Şimdi senin üşüyen gözlerinle izliyorum dünyayı
Koyu bir bulut esniyor- seni uyumadan önce
Denizsiz kentin karanlık yollarında ışıyorsun
Kül yazıyor, sen bozuyorsun
Körpesin kar tanesi…
Ve hep öyle kalacaksın;
Daima genç ve masum…
Şimdi yangınsın,
Sen gibiler böyle alev alev yürür cennete…
Bir gecede uzar gümüş saçların,
İpekten daha ipek
Bahardan daha taze…
Görmediğim gözlerinle izliyorum dünyayı
Bu gece –nice sonra denizsiz kentin sokaklarında koşabileceksin
Ne bir ıstırap var kristal topuklarında
Ne de başucundakilerin gözyaşı ile yıkanıyor tenin.
Bu gece, kısa ve sancılı geçmişini aklıyorsun gride.
Sokak lambalarından topluyor kimisi gözyaşlarını
Ve artık kış onlara daima seni anımsatacak
Ama sen rüzgâr gibi hürsün bundan böyle;
Hürlüğün kimisine çok acı verecek.
Ben senin gözlerinle izliyorum dünyayı –görmediğim gözlerinle
Kar tanesi! Anne-sütü gibi helâl yağıyorsun bu gece.
Tanrının tahtında meleklerle yan yanasın
Biliyorum onlar gibi beyaz, pür-i nur;
Işık yapraklı bir ağaçsın artık,
Kanatlarında zamansızlık yüklü ak kuğu,
Zannederler ki, düşer kar taneleri;
Oysa uçuşur onlar;
Ve konarlar bir kuşun konduğu gibi.
Bari, mevsimden mevsime anneciğinin penceresine kon emi…
Etiketler: KuZeY007