Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir...
Tutuşup: kül olan ocaklarından,
Şahlanıp: köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır.
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir...
Tarihin dilinden düşmez bu destan:
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir...
Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlısında görenlerindir...
Ezanımdan alışıp tekbîre,
Buldunuz mutluluk, imanımla...
Vatan ettim sizi ey topraklar
Beş vakit damgalayıp alnımla.
Her karış toprağı sulandı kanla
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Bedeli ödendi sayısız canla
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Allah allah oldu ilk sözlerimiz
Düşman tanımadı öfkelerimiz
Bayrak ezan idi simgelerimiz
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Vatan namustur, Vatan şereftir,
Vatan korunacak tek hedeftir
Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak, bin defa ölürüm de adına
leke sürdürmem. Gururdur, namustur bayrak ve sancak, Aksa
da kanım korkma; haini
güldürmem!