|
Gosterilen 190 - 198 arasi, toplam 969 Blog mevcut.
| Sayfa:
|
|
22 |
|
|
Ben yorgunum/ Rıhtım tasları yorgun..
Duranlardan da sen Çıkmıyorsun?
Bilki bir avuc Biber gözlerime serpilen..
Hala durup siirler yazıyorum yoluna..
Icimde sıkıntının en dayanılmaz sekli Kacıncı kere saatleri susturuyorum Bensiz cözülüp sensiz baglanması yokmu balatların ..Tükeniyorum.. Bir başka Ülke'ye Daglar'a Uzaklara
HayatInda memnun olan yok! Kiminle konuşsam aynı şey Herşeyi herkezi bırakıp gitme isteyi..
Öyle yanına almak istedigi 3 seyde yok Bi kendisi.. Bu yeter zaten HerŞeyi Herkesi götürdün demektir Keşke keşke kendini bırakıp gitse insan.. Ama olmuyor! Hadi kendinize razıyız diyelim Ötekide olmuyor! Yani herşeyi yüzüstü bIrakmak göze alımıyor Böyle gidiyor iste Bir yanlız kalk gidelim Öbür yanımız DUR! otur diyor.. Ve otur diyen kazanıyor
Etiketler: Nevval
Sana, yine sensiz bir gecenin karanlıklarından sesleniyorum.Gece her zamankinden daha sessiz, dört duvar arasında bir sen, bir ben varız şu odanın yine uyku yok gözlerimde bir başka hüzün çöktü içime sevgili, bambaşka bir hüzün sen ağladığımı hissediyorsun diye, sen üzülüyorsun diye, günlerdir ağlayamıyorum sevgili, ağlayamıyorum… Çok yalnızım sensizliğe dayanamıyorum.Bu gece izin ver bana sevgili,izin ver çok doluyum.. Bu gece ,hıçkırarak ağlamak istiyorum, hıçkırarak! Bu gece yanıma gel sevgili, yanıma gel! Sana çok ihtiyacım var anlatacak o kadar çok şeyim var ki! Ama sana söz sevgili, üzmeyeceğim seni yokluğunda çektiğim acıları değil,döktüğüm gözyaşları değil,yalnızlığımı,sensizliğimi, sen yoksun diye kimsesizliğimi değil sana olan bitmez tükenmez sevdamı anlatacağım sana. Hani ağladığımız zaman sen benim kollarımda ben senin kollarında ağlayacaktık ya! söz vermiştin ya! Gel sevgili, bu gece yanıma gel çok ihtiyacım var sana kokuna, sıcaklığına ihtiyacım var.”Ağlamaktan hiç utanmam” derdin ya!sende benim gibi çok ağlarmışsın ya! Aşkımız için döktüğün gözyaşlarının her damlasına kurban olayım sevgili, göremediğim o kara gözlerine kurban olayım. Bu gece bambaşkayım bambaşka, yine seninle gecen günlere daldım. Seninle ne güzel günler yaşadık sevgili.. Bambaşka bir dünyada yaşadık ne hayaller kurardık gerçekleşmesi imkansız hayallerdi, ama bizi nasılda mutlu ederdi.. Mutluluktan uçardık zaman dursun, saatler geçmesin isterdik geceleri de hayallerde birleşirdik hani anlatırdık ya birbirimize.. “Bu gece yine, sana sıkıca sarılarak kollarında uyudum,saçlarını okşadım seni mis gibi kokladım, gecem yine seninleydi bitanem” diye anlatırdık ya!Ne hayallerimiz vardı sevgili,ne kadar çok isterdik gerçekleşmesini dilimizde hep keşke….keşke kelimesi… Şimdi sen yoksun artık sevgili,sen gittin giderken hayallerimi ,umutlarımı, sevinçlerimi de beraberinde götürdün. Şimdi kim sevecek beni senin gibi,kim özleyecek kim bekleyecek özlemle yolumu sevgili,ya ben kimi bekleyeceğim kiminle hayaller kuracağım,kiminle aşkı paylaşacağım ne güzel paylaşırdık ne güzel yaşadık aşkı sevgili hem de aşkların en güzelini. Ruhum, sevdiğim,gözbebeğim duyuyormusun beni, ben seni çok sevdim çoookkk canımdan çok hala seviyorum bi tanemm .. SENİ SEVİYORUM, SENİ SEVİYORUM, SENİ SEVİYORUM söyledikce daha çok seviyorummm melekler haber verin sevdiğime… ONU ÇOK SEVİYORUM bunu bilsin içi rahat olsun sevdiğimin..
Etiketler: Nevval
Yasa büründü tüm geceler. Gök kubbe, yıldızlı ihtişamıyla çöktü aşkımın üstüne, aşkın içinde biçare ruhum enkazında kaldı. Senin varlığınla kurduğum ne kadar toz pembe hayal varsa, üzerine siyah boya kutusu ters gelmişçesine siyaha boyandı. Bir an kaçmayı denedim buralardan, sensizlik alıştığım bir durumdu, sensizliğimde hayalin bir avuntu. Şimdi annesinin en sevdiği vazoyu kırmış bir çocuk gibi suçlu hissediyorum kendimi; seni sevdiğimi söylemekte keşkelerim olmasaydı derken kendi kendime, içim buruluyor. Düşünmeden yapamıyorum; bütün servetlerini ayaklarının altına dökerek sana sahip olmayı düşünen insanlar, sırf kendi egolarını tatmin etmek uğruna her şeyi yapmayı göze alanlar, sana mutluluğu da satın alabilirler mi? Gözlerin cezbedici zenginliğin rengarenk görüntüsüyle boyanır, sen ideallerinden vazgeçip, aşkını üç kuruşa satabilir misin ya da sattırırlar mı? Nasıl canım yanıyor bilemezsin, çakıl taşlarıyla dolu bir alanda top oynarken düşen bir çocuğun derisi yüzülen diz kapağından akan kan gibi yüreğim kanıyor. Yakamozlu gecelerde bir başka hayal ederdim seni, yakamozlu geceler bile şaşkın halime, hayallerim siyahı kadife gibi emdi, korkularım aydınlığa kavuştu, bu gece yarısı sabah olmak bilmez. Olsa ne değişir ki sevgili, sensiz olan her sabah sensizliğin üstüne doğan her güneş, ay benim için.
Başlamadan son bulacak sanırım bu aşk hikayesi... Tamamlanamamış bir beste, yarım kalmış bir şiir gibi olmasından iyidir sevgili, başlamadan bitmesi belki her ikimiz içinde en hayırlısıdır. Bunları ben söylüyorum. Savaşmadan yenilgiyi kabul etmeyen bir adamdım halbuki, maneviyatın maddiyata yenilmesine izin vermezdim ben, bana ne oldu böyle bilemiyorum. Bu belirsizlik her geçen gün, yüreğimde daha da şiddetlenen fırtınanın benden bir şeyleri koparıp götürmesine sebep oluyor. Senden, varlığından, gerçekliğinden ve beni hayata bağlayıp, hayallerde seni yaşamamı sağlayan bakışlarından birazcık cesaret alsam belirsizliğe sebep olan bulutları, karanlık dünyanın üstüne güneş gibi doğan o gülüşünle dağıtsan, canımı bile ortaya koyarak savaşacağım ama yoksun işte ve yaşananlardan bihabersin. Şu an yorgun bedeninle masum bir çocuk gibi, melekler gibi uykudasındır, rüya görüyorsun belki de, merak ediyorum sevgili, sende rüyalarında yer veriyor musun naçiz siluetime, sende sevmelerinin en yücesini, aşkların en temizini yaşıyor musun? Seninle yalnız kaldığım o an söyleyebilseydim seni sevdiğimi, sonunun yıkım olacağını bile bile söyleseydim, şimdi böylesine seni kaybetmekten korkuyor olmazdım sevgili. Düşlerime giriyor kaç zamandır; ellerinde paradan oraklarıyla yüreğimde aşkının can suyuyla yeşeren sarı saçlı başaklarındaki her tanesinde aşkımızı gösteren ekinlerimizi yoluyorlar, ikimizi karşılıklı bağlayıp; sıcaklığını bile bilmediğim o pamuk ellerine tütünden bulaşan kolaları alıp gözlerime sürüyorlar, resmen seni bir daha görmemen için gözlerimi dağlıyorlar sevgili.
Ben seni olduğun gibi seviyorum, bu insanlarsa bedenini, ruhunu bir eşya misali satın almak için çaba sarfediyor, bunları gördükçe canım acıyor, tüm bu yaşananlardan habersiz olduğunu düşündükçe, boğazıma düğümlenen ne kadar asi kelime varsa haykırmak istiyorum. Senin ağırlığınca altın verebilirler. Ya ben? Kalbimi, yüreğimin sınırlarına sığmayıp beni biçare eden aşkımı, sana hasret sevgimi verebilirim şu an ki sefaletimle...Seni koluna takıp bir süs eşyası gibi taşımayı düşünen bu zenginler gibi paraya boğamam belki ama sevgiye doymanı, aşkla sarhoş olmanı, aşk ateşiyle yanmanı sağlayabileceğim gibi o ateşte seninle yanmayı göze alırım sevgili.
Yoruldum, biliyor musun? Zemheri ayazında kalmışçasına üşüyorum sensizliğimde... Bir tarafım para değer vermeyeceğini söylüyor, bir tarafımda fırtınalar koparıyor isimsiz korkularım ve sen hiç birini bilmiyorsun. Dayanması en güç acı bu; evladını yitirmiş bir anne gibi feryat edesim geliyor içimden, acısını yüreğine gömen bir baba gibi sessizce ağlıyorum, damla damla sen düşüyorsun gözlerimden, incinirsin diye korkuyorum.
Meydan okurum tek başıma, Kuşatılsa, aşkımı barındıran yüreğim, Kafa tutarım tüm dünyaya, Ölüm gelse keskin kılıcıyla üzerime, Güler geçerim, sen yanımda oldukça,
Kalemimden kan damlıyor sanki sensizliğimde seni ölümsüzleştirdiğim şiirlerdeki kelimeler ok olup yüreğime saplanıyor yokluğunda ve ben seni öylesine çok özledim ki, ne zaman özlemimi yazmaya kalksam kelimeler kifayetsizleşiyor. Tıpkı sensiz hayatın kifayetsizleştiği gibi.
Hayallere bakarsan sevgili; zaman vuslata beş varı gösteriyor, gerçeklere bakarsan vuslatımız imkânsızlaşıp, aşkımız efsaneleşiyor ve şu an ben sensizliğimde; hayalinle, yalnızlığımla, aşkımla gece yarılarının zifiriliğini yaşıyorum. Bir hücrede mahkum nasıl hasretse güneşe, bende gerçekliğine öyle hasretim sevgili. Ne olur gittiğin o uzun yollardan geri dön ve seni göreyim gün yüzüyle, daha fazla sensizliğe dayanamayacak bu yürek...
Dayanamıyorum, yüreğime gömmek istemiyorum seni, gerçekliğinin başka birine ait olduğunu ve kendini onlara sunduğunu düşünmek istemiyorum. Eğer ki maddiyatı seçerse o yüreğin, işte yıkım o an olur benim için, o an aşkın enkazının altından cesedim çıkar, yatalak olur biçare ruhum, sensizliğimde değil ama bir eşya değerinde başka birine aidiyetinde ben, sen var oldukça yok olurum sevgili. Sessiz feryatlarımı duy gece yarısı, ikimizde uyanığız bak, rüzgar kokunu getiriyor bana, çığlıklarımı da sana getirsin ve yağmur yağsın yarın sevgili, belki o yağmurla bana gelirsin. Seni seviyorum.
Etiketler: Nevval
Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında Eziler çalan , çaldıran , yakalatan Adı bende gizli bir kadındı istanbul
Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım Sevilirken ayrılmakmı kaldı Bizansta Oyun dolan yoktu gözlerde , yalnızca ses Verilmiş sözler birdi, edilen yemimler sıfır Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek Bir başka aşk sipariş edildi yeniden Bir şehre yağmur yağdı, ben ağladım Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Hangisi talandı demli öpücüklerin Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu Soyulurmuydu kabuğu hayatın Yoksa bütün vitamini kabuğundamıydı Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım, bir şehre yağdı Ben şehre ağladım, bir yağmur yağdı Ben bir ağladım, şehre yağmur yağdı Ben, yağmur, ağladım….
Etiketler: Nevval
|
Anla Beni
Gönderme zamanı 01/21/2010 09:48:49
|
| Sayfa:
|
|
22 |
|
|
|