“ Keşke “ dediklerimiz “ iyi ki” , “ iyi ki ” dediklerimiz “ keşke “ oldu. “ Aşk “ dediklerimiz “ ayrılık “ , “ ayrılık “ sandıklarımız en büyük vuslatımız oldu. Tırnak içine alıp da üzerine düştüğümüz ne varsa, altında kaldık yanlış yaklaşımlarla. Gözün gördüğünü gönül görmedi, gönlün gördüğünü göz inkâr etti. Tutarsızca sevip, fütursuzca tanıştık vedalarla. Daha “ İyi ki tanımışım seni. “ demenin tadına varamamışken, “ keşke sevmeseydim seni. “ benzeri cümleleri doladık dil...imize. Olmuyordu, olmayacaktı ama zorladık. Dinlemedik ustaları… Delik deşik olmuş kapıların eşiğine, umutlarımızın beşiğini bağladık. Ya çok sallandık, ya da hiç sallanmadık. Koca bir yürekle, sevmeye odaklıydık; her türlü koşula, her şekilde cefaya vardık. Sallanmadık… Bir eli sıkıca tutup hiç bırakmamaktı niyetimiz. Sadece bu kadardı. Uzanan her eli tutulacak el sandık, o ellerin tersiyle bir kenara atıldık… Atıldık, satıldık, yanıldık ama atan, satan, aldatan olmadık…