|
Gosterilen 352 - 360 arasi, toplam 969 Blog mevcut.
| Sayfa:
|
|
40 |
|
|
Pişmanlık duymadım hiç Evet belki düşündüm saatlerce, günlerce Ama neden diye sormadım, Sorgulamadım yaşananları Tek kelimeyle, çok güvendim sana. Sen benim en yitik anımda sığındığım limandın Sen dert ortağım, hayat arkadaşım, Sen güvendiğim tek adamdın..
Ben sana bu kadar anlam yüklemişken Sende değerini bileceksin, bileceksin ki, Ona göre seveceksin.. Belki sende bana büyük anlamlar yükleyeceksin Sonra oturup saatlerce beni düşüneceksin..
Pişmanlığım olmayacaksın hiçbir zaman Aradan yıllar geçse, sen bırakıp gitsen de beni Değişmeyecek sana olan duygularım Neden ? diye sormayacağım hiçbir zaman kendime Arkandan lanetlerle anmayacağım seni İyikilerle çınlayacak kulakların Tükenmeyen sevgimle sızlayacak yüreğin..
Desem de kanma sözlerime Gidemeyeceksin yüreğimden başka bir yere Bundan sonra senin mekanın orası olacak İyi yerleş yüreğime, rahat et, Kıpırdayamayacaksın bir ömür boyu Sana olan sevgimle büyüyeceksin git gide Belki sığmayacak sevgin, zorlanacak yüreğim Yinede yaşayacağız ölesiye bu sevdayı Ama ayrı ayrı yüreklerde değil, Tek yürekte..
Etiketler: Nevval
Suskun çocuklar gibi gizliden gizliye… Parantez içi sevdim seni. Utanan yanak kırmızısı eyledi yanaklarımı, Ben kimsenin sevemeyeceği büyüklükte sevdim seni. O kadar büyüktü ki taşıyamamaktan, Ezilmekten korktum. Yük taşıyan çalışkan karınca gibi, Yüklerin en ağırını kaldırıp ezilmekten korktum.
Türkü söyleyerek sevdim seni. Gazelden bir nota seçtim, Radyodan şarkı tuttum sana. Bir gün radyomu çaldılar. Ben en çok;bir gün seni çalmalarından korktum! Suskun çocuklar gibi gizliden gizliye, Parantez içi sevdim seni… Sırf bu yüzden ne diyeceğimi bilemedim, Parantezin içinde…
Resim içinden yazı alma tekniğini sizler sayesinde öğendim ve bu ilk çalışmam.Sizin gibi ustaların paylaşımlarının yanında çok ecemice kaldı ama en azından aldığım yardımlarla bir şeyler başarabildiğimi sizlere göstermek istedim.Herşey için teşekkür ediyorum
Etiketler: Nevval
Varlığın acı veriyor olsaydı bana; Seni ölümüne sevmez, Gelmeyeceğini bile seni beklemezdim hala. Ben sensizlikte bile "seni yaşıyorum" sevgili... ”
Mevsim, sonbahara akarken ben de sana geliyorum. Elimde yokluğun yüreğimde suskunluğunla sana geliyorum sevgili. Ilık bir Eylül gecesi kentin yorgun kaldırımlarında tanıdık kelimeler arıyorum sevdana dair. Sana dair tek bir kelime yeterdi bana. Tek bir nefes bile gülümsemem için yeterdi bana..Sensizlikte kanarken sol yanım, ben hep seni düşledim zembereği kırılmış zamanın avuçlarında. Seni aradım güneşin sıcak alnında, senin ellerini aradım yağmurun ıslak dualarında.
Sana gelirken toprak yağmur kokuyordu sokaklar ise yalnızlık... Sana çıkan tüm yollar arsız dikenlerle süslenmişti sanki. Ayaklarım kan revan..Bir yanım uçurum bir yanım sensizlik ama her şeye inat sana geliyorum. Hava puslu, etraf ise sensizlik .. Dikenlere aldırmadan yalınayak yürüdüm gecenin dar sokaklarında. Yüreğimle ezdim tüm engelleri, ayaklarımla öptüm yollarındaki ikiyüzlü dikenleri. Her şeye inat sana geliyorum bir elimde mevsimlerin koynundan çaldığım ılık bahar bir elimde bulutların saçlarından arakladığım rüzgar ile .. Bir ömür uzaktan sana geliyorum bir elimde bir avuç gülüş karakışlarda güneş bil diye bir elimde bir yudum umut zifiri karanlıklarda aydınlığa sımsıkı tutun diye. Sana geliyorum sevgili....
Unutmadan sevgili; gittin diye meteliksiz bir intiharın ayakuçlarına boynunu büken bir kukla olmadım hiçbir zaman. Gittiğin gün kansız ve acımasız bir ihtilalin demir kelepçeli zamanlarından kaçıp sen diye ipsiz uçurumlara sığındım. Yokluğunda kimi zaman bir çocuk gibi koynunda ağladım kimi zaman kirpiklerinden ıslak yağmurlara kaçtım. Sensizlikte her gece arsız fırtınalarına göğüs gerdim ve esrarkeş yangınları sen diye koynuma alıp yüreğimde közledim yalnızlığının ıslak çığlıklarını. Evet gittiğin gün sen kokan kelimelerim çıplak kaldı dudaklarımda. Yüreğim gözyaşına asılı kaldı gözkapaklarımda. Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna. Pes etmedim sensizlikte kıyılarıma vuran hasret dalgalarına. Direndim, savaştım yalnızlığınla. Kan revan içinde kalsam da, bilmediğim fırtınalarda sensiz savaşsam da ben hiçbir zaman “ yalnızlığına “ yenilmedim sevgili....
Gittiğin günden beri tek bir kelime konuşmadık seninle. Giderken seninle gitti taze baharlarım. Yetim kaldım mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sıcaklığı aradım güneşin sınırsız coğrafyasında. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadım seni. Yüreğimin derinliklerinde. kaybetmiştim seni. Aldığım nefeste, hayata bıraktığım her gülüşte seni aradım. Bulamadım işte. Ucube binaların nemli duvarlarına dayanıp sana ağladım. Dudaklarımı kapatıp kelimelerimle yalnızlığına ağladım. Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadım seni. Varlığına küfürler edip arkandan beddualar savurmadım hiçbir zaman. Gitmiştin beni “ sensiz “ bırakarak. Gitmiştin aramızda yaşananları bir kibritle zamansız yakarak. Ama gittin diye hiçbir zaman unutmadım seni. Yokluğuna inat yaşattım seni. Gittin diye bir ikindi vakti kefensiz satırlara gömmedim seni. Varlığın bana hiçbir zaman acı vermedi ki ben seni gidişinle suskunluğuna gömeyim sevgili…Seni “ sen “ diye sevdim ben. Varlığına inat yokluğunda bile sevdim seni. Sana duyduğum sevgim bir günlük olsaydı eğer; seni “ sensizlikte “ bile yaşatmazdım sevgili. Seni hiçbir zaman “ acılarımın metresi ” diye sevmedim ki ben. Ben yüreğindeki sıcaklığı, tenindeki saklı baharları ve gözlerindeki ıslak gözyaşları sevdim. Seni hep " aldığım nefes " bildim. Yüreğime dokunduğun için, yarım bir adamı sevginle tamamladığın için sevdim seni...
Satırlarıma sonvermeden bilmen gereken bazı şeyler var sevdiğim. İyi dinle beni sevgili. Cümlelere değil kelimelere örülmüş anlamları iyi algıla sevgili.. Yokluğunda seni aradım yorgun gecenin gri sabahlarında. Yalnızlığında kanattım fakir kelimelerimi. Dilimde birikmiş ve bir kaç cümleyi geçmeyen itirafım var sana canım. İyi dinle beni şimdi. Sensizlikte “ seni aldattım sevgili “. Yanlış duymadın sevgili. Açık açık utanmadan sıkılmadan seni aldattığımı söylüyorum sevgili. Sensizliğin soğuk gecelerinde seni aldattım. Hem de defalarca… Başucumda bu imkansız sevdanın sevapları dururken ben seni “ günahlarınla “ aldattım sevgili. Yokluğunda kanarken tövbesi yarım kalmış günahlarınla seviştim yalnızlığının buz tutmuş yatağında. Her gece bedenimi ateşlere serip günahlarınla seviştim kan ter içinde. Közlenmiş bedenimle, terkedilmiş yüreğimle tövbesi oldum en masum günahlarının. Seni sensizlikte “ senin günahlarınla “ aldattım sevgili…Sen benden uzaklarda iken bensiz zamanlarda işleyeceğin her günaha bedenimle kefil oldum. Körpe ve filizlenmemiş acılarını satın aldım ömür defterinden. Evet, tüm günahlarını ve bensiz yaşayacağın tüm acılarını satın aldım karşılığını “ yüreğimle “ ödeyerek.
Sen bu satırları benden uzaklarda okurken ben bir kelebek edasıyla baharın ince dallarından binlerce çiçeği yüreğimin eteklerine topluyor olacağım. Bir gün Cennetin taze baharlarında buluştuğumuzda giyineceğin “ beyaz duvağı “ süslemek için en parlak yıldızları çalacağım gecenin kirpiklerinden. Sen benden “ bir ömür “ uzaklıkta yaşarken sensizlikte bile sen varmışçasına sevdana nefes alıyor olacağım. Her gece günahlarınla sevişip güneşle beraber perdelerine gelip yüzüne ilk gülümseyen ben olacağım sevgili... Sen beni unutsan da ben seni yüreğimde yaşatacağım. Uzaklarda bir yerde yaşıyor ve nefes alıyor olmanı en büyük mutluluğum bilip acılarına delicesine yanacağım. Közlenmiş yüreğimle bir sonbahar gecesi ıslak saçlarına yağacağım avuçlarımda güller ile. Gözbebeklerinden yuvarlanıp ayakuçlarına serileceğim. Gülüşlerini nefesim bilip “ sensizlikte “ bile sana yaşıyor olacağım sevgili. Adını yüreğime vurulmuş bir mühür bilip dudaklarında anılan dua olarak hep seninle nefes alacağım sevgili..
“ Sen bana “ bir ömür “ uzakken ben sana bir nefes kadar yakınım sevgili. Gelmeyeceğini bile bile ben hala seviyorum seni. “
Gün gelecek, Adımı unutmak zorunda kalacaksın Puslu gecenin yorgun sabahında. Bir kibrit çakıp yaşananlara, Tek tek yakacasın benli hatıraları
Ömür defterinin en masum günahında. Duvarlarında asılı takvimlerden düşen Bir gün gibi, Ağladığında yüreğine gömülen Bir hüzün gibi Yavaş yavaş eriyeceğim dudaklarında. Ama ben sana inat, Yokluğuna inat, Bedenimle közleneceğim günahlarında.
Seni benden alan kadere, Tek bir kelime etmeden Seni içimde yaşatacağım. Çünkü ben senin; “ Bedelini yüreğimle ödediğim En masum günahındım….”
GiDen DeğiL KalAndır Terk eDen GidEnde Bu YüzDen Gitmİştir ZaTen
Etiketler: Nevval
YASADIKLARIMDAN ÖGRENDIGIM BIRSEY VAR
Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin mi, yogunluguna yasayacaksin bir seyi Sevgilin bitkin kalmali öpülmekten Sen bitkin düsmelisin koklamaktan bir çiçegi
Insan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir çocuga Yasamak yeryüzünde, onunla karismaktir Kopmaz kökler salmaktir oraya
Kucakladin mi simsiki kucaklayacaksin arkadasini Kavgaya tüm kaslarinla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandin mi bir kez simsicak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin
Insan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildigine Hem de tüm benligi seslerle, ezgilerle dolarcasina
Insan baliklama dalmali içine hayatin Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasina
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanimadigin insanlar Bütün kitaplari okumak, bütün hayatlari tanimak arzusuyla yanmalisin Degismemelisin hiç bir seyle bir bardak su içmenin mutlulugunu Fakat ne kadar sevinç varsa yasamak özlemiyle dolmalisin
Ve kederi de yasamalisin, namusluca, bütün benliginle Çünkü acilar da, sevinçler gibi olgunlastirir insani Kanin karismali hayatin büyük dolasimina Dolasmali damarlarinda hayatin sonsuz taze kani
Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin mi büyük yasayacaksin, irmaklara,göge,bütün evrene karisircasina Çünkü ömür dedigimiz sey, hayata sunulmus bir armagandir Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana
Ataol BEHRAMOGLU
Etiketler: Nevval
Hiç bişey aynı değildi senden sonra
Kalbim seni unuttu sanma Acıtsan da canımı hatıralarla Sensizliği yaşayabilir miyim bana sorma
Seni nefrete gömsem toprağından gelir sevdam Seni kalbimden süpürsem yokluğuna dayanamam Ne yaşananlar ne acı hatıralardı haram Yüreğinmiş aslında bana yasak olan
Şimdi vakit acıyı çeyrek geçmekte
Gözlerim yaşlara perde çekmekte Bir tebessüme hasret bu yürek Belki birgün dönersin diye beklemekte
Yaşam anlamasız kılıyorsa herşeyi Yalnızlık sarıyorsa aciz bedenini Ya çekip gitmeli bu diyardan Yada sensiz ölümü beklemeli..
Etiketler: Nevval
| Sayfa:
|
|
40 |
|
|
|