|
Gosterilen 343 - 351 arasi, toplam 969 Blog mevcut.
| Sayfa:
|
|
39 |
|
|
Ama Yoksun. . .
.
..................... ........................
Şimdi Yoksun Kapında Kölen Olurdum İnan Ama Yoksun
Yarınlardan Bize Umut Var Derdin
Şimdi Yoksun Paramparca Sevgimizden Başka Ne Kaldı Elimizde
Seni Senden Başkası Çözemez Seni Sen Bile Taşıyamazken Beni de Yakma Ne Olur Benide Bana Bırak
Dokunduğun Her Şeyde Ve Her Yerde Yalnız Sen Varken Şimdi Yoksun
Özledim Özledim Bilsen Nasıl Özledim Ama Yoksun
Gözden Irak Gönülden Irak İnanmazdım Doğruymuş..
Etiketler: Nevval
Sen gittin içimde senden kalan kırıntılar... Bir sabah namazı eşliğinde içimde hiç büyümemiş bir çocuk yanlızlığı... Gözlerim suskun yüreğimde ayazlar, martılar firarda... Bu bir veda...
Sen gittin karanlığa gömüldüm, yalnızlığa sürüldüm, yüreğimde çatlaklar yüzümde cam kırıklıkları. Söylenmemiş sözleri iki dudak arasında sıkıştırıp kuruttum ve yazdım sensiz gecen her saniyenin küf tutmuş duvarlarına sana dair pas tutmaya mahkum acı dolu sözleri...
Yarınlarımı avuç içinde parçaladım göz kenarında beklettiğim seni, gözyaşlarıma teslim ettim. Küçük bir çocuğun korkulu bakışları arasında yitirdim sabrımı... Hayallerim tepe taklak, nedenler yanı başımda sözlerim ağır, yüreğimde acı...
Cevabı olmayan sorular biriktirdim sessizliğin koynunda... Yarını olmayan tozlu yollara saptım. Bir kelebeğin yaşamı kadar yaşam biçtim kendime... Yüreğimi idam sehpası bilip nefesimi iki gözünün hayalleri arasında sallandırdım..
Sen gittin yaşam ve sen arasındaki çizgiyi sırat bildim... Yüreğimde devrimler yarattım, hayallerimin sınırlarını aştım. Zamansız uyandım senli düşlerden Rüyalarım karmakarışık... Bir şehir yaratmıştım düşümde içinde ağlayan çocuklar...
Yağmurlar yağıyordu iç tenim ıslaktı benim. Etrafımdaki manzaralar uykusuz, çocuk gülüşlerimde saklı her şey İsyanları çoğalttım gözlerimin tetiğinde bir bir döktüm mermi çekirdeklerini ayak uçlarıma...
Şimdi kelimelerim kör; cümlelerim topal kaldı. Sen gittin, sen geçen tüm yollar işgalde Hüzün işlemeli ağıtlar krosu eşliğinde bitirdim yokluğunun pas tutmuş umutsuz çığlıklarını. Öksüz kalmış benliğimin zamanlarında kaybettim berraklığımı...
Kendi masalımı yazıyorum, ölüm biçtiğim sonlarıma doğru "bir varmışlarda bir yokmuşlar da "diye başlayan... Meşgul bir ton, kırık bir hece bıraktım ardımda Dönülmez tövbelere gömdüm kendimi. Anonim Türkülerin boşluğuna bırakıyorum parçalarımı... Sen gittin ötenazi nöbetlerinde söndürdüm sensiz doğacak güneşi gözbebeklerimde.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da Ya canım ellerini tutmak isterse... Ya can' ım....
Etiketler: Nevval
Unutmamak İçin Çaba Veren Bana Yazıklar Olsun
Umudumu yitireli hayli zaman geçti... Yeniden sevebilmek zor.. Ellerimin arasından kayıp giden sen.. Yeniden doğar mısın karanlık sabahlarıma?..
Aşk.. Seni tarif edebilmek imkansız mükemmelsin, mükemmelliğin ayrıntılarında gizli.. Bir elin mutluluk veriyor, diğer elinse acı.. ve mutluluğu almadan acıyı almak o kadar zor ki..?
"Kelimelerimi dizdin boğazıma dar ağacında asılı kaldım.. Kalbime bir kuşunda ben sıkayım dedim olmadı yapamadım, yapamazdım.." İşte tek nedeni bu..! Sen...
Aşk senin ezip geçeceğin kum taneleri değil.. Üstüme bastığın yeter, ezip geçtiğin yeter.. Her an kaybederim korkusuyla hayatımı zindana çevirdiğin yeter.. istediğin bir değil bin çiçekse... istediğin başka bir ten, başka bir bedense... istediğin ben değilsem eğer ...
Azat kuşunu yüreğine bıraktım, geçmişi gömeriz en dipsiz kuyulara, sevda şarkılarını yok ederiz.. "Bir sen bir de ben vardık evvel zaman içinde..." Masallara devrediriz yitik sevdamızı "bir varmış bir yokmuş" oluruz unutursun... unutulursun belki... Şimdi.. Bırakıyorum seni...
"Gözyaşlarım işkencelerde, kelimeler kİfayetsiz, umutlar yitirilmiş.. Ne yeni doğacak gün için can kalmış bedende ne de geçmişi unutacak kadar kalpsiz bir yürek.."
Hadi al git ne varsa... Topla yüreğimin kırıntılarını... Hadi bir tekme de sen at savur... Hadi hiç yaşanmamış, yaşamamış say beni... Hadi git ne olur... göm diri diri beni..
(Hala unutmamak için çaba veren bana, yazıklar olsun!)
* * * * * * * *
Etiketler: Nevval
İki nefes arasında gezinir durur aşk. Sonra aşk sessizce gider odaya vuran titrek sokak lambasının altına oturur. Nefesler yabancılaşır ve artık terkedilmişliği oynarlar. Sonra sokak lambası düşer, kırılır, aşkın üstüne. Oda kararır ve aşkkanar sessizce yaralarından.
Aşk dağılmış saçlarını toplar, gider ve yine kendi köşesine oturur. Sonra yoldan geçen bir gencin ayakkabısına yapışır, kimsesizlikten kurtulan genç aşkla beraber yürür, sonra aniden düşer genç, büyüsüne kapıldığı aşkın kollarından.Kalktığında kendini yine kimsesizliğiyle baş başa bulur veaşk yine kendi köşesinde tütmektedir - bol duman kokusu –
Bir peri kızının yelpazesinden düşünceaşk. Tüm mevsimler ilkbahar olur ve biraz garofani (karanfil) kokusu. Biraz sümbül, biraz nergis kokusu sarar yüreğini. Sonra arılar bal uğruna çiçeklere üşüşür. Çiçekler solar, ilkbahar biter, yelpaze kırılır ve aşk sonbahar olur, dökülen yapraklarını toplar.
Aşk ilk başlarda bir melek gibi saçlarını okşar durur. Sonra seni alır götürür dörtnala giden hayallerinin ardından. Ardından aşk biter, melek gider.Sonra durduramadığın ve en sonunda zincir vurduğun hayallerinle sen kalırsın geride. Hayallerinin okşarsın, ona geriye dönen mutlu aşk meleklerini anlatırsın, hayallerin ölür, sen zinciri kendine bağlarsın.
Aşk şiirleri tutturmuş bir şair geçer, kimsesiz sokaklardan, şair gider mısralar kalır. Koşup yakalarsın mısraları ve yarım kalan şiiri tamamlarsın. Sırayla yerleştirirsin mısraları cebine ve sevgilinin yollarına düşersin, gözlerine bakarak bir heyecanla çıkarırsın mısraları cebinden ama kor olur çıkmaz dudaklarından mısralar, artık sevgili senin değildir. Bir öfkeyle tutarsın mısraları kollarından -sana göre tek suçlu mısralardır- alır götürür atarsın demir parmaklıklar ardına, mısralar dağılır şiir bozulur. Yine yanan aşk olur.
Karanlık bir odada mumu yakar ve aşkı beklersin, içinden tekrar tekrar üçe kadar sayarsın çünkü; üç olunca gelecektir O. Bir, iki, üç… Sevgilinin gözleri gelir aklına sonra saçları.-hafif kına kokusu- beklersin. Bir, iki, üç.Mum azalır, sinekler uçuşur odada ve boş duvarlarda desenler çizerler. Bir, iki, üç.Merdivenden ayak sesleri gelir, biraz da sevgilinin kokusu.Sonra mum söner, aşk yanar, sinekler kaçar, hayaller biter
Gitmek.Gitmek.Gitmek.Gitmek.Ve geride kalan olmak, kalanı bitmeyen bir bölme işlemi gibi devreder durur hayatın.Tıpkı yanan aşklar gibi devreder durur. Bu sonu gelmeyen işlemlerin neresinde bir soluk aşk yaşadığını bilemezsin. Bir yanık kokusu gelir gidenlerden.Yine dibi tutmuştur aşkın.
Yeşil, sarıya dönüşür.Papatyalardan yaptığın tacı takıp giderken hafif bir kır kokusu.Sarı, beyaza dönüşür.Papatyalar avuçlarında, seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyor; işte seviyor deyip devam edersin yoluna.Beyaz, maviye dönüşür.Hafif deniz kokusu, martı sesleri vurur sahillere. Kumsalda sevdiğinin ismi. Deniz köpürür, isim silinir. Geride hafif ıslak bir aşk kalır.Mavi, siyaha dönüşür. Kömürü yakıp, ıslanan aşkı kurutursun, hafiften ateş sesi. Siyah, kırmızıya dönüşür.Aşk yine yanar, hafiften bir türkü sesi, sen çalarsın, bağlama söyler.
Dibi tutmuş aşklar yaşarız. Bazen neye âşık olduğumuzu bilmeden özlemin doruklarına tırmanırız sonra alpin çayırları bozar tüm büyüyü. Aslında özlemimizin sadece kendimize olduğunu anlarız. Sonra yuvarlanır duygularımız uzun boylu dağların eteklerine. Kendimizi sevgiliye diz çükmüş aşkımızı tüm iştahımızla ona kusarken buluruz. Gözlerimizi açtığımızda sevgili karşımızdan gitmiş olur. Sonra kendimizi Yaradana diz çökmüş ağlarken buluruz, göz yaşlarımız harf harf düşer gözlerimizden, sonra harfler kelime olur, kelimeler cümle olur dizilir ardı sıra…Yaradanım beni affet ve kurtar beni bu dibi tutmuş aşklardan. Aşkı, her gün bir intikam gibi koynumda beslemekten bıktım.Artık aşkı, ezbere silmek istiyorum mısralarımdan.Çünkü işte o vakit dirileceğim gülüşümle…
Etiketler: Nevval
Merhaba kalbim, kızgınsın bana biliyorum, üzgünsün seni çok iyi anlıyorum, seni kırıp geçirdim değil mi?Farkındayım herşeyin, ağlıyorsun kırık halinle, Özür dilerim seni incittiğim için. Garip değilmi sana çektirdiklerim, şimdi bana sitem ediyorsun biliyorum Özür dilerim kalbim seni böyle bir sevdaya kaptırdığım, sana sahipçıkamadığım için.Olan oldu ne yapalım diyorsun çünkü beni seviyorsun ama bense seni bu hale soktuğum için üzülüyorum.Biliyorum seni çok acıttım, sen anlayabiliyormusun beni. Anlıyorsun biliyorum çünkü sen benim kalbimsin.Söylesene suçlu kim? Biliyorum sende cevap vermek istemiyorsun bu soruya, zaten bende artık sormuyorum, biliyorum ki tek suçlu BEN. BEN’den oldu herşey, ne olduysa sorumlusu BEN,BEN ETTİM HERŞEYİ SANA BİLİYORUM KALBİM, Şimdi seni bu kırgın halinle terkedermiyim sanıyorsun, Korkma bundan sonra olmaz bir daha böylesi bir sevda.Artık dostlarım var benim, dost olabildiklerim, seni vermeden seni paylaşıyorum onlarla,Ama sen hep benimlesin korkma, incitmeyeceğim seni bir daha, Çünkü sokmayacağım seni böylesi sevdalara,Merak etme konuşuruz artık uzun uzun seninle, zamanımız çok olacak birbirimizle dertleşmeye.Seni terk etmedim sende beni terketme sakın olur mu kalbim. Anıları anlatırız birbirimize, bazen güzel anılarla gülerizbazense,bazense ağlarız! Kalbim tek birşey diyebiliyorum sana beni affet, çünkü seni kırdımüzdüm, belki de seni ayaklar altına aldırdım. Sen saf duygular beslemiştin ona, bende öyle ama!Ah benim yaralı yüreğim! Yine canın acıdı değil mi? Nasıl acımaz ki? yine hatırladın onu….seninle ne de çok dertlesirim degilmi??Sakince dinlersin beni,bazende firtinaya tutulursun.Kolay degil be kalbim benim tufanlarima tutulmak…Ask olsun diyorum bazen kalbime! Ask olsun kalbim sana Ilahi Ask olsun!…Beni bir tek sen anlıyorsun..Artık seni dinlemek istiyorum yüreğim, artık senin sesini seçiyorum. Artık seninle olmak istiyorum. Seni susturup,dışarıyı dinlediğim yeter diyorum. Haksız mıyım yüreğim söylebana?Başkalarından önce seni dinleseydim şuan sen bu kadar yaralı olmazdın.Ben seni dinlemeyi seçtim ama, çok geç yaptım değil mi bu tercihi? ve senin artık sesin çıkmıyor, konuşacak mecalin yok ya dabana küssün. Bazen varlığını tamamen unuttuğum anlar bile oldu yüreğim. Haklısın seni çok yalnız bıraktım, aslında kendimi. Ama pişmanım. Seni tamir etmek için uğraşıyorum, ne olur bana yardım et.Yeniden dirilelim, yeniden dost olalım. Bundan sonra seni dinleyeceğim. Çünkü sen hep benden yanasın biliyorum. Bana yine doğruyu fısılda ne olur, yaralarını tamir edebilmek için ne yapmalıyım? Bana söyle….Biliyorum seni başkalarına ulaştırmadan önce ben ulaşmalıydım sana, bu kadar kırılmazdın değil mi o zaman.
Etiketler: Nevval
yalnız ben söyleyeyim yüreğime kazıdığım bendeki ismini söylemesin ne olur başkaları ben söyleyeyim bırak sadece seni seviyorum denen kelimeyi başkaca kimseler söylemesin çünkü kimse bilemez seni benim gibi sevmeyi
Şiirlerinin ilk hecesi yap, Yeniden doğuş sebebimi. Cümlelerinle ısıt, İhanetlerin soğuttuğu yüreğimi.
Bittiğimde yeni başlangıcım, Çıkmaz sokaklarımda yeni bir yol, Terini akıt ellerime damla damla, Yalnızlığımın ilacı ol.
Üşüdüğümde gamzelerini ser, Sahipsiz gamzelerimin üzerine. Gülüşünden bir yudum ver, Ömrümden yedi yıl al...
Orhan Ellisekiz
Etiketler: Nevval
Ağlamayacağım Çok derinden hayal etmisim ki, kendimi bir an yaninda saniyorum. Derin bir nefes alip kaliyorum, Ah ne vardi simdi yaninda olsaydim. Ellerim ellerinde. Gözlerinin derinliklerinde, seninle iç içe. Biliyorum imkânsiz, ama düsüncesi bile güzel.. Sensiz yarinlarda ne yaparim acaba? Hayatimin akisi degisiyor, üzüntülerim var. Sensiz yasamak da zormus. Ne yapayim? Bol bol seni düsünürüm.. Hatirlarmisin, agaçlara salincak kurardik. Uçar gibi agaçlarin içine dogru sallanirdik. Ayrilik vakti geldiginde, uçarcasina evlerimize kosardik. Rüyalarimizda da ayrilmazdik, öylece uyuyakalirdik.. Baska ne yapardik? Seninle baliga giderdik. Oradan çay bahçesine gelirdik. O günlerde çok erken kalkardik. Günes dogar dogmaz birbirimize kavusurduk. Seninle kirlara giderdik, kirçiçekleri koparirdik. O temiz havalarda dertlesirdik, azigimizı paylasirdik. Mutlu yarinlardan bahseder, gelecegimizi kurardik.. Osorsa da içimden, susuyorum.. Çünkü çaylarimizi yudumladigimiz o çay bahçesinde degiliz.. Hatta su an nerede oldugunu bile bilmiyorum ki.. Adama deli derler.. Ve sana kavustugum gün, iste o gün bir daha aglamayacagim..
Etiketler: Nevval
|
Kırgınım,
Gönderme zamanı 09/22/2009 13:30:59
|
KIRGINIM... Kime olduğunu, neye olduğunu bilmeden kırgınım… Belki hayata, belki kendime kırgınım sadece… Kırgınım… Yüreğim bir yanardağ gibi kaynayarak yanarken, Nasıl oluyor da bir buz dağı oluveriyorum bir anda… Kırgınım… İçim sevgi ile kavrulurken neden böyle yıkıcı, Parçalayıcı oluyorum… En çok sevdiğim varlıkları biranda kırıp, Un ufak ediyorum… Kırgınım… Öfkeme, tat almayan yüreğime, Sevmenin, sevilmenin değerini bilmeyen Kalbime… Kırgınım… Yeşilin huzurunu, mavinin derinliğini, Görmeyen gözlerime... Kuşların nidasını işitmeyen kulaklarımi Kırgınım… Kırgınım… Mantığımla kalbimin arasında gidip gelen Benliğime… Kırgınım… Sonuçlandıramadığım sevgilerime, Sarılmaya korktuğum sevgililerime… Kırgınım çok kırgınım, Beceriksizliğime, korkaklığıma, Kırgınım… Beklide bir hayalden ibaret oluşuma...
Etiketler: Nevval
| Sayfa:
|
|
39 |
|
|
|