Dyojen’e bir adamin ne kadar akilli oldugunun nasil anlasildigini sordular.
Yaniti kisa oldu;
“Konusmasindan” dedi. Bir soru daha sordular “Peki adam ya hiç konusmazsa”
Dyojen’in yaniti bu kez söyle oldu
“ O kadar akilli olani henüz yok dünyada.”
Sokrat Ölüme mahkum edildiginde, esi:
- Haksiz yere öldürülüyorsun, diye aglamaya
baslayinca, Sokrat:
- Ne yani, demis. Birde hakli yere mi
öldürülseydim!
----------------
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık
Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin?
Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından;
Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayis ve
felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta
zenginliginden baska hiçbir seyi olmayan kibirli bir adamla
karsilasir. Ikisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün degildir...
Magrur zengin, hor gördügü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara
çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karsiligi verir:
- Ben çekilirim!!
----------------
Bir semsiye tamircisi, yazmis oldugu siirleri
incelemesi için
Sheaksper'a gönderdiginde, ünlü yazarin cevabi su olur:
- Dostum siz semsiye yapin, hep semsiye yapin,
sadece semsiye yapin..
----------------
Meshur bir filozofa:
- Servet ayaklarinizin altinda oldugu halde neden
bu kadar fakirsiniz, diye soruldugunda:
- Ona ulasmak için egilmek lazim da ondan, demis.
----------------
Dostlarinda biri, Fransiz krali 15. Lui' ye:
- Majesteleri, demis. Akil vergisi almayi hiç
düsündünüz mü? Hiç
kimse budalaligi kabul etmeyecegine göre, herkes böyle
bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alayli alayli gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabini vermis.
Bu bulusunuza karsilik,sizi akil vergisinden muaf tutuyorum.
----------------
Kulaklarinin büyüklügü ile ünlü Galile' ye
hasimlarindan biri:
- Efendim, demis. Kulaklariniz, bir insan için
biraz büyük degil mi?
Galile:
- Dogru, demis. Benim kulaklarim bir insan için
biraz büyük ama,
seninkiler bir esek için fazla küçük sayilmaz mi?
----------------
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir
muharebede tenkide kalkisip parmagini harita üzerinde gezdirerek:
- Önce surasini almaliydiniz, sonra buradan geçerek ötesini
zaptetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye baslayinca, Napolyon:
- Evet, demis. Onlar parmakla alinabilseydi dedigin gibi yapardim.
----------------
Bir toplantida bir genç M. Akif küçük düsürmek için:
- Affedersiniz, siz veteriner misiniz? demis. M.
Akif hiç istifini bozmadan su cevabi vermis:
- Evet, bir yeriniz mi agriyordu?
----------------
Idam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyecegin bir sey var mi? diye sorduklarinda:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!
----------------
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanli padisahi gibi
sefere çikacagi yerleri gizli tutarmis. Bir sefer hazirliginda,
vezirlerinden biri israrla seferin yapilacagi ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sir saklamayi bilir misin? diye sormus.
Vezir:
- Evet hünkarim, bilirim dediginde, Yavuz cevabi yapistirmis:
- Bende bilirim.
----------------
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans
topraklarinda ilerlerken, kesfe gönderdigi askerlerden biri huzuruna gelip
telasla:
- 300 bin kisilik düsman ordusu bize dogru yaklasiyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der:
-Bizde onlara yaklasiyoruz.
----------------
Bir filozofa sormuslar: Sansa inanir misiniz?
Filozof: Evet, yoksa sevmedigim insanlarin
basarisini neyle açiklardim
------------------------------
seytanin mali
Gafil bir adam bir seyhin kapisina vardi, Seytan'dan bir hayli sikayetçi oldu. "Seytan beni yoldan çikartiyor. Beni kandirip dinimi, ahiretimi mahvediyor. " dedi. Seyh de ona dedi ki: "Ey genç adam, senden az önce seytan gelmisti buraya. O da senden bikmis, usanmis. Ona yaptigin zulümleri anlatip sikayet ediyordu. Diyor ki: "Dünyanin hepsi benim malimdir. O benim malima göz koymaya, kendi mülkümü elimden almaya çalisiyor. Ben de bu yüzden onun dinine saldiriyorum. Bana zarari olmayan, malima göz dikmeyen adamla benim ne isim olsunki!"
Etiketler: KISSADAN HISSELER