REKLAM
stroyy
PROFIL   RESIMLER   BLOGLAR   MISAFIR DEFTERI   ARKADASLAR   FAVORILER   VIDEOLAR  
 


Gosterilen 10 - 18 arasi, toplam 21 Blog mevcut.


<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  1 | 2 | 3 | Ileri >  Son >>


Einstein ve şoförü
Gönderme zamanı 01/29/2009 18:51:59

Einstein ve şoförü

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a;

"Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.

Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulunmuş:

"Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.", "o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim."

Şoför, gerçekten çok başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan tüm soruları doğru yanıtlamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:

"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" demiş.

Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş:

"Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile yanıtlayacak."

Etiketler: Einstein Ve şoförü


Yeniden doğmuş
Gönderme zamanı 01/29/2009 18:48:48

Yeniden doğmuş

Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krızi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir hayal görüyor. Azraili görüyor ve soruyor:

"Benim saatim geldimi?"

Azrail cevap veriyor:

"Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve de 8 günün var".

Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdittiriyor, dudaklarını doldurtturuyor vs. Yeniden doğmuş gibi oluyor.

Daha uzun bir süre yaşıyacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatin değdiğini düşünüyor. Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyor ki ambulans çarpıyor. Ölüyor.

Cennette Azrail'e soruyor:

"40 seneden daha fazla yaşıyacağımı sanıyordum! Neden ozaman bana o ambulansın çarpmasını sağlayıp, beni öldürdün?"

Azrail cevap veriyor:

"Kız, ben seni hiç tanıyamadım!"

Etiketler: Yeniden Doğmuş


İmtihan
Gönderme zamanı 01/29/2009 18:45:50

İmtihan

Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:

"Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? "

Doktor:

"Bir küveti su ile dolduruyoruz. sonra hastaya üç şey veriyoruz. bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?"

Adam:

"Hmmm! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük."

"Hayır", der doktor. "Normal bir insan küvetin tıpasını çeker."

Etiketler: İmtihan


Bilimsel açıklama
Gönderme zamanı 01/29/2009 18:41:29

Bilimsel açıklama

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.
 
Sobanın neden böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
 
Kimyacı:
"Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış",

Fizikçi:
"Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş",
 
Jeolog:
"Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış",
 
Matematikçi:
"Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış",

Antropolog:
"Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".

Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.

Adam cevap verir:
"Boru yetmedi."

Etiketler: Bilimsel Açıklama


Ne görüyorsun?
Gönderme zamanı 01/29/2009 18:37:41

Ne görüyorsun?

Karı koca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar. Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam uyku sersemidir güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır.

"Ne oldu? Ne istiyorsun?" diye sorar.

"Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle. "

Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir:

"Bunun için mi uyandırdın beni?. Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum, ışıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız."

Karısı tekrar sorar:

"Peki, bu sana neyi gösteriyor?"

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir:

"Teolojik olarak Tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum. Astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu, meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum. Niye sordun bunu bana? Sana neyi gösteriyor?"

"Çadırımızı çalmışlar...''

Etiketler: Ne Görüyorsun


ürkütüçü değilmi ?
Gönderme zamanı 01/25/2009 19:22:18

ARKADAŞLAR  BU RESİM ÇOK İLGİMİ ÇEKTİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM GÖRÜNÜŞTE GÜZEL AMA  GÜZEL OLDUĞU KADAR'DA ÜRKÜTÜCÜ DEĞİLMİ ? Stern%20Smile

Güzel%20Ama%20Güzel%20Olduğu%20Kadar%20da%20Ürkütücü%20Bir%20Görüntü


Etiketler: ürkütüçü Değilmi


Hayata Daİr Yazilan En GÜzel Yazı
Gönderme zamanı 01/24/2009 22:53:10

bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,
yüregin susup,mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını;dağlara dönmeli yüzünü insan..

yeni patikalar yeni yollar seçmeli yüreğini ferahlatacak..
yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak..

hep isteyipte bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa gerçekleştirmeyi denemeli..
her geçen gece ölüme bir gün daha yaklaştığını ve zamanın bir nehir, kendiisinin bir sal olupta, o dursada yolculugun devam ettiğini anlamalı..

baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, değiştirmeye çalışmalı bir seyleri..
küçücük şeylerle başlamalı belki, örneğin bir kaç durak önce inip servisten otobüsten, yürümeli eve kadar, yüregine takmalı güneş gözlüklerini gördüğünü hissedebilmeli..

sağlıgını kaybedip ölümle yüzyüze gelmeden önce değerli olmalı hayat..!
illa büyük acılar çekmemeli küçük mutlulukları farketmek için..

başkasının yerine koyabilmeli kendini..

ağlayan birine
"gül"

inleyen birine
"sus"

dememeli...

ağlayana omuz inleyene çağre olabilmeli..

şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
sevgiisiz soysuz kalarak..

dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
derin bir soluk alıp hapsetmeli kokusunu içine..

güneşin doğuşunu sevmeli..
arada bir seher yeli okşamalı saçlarını..

karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna
fırtınada boranda; öfkesine isyanına ortak olabilmeli doğanın..

bir çocuğun ilk adımlarıyla umutdu;
bir gencin düşüncelerinde geleceği,
bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli..

çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi,
mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli..

ama küçük ama büyük her hayal kırıklığı, her acı;
bir fırsat yaşamdan yeni birseyler öğrenebilmek için..

çünkü hiç düşünmemişsen;
el vermezsin kimseye kalkması için..!

hiç çaresiz kalmamışsan
dermanı olamazsın dertlerin..!

ağlamayı bilmiyorsan;
neşesizdir kahkahaların..!

merhaba dememişsen
anlamsızdır elvedaların..!

ne herkezi düşünmekten kendini,
ne kendini düşünmekten herkezi unutmamalı..!

bilmeli: çok kısa olduğunu hayatın;
hep vermek yada hep almak için..!

sagdece anlatacak bir şeyleri olduğunda değil;
söyleyecek birsey bulamadığındada dinleyebilmeli..!

aklı ve kalbi ile katılabilmeli sohbetlere..

hafızası olmalı insanın;
hiç degilsa aynı hataları aynı bahanelerle tekrarlamaması için..!

soruları olmalı, yanıtlarını bulmak için bir ömür harcayacak..!

dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak..!

herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
ama kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki;
hakkını verebilsin sevdiklerinin,
zaman bulabilsin bir teşekkür ve bir elveda için..!!

yaşam dedikleri bir sınavsa eger,
asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten..

ama

herkezi sevemeyeceğinide herşeyi bilemeyeceğinide farketmeli insan..!

tıpkı herşeye sahip olamıyacağı gibi..

zamanın ninnisinde uykuya geçirmemeli hayatı

(Ç)ALINTIDIR

Etiketler: Hayata Daİr Yazilan En GÜzel Yazı


"Hoşçakal"ımı bırakıyorum yüreğine usulca..!
Gönderme zamanı 01/24/2009 20:18:26

Gerektiği kadar sevilmeli sevgili ve gerektiği kadar verilmeli değer..

Aşk bilmecesinin en kısa sözcüğüdür "acı"..
Ya çekersin uzun uzadıya sancısını...
Ya da acı vererek sevgiliye,çıkartırsın acısını..

Kıyamadım...!

Sözcükler dizildi boğazıma bir bir..
Söylemek istedim,söyleyemedim..

Kıyamadım kıymetlim...!

Yutkundum...
Yutamadım...


Nefesimi zorlayan yerde,tam orda işte,kala kaldı sana dair söyleyeceğim tüm sözler..

"Ya haykırmalıyım tüm gücümle kulağına,ya boğulmalıyım sessizce.."

Artık saat ayrılığı vururken..
Bu kadar mı hızlı kovalardı akrebi yelkovan..
Bu kadar mı sona hızlı yaklaşacaktık..
Bir "elveda" sözcüğü can çekişiyor dilimde...
Bir çıksa ağzımdan,kendime gelecek tüm yaşamım..


"Sen" den ibaretti her şey..
"Sen" den sonrası bir adım sessizlik..
"Sen" den öncesi koca bir çığlık..


Kıymetlim...!

"Hoşçakal" ımı bırakıyorum yüreğine usulca..

Kıymetini bil..!

Etiketler: "Hoşçakal"ımı Bırakıyorum Yüreğine Usulca


Hayatımızdaki Büyük Taşlar
Gönderme zamanı 01/24/2009 18:54:01

            &nb sp;              Hayatımızdaki Büyük Taşlar 


Bu hikaye Northwestern Üniversitesi iş idaresi Master Öğrencileri ile zaman yönetimi dersi Profesörü arasında geçer :

Profesör sınıfa girip karşısında duran, dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, Bugün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı. Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve bu kavanoz doldu mu? diye sordu. Öğrenciler hep bir ağızdan Doldu diye cevapladılar.

Profesör Öyle mi? dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı. Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha bu kavanoz doldu mu? diye sordu. Bir öğrenci dolmadı herhalde diye cevap verdi. Doğru dedi.

Profesör gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü. Gene öğrencilerine döndü ve bu kavanoz doldu mu? diye sordu. Tüm sınıf bir ağızdan Hayır diye bağırdılar. Güzel dedi Profesör kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşalttı. Sonra öğrencilerine dönerek bu deneyin amacı neydi diye sordu. Uyanık bir öğrenci hemen Zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır diye atladı.

Hayır dedi Profesör, bu deneyin esas anlatmak istediği Eğer büyük taşları baştan yerleştirmezsen küçükler girdikten sonra büyükleri hiçbir zaman kavanozun içine koyamazsın gerçeğidir.

Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken Profesör devam etti; Nedir hayatınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayalleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki bir kaçı, belki hepsi. Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir iyi karar verin.
Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiçbir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz. Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir.
 

(Ç)ALINTIDIR

 

Etiketler: Hayatımızdaki Büyük Taşlar




<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  1 | 2 | 3 | Ileri >  Son >>



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***