" Aşk farkına varmaktır, Ya herşey aşktır,ya hiçbirşey Ya da herşey aşktandır Ya aşk nedir? Tarif etmek gereklidir ve aynı zamanda hastalıktır Ve hiçbir tarif için bu aşkın tarifi değildir diyemezsiniz Ve hiçbir tarif tam değildir Seversiniz işte Kavuştuğunuz,kavuşmayı istediğiniz veya kavuşamadığınızdır aşk Aşk odur Yarım ve bayat bir simit de karın doyurur Bir ziyafet sofrasıda Zaman gelir ikisi de birbirinin yerine geçer yaşamak için Aşk vardır,yoktur,şu dur,bu dur Hayır hiçbiri değil Ya herşey aşktır,ya hiçbir şey Ya da herşey aşktandır "
Fırtınalar kopuyor yüreğimde tarifi imkansız Kabına sığdıramıyorum düşlerimi Kalbim adeta yerinden sökülürcesine atıyor Mutluluktan uçuyorum coşuyorum Bayramlık alınmış çocuklar gibi seviniyorum Yeniden doğdum adeta seninle
Hiç böyle olmadı bu yürek hiç delice atmadı böylesine....
Geçmişin derinlikler üzerinden gelen sen Hayat verdin yüreğime Umut işığım oldun Bu soguk gecelerde varliğinla ısındım Senli düşler görmeye başladım içinde en güzel sevgilerin en güzel aşklaın delice tutkuların olduğu düşler...
Seni Bana Veren Rabbime Bin Şükür Ki Sesine hasret kulaklarım Sesinle çınlıyor
aşkına hasret kalbim delice yanıyor Ellerinden yoksun ellerim artık hiç üşümüyor iyiki geldin ve yanımdasın Hep aklımda hep kanımdasın Yüreğimin en tatlı yanındasın SENİ ÇOK SEVİYORUM
Bu gece yine sabaha kadar oturdum. Bir elimde sigaram diğer elimde yalnızlığım. Gecenin sessizliği bana sesleniyordu usulca Ve bense umutlarımın yeşermesini bekliyordum
Her zamanki dinlediğim şarkılar beni anlatıyordu bana Bıkmadanusanmadan!... Ve yine o her zamanki hüzün bastı yüreğimi… Ve beklide eski günlerim özlemiyle yanıyordu yüreğim. Ve beklide beni yakanunutamadığım o dicleliydi..
Hayallerimiyalnızlığımı benden çalan çaresizliğim Umutlarımıda peşinden sürüklemişti o karanlığa. Ne zor şeymiş;çaresizlik ve o masum yalnızlık Tüm umutlarımı göğe gelin ediyorum…
Ve gün ışırken ben bir sigara daha yakıyorum... Ve bitmek bilmeyen geceye bir ağır söz daha ediyorum!!!
Unutmalı Artik Bir Anlami Yok Sevmeyi Bilmeyen Birini Anlamak Ne Zor Sensizligi Kabul Eden Bir Kalp Mutlu Olmazsin Bu Katlanılmaz Gururlarla Sende Basa Cikamassin Giden O Olsun Terkedende Artik Zaman Hakikatle Yüzlesmekte
Gözlerin yağmur gözlerin... Katil dikenli tel karabasan gözlerin... Ürkek ağlamaklı ve kaçak gözlerin... Bana yasak gözlerin... Büyülü korkunç giz dolu gözlerin... Buğulu gözlerin; düşgücüm özgürlüğüm... Gözlerin ölümüm ve gözlerin için adam öldürürüm!!! Gözlerin olmasa her gece üşürüm... Toprak mı renk verdi gözlerine yoksa yosun mu diye sormak çok anlamsız. Çünkü toprak da yosun da hırsız...
Ben yine gözlerin diye başlayacağım... Zaten yaşamıma gözlerin diyerek başladım!!! Sevincim üzüntüm korkum karabasanım kolumbacağım sakat; gözlerini düşlemezsem... Düşlerim için kızma bana! Çaresizim... Gözlerin ezberimde... Yıllardır varlığını bilmeden bakışını ve teninin kokusunu hissettim ve itiraf ediyorum sen bilmeden seninle seviştim... Seninle seviştim diyorum... Haklısın okuma bunları... Kaldır at tükür üzerine beni lanetle; ama yüreğimi ne yapacaksın? Sende o gözler durdukça; çaresiz benim olacaksın! İstemiyorsan kendi gözlerini oyacaksın! Ama... Yapma... Gözlerin; düşlerimle kardeş düşlerim sadık ama gözlerin; kalleş gözlerin şiirlere yeterli gözlerin binlerce sayfa dolusu şiir etmeli...
Umursama beni ve söylediklerimi!Ben böyleyim... Olur olmadık şeyleri düşler olur olmadık düşlerimi işlerim kağıtlara... Ama en olmadık düşler birgün gerçek olur. Zaten düşler de gerçekleşmeleri için kurulur. Bu yüzden çok düşleyenlerden korkulur... Benden hep korkarlar... Benden değil düşlerimden... Aslında sen de kork! Hayır korkma! Korkmamalısın... Çünkü sen benim en narin en kırılgan en özendiğim tarafımsın... Sen benim yaratıcılığım can damarımsın. Nasıl keserim can damarımı? Zaten sen benim acılardan çalabildiğim tek mutluluğumsun!!! Evet öylesin... Ama benim olmalısın... Benim ol! Yoksa kaçacağım bu kentten kurtulacağım bu insanlardan... Sana yalvarıyorum!.. Yalvarmıyorum!.. Sen bilmezsin eksikliği yarımlığı karanlıkta kalmayı... Sen bilir misin başka tenlerde tek bir teni aramayı?
Sen bilir misin? Bilmezsin; boğazında değil yüreğinde koca birdüğümle ağlamayı... Sustum... Konuşmuyorum... Sessizlik güzel sessizlik acı dolu... Sensizliği sessizliğe fısıldasam olur mu? Kimseye duyurmadan anlatsam benden başkası bilmese sana hissettiklerimi... Beni değil gölgemi değil düşlerimi sev bari... Tamam özleme beni isteme hissetme... Korkma ben hep yanındayım ama ben senin değilim... Olamam zaten... Hak etmiyorum... Senin için ne yaptım ki hayalini kurmaktan başka? Unutma ki en zorudur hayal kurmak... İnan en zorudur yokluğunda seni yaratmak seninle olmak dokunmak teninin kokusunu duymak sevişmek... Tamam... Sustum... Bak yine hayalini kurdum...
“Seni istemiyorum” dedin; sustum... “üzgünüm” dedin sustum... “Konuşsana” dedin sustum... Sustun... Sustum bak yine gözlerini okudum... Sus derken beni istiyorlar konuşma derken sensiz olamam diyorlar. Ben senin özgürlüğünüm... Ben senin küskünlüğünüm... Yapamadıklarınım... Korkma!!! Haykır ağla!!! Yok ama ağlama! Senin ağlamana dayanamam ve beni sevmemeni anlayamam... Koca bir yaşamı sana adayamam... Adarım... Evet işte sana emanet uyduruk yaşamım... İstemez misin? İstemek zorundasın ve sen beni anlamalısın anlamak zorundasın! Bunun için varsın... Gözlerin bana bakmak için var... Affet beni hayallerim...
Sabaha kadar uzar gözlerin diye... Bitireceğim yine ve ak kanatlı bir kuşun kanat çırpışı gibi ahenkli ve gündoğumu kadar ıssız ve bir papatyadan kırılgan ve yoğun bulutlar kadar ağlamaklı ve tanrı kadar tapılası ve damardaki kandan sıcak ve bir yaz esintisi kadar huzur verici ve en sevilen anılara eşdeğer ve yıllarca mahzende bekletilmiş şarap gibi özel ve en derinlerde bulunmayı bekleyen deniz kabuklarından değerli ve bir ölü kadar sessiz ve deniz kokusu kadar eşsiz ve bir o kadar da bensiz gözlerini hayalleyeceğim ben... Senin gözlerini hayallerken kendimi öldüreceğim...
Karşımdasın işte... Bana bakmasan da oradasın görüyorum seni. Ah benim sevdasında bencil yüreğinde sağlam sevdiğim. Kalbime gömdüm sözlerimi ceset torbası oldu yüreğim. Tıkandığım o an Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim. Ellerim boşlukta ben darda kaldım. Ellerim buz gibi ben harda kaldım. Bir senfoni vardı kulağımda çalınan bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim hani hep kaldığım köşeme. Bakış açım belli oldu yine. Geride kalan ardından bakar gidenlerin. Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde.
Demiştim sana hatırlarsan: “Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil ‘zamanla bırakmamak’tir..” Şimdi bana geçen o zamanın Unutulmaz sancısı kalır
Gittiğim eğer bensem söyle bana kimden gittim? Sende yoktum zaten ben ben yine bende bittim...
GözLerinden Öğrendim Ben Her$eyi Siyahın Ne GüzeL Renk oLduğunu İLk Görü$te a$kın Ne oLduğunu Sevgiyi Ve Onun BüyükLüğünü
ELLerinden Öğrendim Ben DokunabiLmeyi Bir Dokunu$un Nasıl İç Yaktığını O Anki Dünyayı UmursamazLığı Sanki A Anın Hiç Bitmeyecekmi$Liğini
SaçLarından Öğrendim Ben Ne$eyle SavruLmayı Seni Bağrıma Basmanın MutLuLuğunu KoLLarına AtıLıp Hiç Bırakmamacasına SarıLmayı Teninin kokusunu unutmamayı
Resimlerine bakıp avunmayı Sana ancak dualarla ulaşmayı Sadece RüyaLarda Görü$meyi Öğrettin Be GüLüm Sen Bana Acıyı Hüznü Öğrettin
Bir De Bırakıp Gitmeyi Öğrendim Senden Sessizce Ardına Bakmadan Kaçıp Gitmeyi ÇaresizLikten Ağlamayı Öğrendim Be GüLüm MutLuLuğu ÖzLemeyi De Öğrendim
Ben De Sana KayBetmeyi Öğreteyim Severken AyrıLmayı AyrıLırken YıkıLmayı ELvedanın Anlamını Öğretiyorum Sana Ben ELveda Çiçeğim ELveda GüLüm ELveda......
sözler düğümlenirse boğazında bırak bırak da yeşersin sevda tam açtığı yerde. bırak da güller gülsün güller solmasın asılmasın kıvrımların en ince yerinden. üşümesin yüreğimizdeki yemyeşil filiz üşümesin soğuk gecelerde
yağmur damladı geceme kar yağdı göz pınarlarıma buz tuttu "umut ve sevgi" dedim de umudum sendendi sevgim içimde
bir zamanlar maviydi dokunduğum her mavi sen olurken gördüğün her mavi ben olurdum şimdi ise maviler can çekiştirmekde.. şimdi bir gölge kaldı aynalara gülümserken karşımda...
anılarımızı savurmadım avuçlarımdan bırakmadım teslim etmedim eski denilen zamana bırak da anılarımız kalsın avuçlamızda.
her konuşmamız susmalarımızın öncesiymiş tam yerine gelmiştik oysa. düğümler çözülse kemanı ve udu dinlerken söyleseydik birbirimize sevdadandır bu tuhaf gülümseme.
al beni "can" al. yüreğinin orta yerine koy sol yanında ben olayım ben gitmeden önce...