REKLAM
nevval
PROFIL   RESIMLER   BLOGLAR   MISAFIR DEFTERI   ARKADASLAR   FAVORILER   VIDEOLAR  
 


Gosterilen 874 - 882 arasi, toplam 969 Blog mevcut.


<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  96 | 97 | 98 | 99 | 100 | Ileri >  Son >>


GÜLÜMSE
Gönderme zamanı 03/12/2009 12:47:35

Hadi gülümse bulutlar gitsin
İşçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim

Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse..

Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıl taşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun

Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küstü
Bir kedim bile yok anlıyor musun

İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse..." ( Kemal Burkay )
*  *   *
Erken açmış bir bahar dalının ürkekliği içindeysen eğer, rüzgarlar seni korkutuyorsa, çiçeğinin dönüşeceği meyveyi değil, yapraklarının yerde sürüneceğini, renklerinin solacağını, hoyratça ezileceğini düşünüyorsan; GÜLÜMSE...

Ilık meltemler dolsun yüreğine... Yaylaların kekik kokusu... Portakal çiçeğinin beyazlığı... Yakamozların ışıltısı dolsun; GÜLÜMSE...

Vampirler güneş ışığından korkar bilirsin. Güneş hiç batmamalı bu yüzden hep ışık saçmalı. Elbet yok olup gidecekler kendi karanlık dünyalarına. Aydınlık düşler, aydınlık yüzler, aydınlık beyinler onlara göre değil. Geri gelemeyecekler; GÜLÜMSE...

Sahilde topladığın taşları düşün. Önce toplayıp sonra birer birer denize attıklarını.. Ve kıyamadıklarını.. Ve seni eşsiz bir taş gibi saklayanları.. Kıyamayanları... Unutmaki; kış ortasında açan bahar dalları hep umutlandırır insanları.  İçlerini ısıtır... Gülümsetir...

Haydi sende tut elimizden, Gülümse...

papatya resimleri

Etiketler: Nevval


Zor Gelsede Alışırım Sensizliğe
Gönderme zamanı 03/10/2009 13:00:27


Bensizliğe alışacaksın
Rüzgarlarla savrulan sarı yapraklar gibi
Aşkımın son baharını yaşadım seninle
Zor gelsede ayrılıklar alışırım sensizliğe





Aşkıma ilk ihanetin değil bu sevgilim
Doyumsuz sevdalar yaşamak isterdim seninle
Olmadı sonsuzluğa iki yüzük atamadık seninle
Divane gönlüm aşkına ağlasa da boş





Gözler seni görsede sılada hasretimsin
Sende gönül hikayesi bende acı bir sevdadır sevdiğim
Yağmuru isteyen yanık buğdaylar gibi seni ister yüreğim
Neye yarar sensiz düşler boş hayaller






Ağır geldi yüreğine sevdam
Kalbim matemeni tutuyor her an
Mateminin gülleri kurudu dikenleri canımı acıtıyor
Hiç kimse acıtmadı yüreğimi senin acıttığın kadar





Göz bebeğimdeki manasız boş bakışlar
Konuşamadığım boş telefonlar
Tarifsiz dediğin sevgi sözcükleri kadar kıymet bilmezsin
Aklım durmuş gönlüm laftan anlamıyor





Çöllerde beni ansada çatlamış dudakların
Ben olmayacağım dudaklarını ıslatan yağmurun
Ama seni sevmediğim için değil
Beni terkedip başkasının olduğun için..
Sevdiğim...


Etiketler: Nevval


Kelebek Düşünde Sevi
Gönderme zamanı 03/10/2009 12:59:31

 




yorgun bir kelebek
düşünde sevi
kısacık ömürde
yaşam ötesi
yaşam
çığlıklarımız ...


ve karanlık
bulutlu bir gece
rüyasında
renkleri ne kadar yeşil
ve gülleri nasıl kan kırmızıdır
bir kelebeğin

zor olan sevmek değil
gülümseyebilmek
göz bebeklerinde
bir aşkı tutup
tutkulu mu, tutuklu mu
bilmeden yaşayabilmek

gözlerim
sıradan bir kelebek rengi
tüm servetim kanatlarım
siyah-beyaz bir dünya
bilmediğim değil
unutmak istediğim

her sorunun
bir üçüncü cevabı yoksa yaşadığımız yaşam değil
işkence

üç tek'tir cevaplar içinde
ve sen bir tek
bense bir hiç

imkansız ötesi ısrarlar
direnmek gerek kadere
ne yazık ki
gücümüz boyun eğmiş bir dal
direncin de

ilk ışıklarında doğan güneşin
prematüre bir bebek çığlığında
güven katili bir korku
neyin çilesi çektiğimiz
sevi güveni yaşatır,
güvense seviyi besler içimizde


perdeliyorum öyle mi
yüzümü ellerimle
aynada sevdiğim hayalin
gözlerimin içine bir bak
görmüyorsan
ne diyebilirim

bir sarmaşık ısrarıyla
tutunmak hayata
ve yazık etmemek
bir kelebek ömrünü
kaç gün yaşadık ki
ve kaç gün var, elde daha


yanlış sevdaların değil
yanlış zamanların faturası
gözyaşları, korkular,
güvenmelisin
güvenebilmeli yüreğim

hiçbir sorunun cevabından korkmaz
sevgiye sevdalı bir yürek

yarınları mı tükettik de
şimdi dünün hüzünleri
olmasın
olmalısın .




neden?
kanatlarını delice çırpan
bir kelebeğin yarını yoktur
ve bir kelebek düşünde
ancak bir kelebekle mutludur

gökyüzü ve gökgürültüsü
yeryüzünde deprem
diren haydi
yıkılmamalıyız
ıslandık iliklerimize dek
bu yağmurun adı
gözyaşı ...


sevdiğim
tut ellerimden
bastığım toprak kaymasın
rüya da olsa
yaşamak güzeldir bir şiiri
ya sen,
söyle var mısın?



Erkan Bal

Etiketler: Nevval


Gözyaşımı Efkarıma Kattım Bu Gece
Gönderme zamanı 03/09/2009 08:52:01



Yalnızca seni özlemek geliyor içimden...
Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya,başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde Kağıdı,kalemi elime alıp,
seninle dertleşmek,yalnızca sana yazmak yalnızca seni özlemek geliyor içimden...


Sana yazmak...
"Sana seni Yazmak"
Seni ve yüreğimde anlam bulan duyguları...





Sana ait yüreğimin derinliklerinden kopup gelen artçı şokları anlatmak ve toprağı
alnından öperken yağmur taneleriyle tüm benliğimle
sana yağmak istiyorum...
Bu gece dudaklarımdan dökülen her kelimede sen varsın
Ve yine sen varsın yarım kalan sevdamın eksik taraflarında.
Bomboş ve sessiz kaldırımlarda yürürken seni haykırıyorum sensizliğin inadına!
Bu sensizlik gecesinde sevdamın en ücra köşelerine seni yazıyorum.
Bu gece yine yağmur yağıyor...





Yağmur yağıyor gönlümün sensizlikle yanan her yerine.
Yağsın...
yağsın ki saklasın sensizliğimde döktüğüm gözyaşlarımı!
Ve yine saklasın sensiz geçen bomboş hayatı...
İşte seni haykırıyorum!!!
Sensizliğe alışamamış yüreğime!!!

Bu gece gene yağmur yağıyor.
Sen yoksun oysa biliyorum ve üşüyorum sensiz kaldığım saatlerde.
Gözyaşlarımı efkarıma kattım bu gece.
Sevdamı,umudumu ve seni kızgın bir sel gibi kalbime akıttı

Bu gece yağmurla beraber gözyaşlarım yağıyor ve ismini yazıyor sensizliğin acısı
ile kıvranan kaldırımlara.
Süzülen her damlada sen vardın ve yine sen vardın gecenin en karanlık anında...



İsmini kazıdığım kaldırımlara sanki sen yağıyorsun yağmurla birlikte

ve
sevgin yağıyor yüreğime...

Yalnız ve bomboş odamda sen varsın hala.
Hala sensizliğim duruyor yanı başımda...
Bu gece gözyaşlarım yağıyor sensizliğimle birlikte kaldırımlara.
Seni arıyorum,erimekteyim...
Karanlık geceye inat AY gökyüzünde...

Ve
G Ö K Y Ü Z Ü
Y Ü R E Ğ İ M D E



Etiketler: Nevval


Hançer
Gönderme zamanı 03/09/2009 08:50:58




Bu akşam yine hüzünlendim.
İçime döndüm yine
Olmayan mevsimlere sığındım.


Oysa söz vermiştim kendime
Dönüp bakmayacaktım düne.
Hep yarınlara gülümseyecektim,
Yalandanda olsa kahkalarla gülecektim.


Ama bu sefer de olmadı,
Bu sefer bir öncekinden
Daha da beter oldu.
Nasıl üzülmem
Nasıl ağlamam
Nasıl kahrolmam ki.

Bu sefer ki hançeri
Sol yanımdan yedim.
Kalbim öyle bir bölündü ki
Nefes bile alamadım.




Acıdan kıvrıldım da
Öldüğümü anlayamadım.


Çok hançer yarası almıştım ama
Hiç bu kadar derinine rastlamamıştım..
Suç kimsede değildi oysa
Suç kendimdeydi.
Açmayacaktım perdelerimi
Açmayacaktım kalbimi.


Ben…
Bile bile lades dedim
O halde ben
Hançerlenmeyi dünden hakettim.






Etiketler: Nevval


DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE MEVLİD KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN
Gönderme zamanı 03/08/2009 10:09:49


Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı: 8 Mart!

8 Mart 1857'de Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak kabul edilmektedir.

Bu olaylardan 52 yıl sonra Danimarka'nın Kopenhag şehrinde düzenlenen Kadın Sosyalist Enternasyonal toplantısında 8 Mart 1857’de New York'ta başlayan, kadınların haklarını kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl Kadın Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdılar.

Kadın hakları mücadelesinde 1975 yılı büyük özellik taşıyordu. Uluslararası Kadınlar Yılı olarak kutlandı. Bu yıl etkinlikleri içerisinde Birleşmiş Milletler 8 Mart gününü Dünya Kadınlar Günü olarak kutlamaya başladı. İki yıl sonra 1977'de, Birleşmiş Milletler genel toplantısında Kadın hakları, uluslararası barış günü olarak kabul edildi.

Bu kabulün altında iki temel neden açıklandı, Dünya barışının korunması, sosyal gelişim için ve temel insan haklarının kullanılması için kadınlarında eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak tanınması gereksinimi idi. Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi.

Dünya Kadınlar Günü kadınlar açısından çok daha farklı bir gün günümüzde. Kadın haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığını ve bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması içinde özel bir gün. Birçok gelişmiş ülkede kadın hakları çok ilerlemeler göstermiş olsa da, ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde kadın hakları ne yazık ki istenen seviyelerden oldukça uzakta. Dünya Kadın Günü dünya kadınları arasında da bir dayanışma ve deneyim değişimi günü.

Dünya Kadınlar Günü ülkemiz içinde de kadın haklarının kazanılması, iyileştirilmesi için konunun gündeme gelmesinde de önemli bir gün. Kadın haklarının ülkemizde kullanımı ne yazık ki homojen bir dağılım göstermiyor. Kazanılan deneyimlerin, tüm ülke sathına yayılması için yılda bir gün olsa da Dünya Kadınlar Günü bizim için ayrı bir önem taşıyor.

Dünya genelinde kadın haklarında son yıllarda meydana gelen artış dahi birçok gerçeği değiştirebilecek nitelikte değildir. Dünyadaki en fakir insanların büyük bir çoğunluğu kadın, dünyadaki eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu yine kadınlar. Kadınlar bugün ülkemizde de erkeklere göre yüzde 25 - 50 oranında daha az ücretle çalıştırılmaktadırlar.


TÜRKİYE'DE 8 MART KADINLAR GÜNÜ


İlk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.

Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu.

Bugünün Dünya Kadınlar Günü olmasını sağlayan tarihteki bazı önemli kilometre taşları şunlardır:

1857 New York: Kadınlar 12 saatlik günlük çalışma saatine, düşük ücrete karşı yürüyüşler yaptılar. Polis tarafından dağıtıldılar.

1908 New York: 15.000 kadın daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir ve oy hakkı için yürüdü. Doğum izni istediler. Kullandıkları slogan "Ekmek ve Gül" idi. Ekmek yaşama güvencesi, karın tokluğunu, gül ise daha kaliteli yaşamı simgeliyordu.

1909: İlk Kadın Günü 28 Şubat'ta kutlandı. Avrupa'daki kadınlar da Şubat ayının son pazar gününü Kadın Günü olarak kutladı.

1910: Clara Zetkin isimli bir Alman sosyalist kadın, kadın Sosyalist Enternasyonali'nde Dünya Kadınlar Günü olmasını önerdi ve kabul edildi.

1911: Kophenhag kararından sonra ilk kez 19 Mart ta Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre de kutlandı. Yüz binlerce kadın ve erkek değişik aktiviteler yaptılar. Oy verme, seçme seçilme hakları yanı sıra meslek edinme ve mesleki eğitim görme haklarını istediler. Bu kutlamalardan 2 hafta sonra Triangel yangınında 140 kadın öldü. Bu olay Amerika çalışma kurallarını büyük ölçüde etkileyen bir yere sahiptir.

1917: Rus kadınlar "ekmek ve barış" için grev yaptılar. Yaşam koşullarının kötülüğünü protesto ettiler. Bu olay 8 Mart'ta olmuştur ve daha sonra bütün Avrupa ülkeleri tarafından da kabul görmüştür.

1977: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kadın Hakları ve Dünya Barışı Günü olarak 8 Mart'ı kabul etti.

Kadın Olmak!...

Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..

Bir kadın güçlüdür aslında...

Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.


Bir kadın sevgidir aslında...

İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur.


Bir kadın yalnızdır aslında...

Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.


Bir kadın çılgındır aslında...

Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!


............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!

....... çünkü Allah gözyaşlarını sayar.....!!!!


kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!

öyle olsaydı ezilirdi......!!! üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!!


AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......


Eşit olsun diye......

kolun biraz altında...

Korunsun diye...!!!

KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE!!!



Resmi Büyütmek İçin Tıklayın. Orjinal Boyut 1500x1125 ve and weights 199KB.

Etiketler: Nevval


Geride Kaldın Sen
Gönderme zamanı 03/06/2009 09:13:11






Devrilip gidiyorum işte
Geride kaldın sen...

Aşınmış sevdalar gibi
Yıpranmış postallar gibi
Lime-lime, yarasız
Geride kaldın sen...

Kaprislerinle, nazlarınla
Bakışlarınla, sözlerinle
Tutulmayan vaatler gibi
Harcanmış saatler gibi
Tek başına, kararsız
Geride kaldın sen...

Buraya kadarmış güzelim
Boynumda bıraktığın diş izi
Bitmez sandığın aşk denizi
Buraya kadarmış.

Vedalaşmak isterdim oysa
Klasik bir film öyküsü gibi
Ellerini tutup usulca
Son bir kez öpmek isterdim
Kendimi mazur gösterip
Masum ve mağrur bir duruşla
Her şeyi kadere yıkmak isterdim.

Ne gerek var oysa
Yürümeyen birtakım şeylerin
Nedenlerini tartışmaktansa
Asla yürümeyeceğini anlayıp
Bunu hiç konuşmamak
Daha bir yiğitçe değil mi?

Süzülüp gidiyorum işte
Bela olmadan
Yoluna çıkmadan
Hesap filan sormadan
İncitmeden, acıtmadan...

Bir bileti yırtar gibi
Bir kabuğu atar gibi
Sıyrılıp gidiyorum işte
Geride kaldın sen...

Bir tren penceresinden
Akıp giden bozkırın
Ortasında bir kuru ağaç gibi
Geride kaldın sen...



Yusuf Hayaloğlu

Anısına saygıyla

Geride Kaldın Sen

Etiketler: Nevval


Kara sevda
Gönderme zamanı 03/06/2009 08:54:36



KARA SEVDA

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin,Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana,o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir...

Cahit Sıtkı Tarancı

Etiketler: Nevval


Aşk Kokuyor Gözlerinde
Gönderme zamanı 03/06/2009 08:48:27





Aşk kokuyor gözlerinde
Kıskanacak yıldızlar....
Sevdanın busesi düşüyorken düşlerine...
Ve bir sabah çıkışında
Sevginin geçmişini anlattım gülüşüne...
Bırakalım özgür kalsın ayrılık....
Canım ağlamasın gidişine...

Aşk kokuyor gözlerinde....
İhaneti sergilemez bu bakışlar...
Boşuna mı geceleri yakışlar?
Bu resim küçültülmüştür. Orjinalini görmek için buraya tıklayın
Ve saatim her hüznü vuruşunda...
Denizin kalbine dokunuşlar....
Adın kadar gerçek,
Adım kadar yalan yanılışlar....

Aşk kokuyor gözlerinde....
Yıldızına uzanır kolum,alevlerin içinde....
Gökler ağlıyor delice
Bu ağıtta kime?
Deniz mavisi kadar berrak
Ateş mavisi kadar kıskanç bakışların...
Diller hayran sevişine.
Mavi sönüyor ateşine....

Aşk kokuyor gözlerinde...
Acıyı bıçak yapıp sapladın yüreğime...
Ezeli yoktu sevdanın
Kokusu sinmiş ellerime...
Izdırabı tutuşturdu dudakların
Sözlerin çığlık attı sözlerime...
İnan,ağlayamam gidişine,
Hesabım;
Gözlerinin kokusunu çalan güllerle....


Alıntı...

Etiketler: Nevval




<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  96 | 97 | 98 | 99 | 100 | Ileri >  Son >>



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***