Gosterilen 1 - 4 arasi, toplam 4 Blog mevcut.
Farkında Olmalı İnsan... Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı. Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen... Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını Fark Etmeli. Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını Fark Etmeli. Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu Fark Etmeli. Henüz Bebekken 'Dünya Benim!' Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların 'Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum İşte!' Dercesine Apaçık Kaldığını Fark Etmeli. Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli. Baskın Yeteneğini Fark Etmeli Sonra. Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini, Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini Fark Etmeli İnsan Ve Ölmeden E vvel Ölebilmeli. Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini Fark Etmeli. Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu Fark Etmeli. Ve Ona Göre Yaşamalı. Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü Fark Etmeli. Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını Fark Etmeli. Eşine 'Seni Çok Seviyorum!' Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü Fark Etmeli. Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu Fark Etmeli. Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini Fark Etmeli. FARK ETMELİ. Ömür Dediğin Üç Gündür, Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür, O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.
|
KeyifSizZ
Gönderme zamanı 07/05/2009 20:12:44
|
Şarkılar Öksüz Bir Çocuk gibi Büyürken İçimde...Denizlerin Mavisini Gemiler Çalar..Sancısını Duyarsın Yalnızlığımın...Beklemek te sevmek kadar acı bir günahtır..Sen Aldırma bana , yalan kimliğim hükümsüzdür yazdıklarıma...
Bazen İnsan; Bağırmak istiyor Birine... Bağırdığında Kırılmayacak Birine, Ardından Çocuk Gibi Sıkıcasına Sarılabilecek Birine... İki Damla Yaş Düşürebileceği Omuzları Olan Birine....
Bir gidişin ardından batan güneşe takıldı gözlerim . . Yalnızlığımı sırtlanıp geldiğim bu şehirde; koynunda depremleri taşıyan deniz gibi Sustum ! . .
Kabullenmek, törpülüsede yaramı kabullendim . . Kara bir diken gibi Yuttum ! . .
Suskunluğum haykırmak isterken delicesine, İçime yığılıp öylece kalakaldım ! .
Yağmur ve martılar, ne kadar klasik bir İstanbul manzarası. Vapurdan denize atılan sigaralar Şemsiyesi olmayan bir benim sanki Arkada can yakan bir melodi Birilerinin gelmesini bekledim Kimse gelmedi. Böyle zamanlarda 'buruk' kelimesini çok sevdim. Salatada yenmeyip ayrılan buruşmuş domatesler gibi. Sonra da ben gittim, arkama bile bakmadan. Şehir kadar pis ve gri bir otobüse binip. Hava kararana kadar inmedim. Şemsiyesi olmayan bir bendim sanki.
Her gidişine ayrı anlam yüklüyorum. Yapma Allah aşkına; ya hep kal benimle söz etme gidişlerden ya da silinsin isminde cisminde. Oynama benimle dengemi bozuyorsun. Aşkı yaşayacak yürek bırakmıyorsun insanda. Böyle değildin sen ne oldu sana. Bittiyse heyecanın bileyim bende. seni çok seviyorum diye başlayan ve ama ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım. Seviyorsan seviyorsundur aması olmaz bu işin. Üstelik. bir cümlede ama varsa bir önceki yargının bir hükmü yoktur artık. Seni çok seviyorum ama birlikte olmamız imkansız. Ya ya imkansız diyebiliyorsan eğer sevmiyorsun demektir. bahanelerin arkasına sığınma. İnsanların hayatına sorgusuz sualsiz girip darma dağan eden sonrada hiçbir şey söylemeden gitmeye çalışanlardan nefret ediyorum. Böyle misin sende, gerçekten gitmek mi istiyorsun? Yürekli ol biraz hadi konuş söylemek istediğini söyle iki çift sözü hak etmedi mi bu aşk? yaşanılan bunca şeye hiç mi saygın yok. Ah ben niye yanılıyorum hep, niye tam işte bu dediklerim sömürüyor aşkımı? biraz daha mı katı olmalıyım, biraz daha mı kapalı tutmalıyım kapılarımı? bazen bu dünyadan olmadığımı düşünüyorum. Bu devrin adamı değilim. Oyun çeviremiyorum, hesap yapamıyorum, bana ait olmayan kişiliklere bürünüp bir plan dahilinde hareket edemiyorum. İnsanız biliyorum hepimizin zaafları var hepimiz egolarımıza boyun eğebiliyoruz. İyi de hep beni mi bulacak bunlar. Hiçbir kaygıya yer vermeden hiçbir hesabı düşünmeden açsaydın eğer bana yüreğini, o zaman görürdün bir aşkın nasıl bir efsaneye dönüşülebileceğini. Sen gözlerini kapıyorsun bir sen varsın başka hiç kimseye bakmıyorsun. Her şey senin çevrende şekillenmeli her şey sana göre düzenlenmeli. Beceremiyorum kusura bakma. Şimdi gidiyorum. Aşk tam teslimiyet ister. Kendini aşkın kollarına ya bırakırsın ya da bırakmazsın. Bir yanım dışarıda kalsın dediğin nokta da aşkı boğarsın, yok edersin o güzelim duyguyu. Bu yüzden hep cesurların işidir aşk… Kaçışları, yalanları, aptalca oyunları kabul etmez. Aşk saf duru insanları sever. Kafasında bin bir tilki dönenler aşkı yaşayamaz, isteseler de yaşayamaz. Arınmalısın. En saf en duru haline dönmelisin ki yaşayabilesin aşkı. Kısacası sevgilim sana göre değil bu iş. Senin yolun açık olsun. Hadi hadi git şimdi, git ki ben yaşayayım seni, ben seveyim seni. Yokluğun beni boğuyor ama olsun bunu bilmek bile bana huzur veriyor. Bırak sevgilim bırak, bırak ki aşk yakışanda, aşk bende kalsın…
|