp artık öpemem.
Hakkını helal et annem. Sen de; vatan toprağım, güzel insanlarım…
Dedim ya; Ben ŞEHİDİM, Bingöl Dağlarında, Gabar’da, Şırnak’ ta, Nusaybin’de, Van’da,
Vatanın her karışındayım. Artık Tüm Türkiye’nin Şehidiyim…Görevimi tamamladım annem…
Evim, artık EDİRNEKAPI şehitliği… Mermerden Mezar taşım. Başucumda iki resim; biri Ay yıldızlı bayrağım, diğeri benim resmim. Üstünde al al açan çiçeklerim. Toprağa düştüm Çiçek oldum… Çiçeklerimi soldurma annem…
Etiketler: Grafiker 07