|
Gosterilen 892 - 900 arasi, toplam 969 Blog mevcut.
| Sayfa:
|
|
100 |
|
|
iyi değilim aşkım; umutsuzca uyanıyorum sabahları.. Güneş yüzüme vurdukça daha bir karanlık oluyor günlerim. Kahvaltı saatlerimi hep kaçırıyorum. Bilirsin sigara iştahımı kesiyor..
Öyle pek özenmiyorum üstüme başıma.. Ne geçerse elime giyiyorum. sen yoksun ya "güzel görünüyorsun" demesinler istiyorum..
Yine en arka koltuğunda oturuyorum minibüsün yine camda oluyor gözlerim.. sen tutmuyorsun ya elimi cebimden hiç çıkartmıyorum..
İyi değilim aşkım; Herkes sana benziyor sanki.. saçı az daha kısa olsa biraz daha içten gülse.. daha çok benzeyecek olanları ayırıyorum. yoksun ya yokluğun da yepyeni senler arıyorum..
En zor geceler oluyor. İzlediğimizi izlemiyorum, senin uyuduğun saatlerde uyumuyorum. Olur ya bir rüyada karşılaşma ihtimali…
İyi değilim aşkım; Unutuyor gibi yapıyorum. Biriken yaralarımı acıtmasınlar diye hiç kanatmıyorum. Seni de kan tutardı hani.. Bak görüyorsun bunu bile hatırlamıyorum
iyi değilim aşkım; Artık şiirlerimde yok süslü kelimelerle sana seslenecek. Adının geçmediği cümlede O GİTTİ diyerek, sevgiyi anlatmak çok zor oluyor çünkü. Kağıda kaleme dokununca kömür değil, gözyaşım dökülüyor ya,ziyan oluyor sayfalarım…
Bir de Pazar günleri var tabi. Hiç buluşmadığımız bir yerde hiç bilmediğin bir saatte seni bekliyorum. Gelmen pekte anlam ifade etmiyor. Ben seni beklemeyi hala çok seviyorum…
İyi değilim aşkım.. Daha bencil oldu duygularım daha çok ben demeyi, daha çok sabretmeyi öğrendim. sayısız yalanlarla ‘’çok özledim’’ seni demeyecek kadar.. Yokluğunla aramda inanılmaz bir dostluk başladı. Kimseyi almıyoruz aramıza.. bak benden başka sen, senden başkada düşüncem yok satırlarımda.. iyi değilim aşkım.. Hiç iyi değilim.. Bu saatten sonra sana "dön"mü yoksa "hoşçakal" mı demeliyim??
Etiketler: Nevval
Geçiyor önümden sirenler içinde Ah eller üstünde çiçekler içinde Dudağında yarım bir sevda hüznü Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken Sigara içerken yahut coplanırken Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi Çocukça sevdiği çiçeği sularken
Diyarbakırlıymış adı bahtiyar Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Beni tez saldılar o kaldı içerde Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler Mavi gökyüzünü ona dar etmişler
Gazete de çıktı üç satır yazıyla Uzamış sakalı çatlamış sazıyla Birileri ona ölmedin diyordu Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu Yusuf Hayaloğlu
Etiketler: Nevval
İntihar Mavi
Etiketler: Nevval
Saçların epeyce dağılmış dudakların duvara çarpmıs çözüldüm. Çünkü ben senin sözündüm. Aşka secilmişti tüm vakitler. Seçildin. Çünkü sen bir çicektin. Alıp başımı gidiyorum; yeşil başlı kumsallara.. Güneştin.. Çünkü bedenimdeki ateştin Bir nefeslik dinlenişti hüzün... Hep bir gülümseyişe aralanan dudaklarımı büzmekti... Hayatın şaşırtma kuvveti öylesine büyüktü ki...Kocaman kocaman açılmış gözlerimi küçücük bir an yummaktı hüzün... Bir iki damla yaş da cabası. Günlerden pazar... İnce belli bardakta çay içiyorum, denize karşı Hüznüm başımdan aşkın... Susmuşum yine Herşeye. Herkese... Avazım çıktığı kadar... Sonra... Derin bir iç çektiğimi hatırlıyorum Ve... Bir anda ellerimdeki izlerin içinde buluyorum kendimi Her çizgide ayrı bir anı... Koşuyorum, yaşıyorum , heyecanlanıyorum her bir çizgide Sonra martıların sesi bozuyor büyüyü Yine deniz, ince belli bardağımdaki çayım soğuk, ellerim... ve ellerim donuk Susuyorum... Sen gitmişsin , anılar bitmemiş, bitmezmiş meğer... Şimdi... Ellerimde son satırlarınla süslü grimsi bir kağıt Yüreğimde adı "SEN" olan sızım Dilim lal... Gelmeyeceğini bile bile... Bekliyorum Denize karşı, hala hayalinin dolaştığı o sahilin kırık bankında... Suskunca... Hadi gel ne olur! Zaten... Hüznüm başımdan aşkın..
Etiketler: Nevval
“Bir gidişi yaz” dediler, “yazarım” dedim… gitmeleri öğrenmiştim.
Susardı, susardım, susardık, suskularca…..
Bilinir bilinmez bir şarkının içinde kaybolurduk. Biz en çok susmayı sevdik, sevmeyi sevemediğimiz kadar. Koptuk ve dağıldık her şeye. Giderken durduramadık birbirimizi. Durdurmaya elin, elim, ellerimiz yetmedi. Eğitemedim çocuk kalmış korkularını, yanılgılarını törpüleyemedim. Sana gerçekleri gösteremediğim gibi.
Giderken durdurmalıydın beni, yapmalıydın, yapamadın. Durdurmaya gücün, gücüm, gücümüz yetmedi. Belki de yoktu, biz var sandık. İnsan isterse yolları aşıyor, sen kapının eşiğini aşıp gelemedin. Geldiğim gibi gidemedim, gittiğim gibi dönemedim yüzüne. Sen, bildiğim sen değilsin artık. Ben, bildiğin ben, değişemem. Değişmelere suskun dudaklarım.
Şimdi acı, yolunu şaşırmış bir deniz kaplumbağası gibidir yüreğimde. Şaşkın ama inatçı. Şimdi sen, adı geçmişte saklı ince bir sızı. Şimdi biz, bir şarkıdan çalınmış iki nota gibiyiz. Eksiğiz ve yokuz. Dilsiz ama mutluyuz.
Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Beni dışarıya göndermeyecektin, içerde tutacaktın, arkamdan gidişimi seyretmeyecektin, yollara yürümeyecektim, sesimi gidişlerde yitirmeyecektim. Sesimi geceye vermeyecektin. Şimdi, kaldır gözlerini ve geceye bak. Sesimi gör yukarıda, ortada bırakılmış tellerimi. Densiz ama dengeli satırlarımın anlamını kavra. Geceye bak, sesimi kaydırma.
Kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim, ayrılırken ama sen herkesin öğrettiğini yineledin.Şimdi aşk, inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda..
Biz ki geceleri paylaştık, yastığı, şarkıları. Biz ki sözleri paylaştık, kelimeleri. Biz ki yüreği paylaşamadık, paylaşamadım galiba. Nedendir bilmem, eksik kaldık korkulara. Nutku tutulan gecelerin isimsiz sabahlarında, yanlış ve yangın kaldık. Geride kalan kırık ezgiler ve yorgun ruhların dansı.
Sokağımın serseri gülüşü, gençliğimin asi sevgisi, isyanımın suskun gezgini. Gitmeye meyilli değildim, olduğum gibiydim, dinletemedim, dinletemedin, dinletemedik belki de.
Şimdi sen, aksak bir hüzün, nerede coşacağını bilmeyen. Şimdi ben, değişemeyen bir şehir, nasıl sevileceğini bilen. Şimdi biz, olmayan bir şeyiz.
Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Konuşmak anlamsız, susmak kalabalık, ayrılık bulaşıcı. Sevda, kör topal yürüyen bir dilenci gibidir artık. Seni sevdim ama gönderdin. Gönderilince dönemiyorum. Ben bir çiçeğim asi yanım, solunca aynı elde açamıyorum.
Susuyorum, susuyorsun, susuyorlar, suskularca…. Bir gidişi yaz, dediler, yazarım dedim. Gitmeyi öğrenmiştim, kalmayı öğretemediğim kadar.
Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Gitmeyi giyinmiştim, yakıştırılmıştım veda sözlerine, merhabalara alıştırılamadığım kadar.
Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Çok gitmiştim, söz gitmiştim, uzun gitmiştim, sesimi duyuramayacak kadar.
Bir gidişi yaz, dediler, yazmaya giderken kendimden geçmişim. Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım. Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !….
Etiketler: Nevval
| Sayfa:
|
|
100 |
|
|
|