REKLAM
nevval
PROFIL   RESIMLER   BLOGLAR   MISAFIR DEFTERI   ARKADASLAR   FAVORILER   VIDEOLAR  
 


Gosterilen 739 - 747 arasi, toplam 969 Blog mevcut.


<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  81 | 82 | 83 | 84 | 85 | Ileri >  Son >>


Bir gün anlarsın
Gönderme zamanı 06/01/2009 16:46:03

( ASK + TUTKU + iHTiRAS + OZLEM ) = YOK OLUS,......
Gönderme zamanı 06/01/2009 16:33:15






Havada tek bulut yok
Ama yağmur kokusu var toprakta
Çifte kilitli bu gönül
Yinede aşk korkusu var içimde




Bir özlem düştü
Bir kıpırtı var
Tatlı bir esinti ruhumun derinliklerinde
Korkuyorum ne olduğunu anlamaktan



Ya tam yağmazsa aşk yağmuru
Taşmazsa yürekten sevgi seli
Ya tam esmezse meltem
Kurutamazsa sonra gözyaşlarımı



Sınırsız zamanı yaşatırsa
Rüyalarımdan bile çalıp
Gecelerimi zehrederse
Özlem ve tutku dolu anlar



Dümensiz bir gemide
Bilinmeyen bir hedefmi rotam
Doğru ile yanlış olur ile olmaz
At başı koşuyorlar şu an



Kurtulmak için karanlıktan
İçimdeki benle hesaplaşmam lazım
Ama benden daha güçlü şimdi
Ya kaybedersem ona karşı



Hayır istemiyorum
Yıllardır hür kanat çırpan
Özgür ruhumun bundan böyle
Esaret altına girmesini istemiyorum



Korkuyorum evet korkuyorum
Artık unuttuğum nice
Hatırlamakta güçlük çektiğim onca
Güzel duygulara yeniden alışmaktan




Belki kaçıyorum
Kabuğumu kırıp yeniden yaşamaya
Sevmenin acımasızlığını unutup
Yeniden sevmeye başlamaktan



Senin olmayan umutlardan
Düşlerde kalacak sevgilerden
Karşılık görmeyecek hislerden
O mahzun bakan gözlerden kurtulmak istiyorum



Hep akla karayı yaşarken
Şimdi grinin arkasına saklanıyorum
Yaşadığım onca zevk günahından
Belkide sayende aklanıyorum



Ne kalbimin sesini dinleyerek
Ne aşk acısı ile inleyerek
Nede sevgimi senden gizleyerek
Mutsuz gecelerin umutsuzu olmak istemiyorum



Kısacası isyanlardayım hayata
Kızgınım kalleş feleğe
Yıllarca önce anlaşmıştık aramızda
Demiştim istemiyorum artık



AŞK........................
....TUTKU..................
..........İHTİRAS..........
..................ÖZLEM....

Etiketler: Nevval


HAYAT NEDİR ANNE?YUSUF HAYALOĞLU
Gönderme zamanı 05/30/2009 16:41:04

Yılmaz Erdogan-Ankara
Gönderme zamanı 05/30/2009 16:38:56
Ankara

Ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..

asfaltlar ışıldar, buz tutardı resmi yalanlar...

kimse keman çalmaz belki ama

çok keman çalınsın balolarında

diye yapılmış

gri sisli binalar...

alnının ortasında

ciddi bir devlet asabiyeti.

çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,

bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek

bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!

(biz bir şeyi delicesine severiz

ama tanrım neyi?)

kahve önü çatlak mozaik

bel kemiğine tehdit

kürsüler üstünde

çok sigara içen

öğrenciler

bir daha asla yaşayamayacağı

aşkları teğet geçerken

hep onu sevmeyenleri severek

hep onu sevenin gözlerinden

kalabalıklara kaçarak

karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,


yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını

bir İZMİR'Lİ GÜZELE dayatmak varken


(hep kardeş olacak değiliz ya,

yaşasın halkların sevgililîğî!)

soyut bir sevdaya

beşik kertilmiş olan

dağda çoban,

şehirde şark çıbanı sayılan,

fırat'ın büyük elleri

ararat'ın kız yelleri

cilo'nun derin nefesleri

hülasa kente hukuk mukuk okun

mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş

anadolu çocukları, ankara' ya öyle yakışırdı ki kar

asfaltlar ışıldar,

buz tutardı resmi yalanlar

(belki balkona kar seyretmeye çıkar diye

sevdiğimiz kızlar

çok dibimiz donmuştur ve çoğu zaman

bu kar mevzuu

kızlara yeterince ilginç gelmemiştir

hiçbir şey kapalı bir dükkan kadar

hüzünlü gelmez insana

ankara'da,

yoksa bugün bir hayat

yaşanmayacakmı duygusu çöker bütün bozkıra.

Kimse keman çalmaz belki

Belki bu fiim hiçbir zaman

o kadar fiyakalı olmayacak ama

Hiçbir lahmacunda

o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin

tadını vermeyecek bir daha

Çok daha iyilerini yedim sonra

bizzat Urfa'da hatta

Ama hiçbirinde

o kadar aç oturrnadım sofraya

ankara'ya

öyle yakışırdı ki kar

çok yabancı bir soluk duyulur bazı

bilinmez bir dilin ıslığından

anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar

öyle deme

Ankara'yı sevmeyene bir zulümdür

bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan

ankara'da yaşamak

yollarına hep sevdiğimiz insanların

adlarını vermediler ama biz her duvara

bilvesile onların adını yazarak yaşadık

kül ve betondan mürekkep

yaşadıkça yaşanılası gelen

o tuhaf bozkır kokusunda.

ankara'ya öyle yakışırdı ki kar.

asfaltlar ışıldar...

bir günden bir sürü gün yapan

mesai saatlerinde hiçbir şey yapan

hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan

rakıyı bol sulu içen

dokunmasın için deği!

çabuk bitmesin dîye devletimin tekel rakısı,

hep kağıtlara bakarak,

hep kağıtlardan bakarak

hem neşet ertaş' ı hem bülent ersoy' u

aynı anda sevmeyi başararak,

karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı

çok beğenmeyerek ama

yine de bu tasarrufunu takdir ederek

boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken

hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi

yürüyen...

memurlar.......

ankara'ya öyle yakışırdı ki kar..

asfaltlar ışıldar,

buz tutardı resmi yalanlar...

biz, şimdi kapalı birr kuruyemişçi

dükkanının -ki bütün plan kar altında

tuzsuz ay çekirdeği çitileyip

yanı sıra bafra içmektir-

kötü ışıklandırılmış vitrininden

umutsuzca içeri bakan,

kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,

merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,

-yani sistem kendi verdiği kimliği

zırt pırt geri istemektedir-

doğduğu yer yüzünden

doğuştan kavgacı zannedilen ama

pek çoğu kavgadan nefret eden

kavgacı esmer cesur korkak

çoğu kürt çoğu türk çocuklardık...

ankara'ya öyle yakışırdı ki kar....

ha sonra belki ahmed arifin aklına

hiçbir şairin aklına gelmeyecek

-çünkü hiçkimse bir daha ankara' yı

O'nun kadar sevemeyecek -bir şiir islenir:

kar altındadır varoşlar

hasretim,nazlıdır ankara.....

ustam yine sen bilirsin ama

hangi aralıkta bir şair ölmüşse

işte o,en netameli aydır bence.

ankara'ya öyle yakışırdı ki kar...

asfaltlar ışıldar...

yalanlar...

şimdi ve sonra ne zaman ankara'ya kar yağsa

elim gönlüm, çocukluğum buz tutar.





Etiketler: Nevval


Atilla İlhan-Ben sana mecburum(k.sesinden)
Gönderme zamanı 05/30/2009 16:35:48


Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki haziranda mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..


Attila İlhan

Etiketler: Nevval


Gülüm ...
Gönderme zamanı 05/29/2009 17:51:07






Yokluğunda konuşmadım
Hiçbir gülü koklamadım
Hasret vurdu taştı amma
inan sensiz ağlamadım gülüm


Yagmur yağdı ıslanmadım
Kar dokuldu uslanmadım
Hayalini yorgan yaptım
inan sensiz uyumadım gülüm


Oy gülüm gülüm
Mor dağlarda ay sumbülüm
Bu yer bu gök seni anar
Gel kalbimi aç gör gülüm


Senin sevdan ile yandım
Beden yandı tuzla sardım
Acin bile bir bambaşka
Gül yüzüne türkü yazdım gülüm


Gecelere gün bağladım
Uykulara can doğradım
Bil ki gözlerimi bile
Sensiz üst üste yummadım gülüm


Oy gülüm gülüm
Mor dağlarda ay sumbülüm
Bu yer bu gök seni anar
Gel kalbimi aç gör gülüm

Kıvırcık Ali





Etiketler: Nevval


Hüznümün Virgülüsün Sen ...Kâmuran Esen
Gönderme zamanı 05/29/2009 17:48:05




Yaşadığım hüzünler arasındaki
Mutlu nefes alışlarımsın sen
Duraklamalarımsın.
Hüznümün virgülüsün / soluklandığım.
Hasretleri unutup / umutlandığım.
Gecenin karanlığında
İçimi aydınlatan bir mum ışığı,
Açlığımı susturduğum bir lokma ekmek
Penceresiz odalarımın aydınlığı.




Hüznümün virgülüsün sen
Özlemler ve bekleyişler
Gider bizden çok uzaklara
Sen yanımdayken.
Mutluluk tırmanır doruklarıma
Mehtap / ikimizin üzerinde yıkanıyorken.





Hüznümün virgülüsün sen.
Bir gidensin / bir gelen.
Ama yetmez bana bu duraksamalar
Gitmemek üzere gel istersen!
Yıkabilsen aramızdaki duvarları
Ah ne olurdu sanki
Hüznümün virgülü değil
Noktası olabilsen!


Kâmuran Esen

Etiketler: Nevval


Umut Yeni Doğmadı Ki Umutlarım Hep Vardı
Gönderme zamanı 05/28/2009 21:47:37


Belki de sen hiç farketmedin;
Katrana kesmiş gecelerin kayıp zamanlarında, yolunu şaşırmış bir minik yıldızı arar gibi gözlerinde ışık aradığımı...
.....
Ve hiç farketmedin belki;



Umuda koktuğunu!..



Yoo, bilmen gerekmiyordu aslında...
Belki güzelliği de işte buydu geçen zamanın!..



Belki bilseydin veya ben söyleseydim; bozulacaktı bişeyler...
Eğer bilinseydi; bu ufka batmış en sivri tepenin karşı ufuktaki tepelere doğru "niye sızlandığı" anlaşılacaktı!..
"Yeni doğduğu zannedilen" bebeklere isimler konulacaktı!..


Umut yeni doğmadı ki aslında;

Ümitlerim hep vardı...




Sen, bana; okunmamış bütün şarkıların bir gün okunacağını hissettirdin...
Sen bana anlatılmamış bütün masalların anlatılacağını...
Yazılmamış bütün şiirlerin yazılacağını...
Söylenmemiş bütüüün ninnilerin bir gün söyleneceğini hissettirdin...



Sen, benim için hiçbir şey yapmadığını mı zannediyorsun?..

Veya şöyle de söyleyebilirim;
Senin bu "yapmayışların" yani hissettirişlerin olmasaydı, benim ne halde olacağımı bilmiyorsun!..



Belkisi yok, hiç farketmedin...
Üstelik, katrana kesmiş gecelerimde, "senin de bazı gecelerinin zifte boyanmış olduğunu" görebiliyordum...
Ama sen varken de, görünürken de, karanlığa düştüğünde de zihnimdeydi ışığın, ve ben hep gidiyordum ardından!..


Çünkü sen umuda kokuyordun...

Bütün ümitleri "hayalin" fısıldıyordu kulağıma.



Ve şimdi;


Teşekkürlerimin ifadesi olarak sevgini ekiyorum bütün saksılara...


Bahçelerim sen kokuyor


Etiketler: Nevval


Bu Sana Son Çağrım
Gönderme zamanı 05/28/2009 21:46:13







Şimdi dönmek istesende çok geç Bunun için
Göz göre göre kilit vurdum kalbime
Her hikayenin sonu aynı başlar sonra Biter
Demtim sana bak eserim oldu Kalbin..







Keşke gelip uyandırsan bu kabustan..
Ne senle ne sensiz acı verir sessizlik
Bunu anlatmak çok zor ..
Ne gitsenne kalsan olmaz hayat sen Yoksan
Bunu hayrmak çok zor ..







Demiştin ki gel kaçalım bu şehirden
Aşkın gözü kördür derlerdi eskiden
Sana son çağrım buydu,duymak İstemedin
Yeminler yalan , ezberledim hepsini..
Kke gelip uyandırsan bu kabustan..







Ne
senle ne sensiz acı verir sessizlik
B
unu anlatmak çok zor
Ne gitsen ne kalsan olmaz hayat sen Yoksan
Bunu haykırmak çok zor







B
u kadar bu kadar kolay yle
Beni sakın sensiz rakma
Bunu yapma
Yapamamyapamam ark seninle
Beni daha fazla ağlatma..



Etiketler: Nevval




<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  81 | 82 | 83 | 84 | 85 | Ileri >  Son >>



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***