Gosterilen 784 - 792 arasi, toplam 969 Blog mevcut.
Gece Yarısı Rastgele,Karanlığa İnat..
Ardı Ardına Sıkılmış..
Kovanına Hasret Mermi Misali..
Seni Aramak…
Anılarda Tazelenmek İstenmeyen..
Ölüme Mahkum..
Ömrümün Geri Kalanını..
Sakallarına Ak Düşmüş Vaziyette..
Seni Aramak…
Kendini,Senin Yokluğunda Dahi..
Varlığındaymış Gibi..
Hayallerinde Yaşata Yaşata..
Düşe, Düşe..
Seni Senle Yaşama Arzusu İle..
Yanıp Tutuşarak..
Seni Aramak…
Seni Aramak!
Uykusuz Gecelerin Düşsel Maviliğinde..
Ve Seni Anmak..
Sensizlikle Süre Gelen Göz Yaşları İle..
Üzülerek, Çekinerek, Ağlayarak..
Seni Aramak…
Buluncaya Kadar..
Dizlerinin Feri Çözülünceye Kadar..
Durmadan..
Bıkmadan...
Usanmadan..
Seni Aramak…
Aramak..Bulamamak!
Üç Nokta Bıraktığın Cümlene..
Noktayı Koymak..
Bulamamak..
Adı Ölüme Yaklaşmak..
Dinle Ey Yar
Sana Bağımlı Olmadan Büyüttüm Bu Sevdayı İçimde
Sen Olsan Da Olmasan Da Büyümeye Devam Edecek Bu Sevda
Sevmişim Bir Kere Seni Bunun Sonu Yok
Seni Özlemeyi De Sevmeyi De En Çok Ben Bilirim
Hiç Yakınmadım Bundan
Üstelik, Kavuşmama İhtimali İşlenmemiş Soğuk Bir Taş Gibi Önümde Dikilip Dururken
Sana Dokunamamak Böylesine Yüreğimi Acıtırken Yinede Bil Ey Yar:
Bil Ki Ben Yüreğimi Acıtan Bu Yaraya İnat Dokunmadan
Özlerim Seni Yıllarca...
Tenine Dokunmadan Ellerinin Sıcaklığında Uzanıp Gözlerime Uykuları Giydireyim Sevgili. Yanımda Hep Sen Varmışsın Gibi Başı Dik Kelimelerimle Bağrı Yanık Denizlerde Gezineyim. Ciğerlerinde Külleneyim Be Sevgili Yalnızlığında Ölmeyi Becerememişken Bırak Ta Dudaklarında Söneyim Ben...
Göremediğim Gözlerinde Başlayan Ayrılık Hüznünün Göç Vaktidir Şimdi...
Kırık Bir Düş Saplanmış Yüreğime...
Kalemimin De Belini Kırma Vaktidir...
Kır Kalemini Ustam...
Düşlerini Kırana Acımadığın Kadar Acımasız Bir Haykırışla Kır...
Kır Ki Aksın Damarlarında Kangrene Dönen Özlemim...
Kır Ki Dökülsün Boğazıma Düğümlenen İlk Ve Son Aşk Lokmam..
Kır Ki Tekrarı Olmasın Bu Akla Ziyan Hallerim...
Yağmur Sonrası Gözlerinde Bulamazsan Beni
Arama Gözlerimi Kelebeğin Gözyaşlarındayım…
Gelmeyeceğime Düşünme Asla. ..
Bir Gün Baharlara Kanatlandığımda
Gülüşlerini Dizeceğim Solgun Gözlerime ….
Ellerimle Yüreğini Çizeceğim Gökyüzüme….
Yolların Ayaz
Dağların Karlı Olsa Da
Yeminliyim Bir Gün
Bir Tutam Uçurum Çiçeğiyle Sana Dönmeye…
Gecenin Karanlığına Yüreğimi Asıp Sana Yazıyorum.... Yüreğimi Sana Kanatlandırıp Seni Düşlüyorum Kırık Dökük Hayallerimde..Uzakları Aşındıran Kelimelerimi Satırlara Serip Seni Soluyorum Mürekkebimle… Yine Yokluğun Düşüyor Hecelerime Yine Yokluğun Bir Hançer Gibi Deliyor Hücrelerimi..Ne Yapsam Ne Etsem Fayda Etmiyor... Sensizlikte Kanayan Dudaklarımı Nehirlerde Yıkasam Da Silinir Mi Yokluğunun Acılarını . Zaman Sanki Hasretinde Durmuş..Herşey Hasrete Prangalı….
Ama Ne Olursa Olsun Hasret Perdelerinden Bir Gün Sevda Türküleriyle Uyanacağız Vuslat Sabahına.. Meleklerin Ağladığı Gönül Bahçelerinde Delicesine Gezip Gülüşlerimizi Delicesine Soluyacağız. Sabırla, Umutla Vuslatı Bekleyecegiz… Vakit Hasret Zamanı... Ne Olur Ağlama. Ben Senin İcin Bu Satırları Yazarken Hasretimize Ağladım… Ne Olur Üzülme Sen Ağladığıma..Bırak Aksın Gözyaşlarım… Silemesen De Ellerinle Gözyaşlarımı Yüreğimde Umutlarla Kurumuştur Gözbebeklerim..Ne Olur Dayan Bu Hasrete..Bir Gün Vuslatın Bahar Kokulu Gecelerinde Yıldızlarda Gezineceğiz... Seni Seviyorken Ne Olur Gülümse..
Birazdan Yokluğunu Sereceğim
Hasretinin Duvarlarına…
Ve Yüreğimi Ateşleyeceğim
Katransı Yokluğuna..
Ve Gözbebeklerimi Islatıp
Seni Sayıklayacağım
Gecenin Koynunda…..
Hasretini Dudaklarımda Öldürüp
Güneşle Boynuna Sarılacağım
Bahar Kokulu Sabahlarda..
Dört Duvar Üzerimde Şimdi…..
Etiketler: Nevval
Özlemek…neyi? kimi? nasıl? diye sorar dilsiz yürek….
Hasret midir?
Azap mıdır? İlham mıdır? Gözyaşı mıdır? Yara mıdır?
Beklenen mi bunları bize yaşatır yoksa bekleyenin kendisi mi bu duyguların tutsağı olmuştur?
Özlemek…göremediğin bir kişiyi.
Sesini duyamadığın [,] elini tutamadığın [,] saçını okşayamadığın bir kişiyi özlemek…
Ve ağlamak onun için hıçkıra hıçkıra [,] sonrada bu hasretin gözyaşlarında boğulmak…
Çıkarı olmayan bir sevdadan gebe kalmak.
Bir sevda yaratmak dilsiz…O sevdayı bütün dillerde yaşatmak…Onun için ölümü bile göze almak [,] darağcındaki bir ölümü…Genç bir ölümü…
Özlemek…
kömür karası [,] gönül yarası bir çift gözün o aşk uğruna kör olması…
Sürgün yemesi [,] vurgun yemesi ama ne olursa olsun sevmesi hesapsız…
Kaçımız söylüyoruz özlediğimizi?
Özlemlerimizin kaçımız farkındayız?
Aşka [,] dostluğa [,] çocukluğumuza ve insanca yaşamaya kaçımız sahip çıkabiliyoruz?
Sormadan söylenen [,] ağlamadan yaşlanan gözlerimizi yitik bir yaz akşamında bırakabiliyor muyuz yıldızlara…
Özlemekmiş oysa sevmek diyor yürek...
Özlemek [,] senin adınmış sen bilmesen de…
Yelkovanla akrebi takip etmekmiş…
Belki gelirsin diye aynalara bakmakmış…
Bekleyenin durumu daha zormuş…
Git diyen dilin [,] Gel diyen çığlık çığlığa yerini bıraktığı yürekle kelimelerin hapsolduğu saatlerde beklemekmiş seni…
Ne zormuş akşamlarda yüreğin sıkışmasını [,] beynin hınca hınç hasretinle uğuldamasını dindirmek…
Ne zormuş hiç tanımadığım şehirlere seni uğurlamak kayıp saatlerden…
Ve arkandan
Hoşça kal gözüm hoşça kal diyebilmek
Etiketler: Nevval