REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 2526 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: YaQuZa on 05/25/2010 18:10:17


1.)Türklerin en eski destanlarından biri olan Yaratılış Destanı’nın da Yaratan’a ilham veren ‘’Ak Ana ‘’ adında ki kadındır.
2.)Oğuz Kağan Atamızın kutlu eşlerinden biri mavi bir ışıktan,diğeri kutsal bir ağaçtan doğmuş olağanüstü kadınlardır.
3.)Bilge Kağan kitabesinde Kağan ‘’ Sizler Anam Katun,Büyük Annelerim,Hala ve Teyzelerim,Prenseslerim..’’ sözleri ile hitabına başlar.
4.)Eski Türk inancına göre ‘’Han ile Katun’’ gök ve yerin evlatlarıdır.Kadının yeri yedinci kat göktür.
5.)Eski Türk destanlarında kadın erkeğinin her daim yanındadır.Kadın erkeğinin güç ve ilham kaynağı kabul edilirdi.
6.)Türk kültüründe destan kahramanları iyi ata binen,iyi savaşan,iyi kılıç kullanan kadınlarla evlenmek istemektedirler.

Örnek olarak Korkut Ata’nın Bamsı Beyrek hikayesindeki Banu Çiçek Katun’u verebiliriz.

7.)Eski bir Türk atasözü; ‘’Birinci zenginlik sağlık,ikinci zenginlik iyi bir kadın.’’
8.)Savaşta kadınların düşman eline geçmesi büyük bir utanç sayılırdı.
9.)Oğuz Kağan destanından öğrendiğimize göre ırza tecavüzün cezası ölüm veya gözlere mil çekilmesiydi.

Arap gezgini Ahmed bin Fadlan,Türklerin tecavüz suçlusunun bacaklarından çapraz bağlanmış iki ağaca bağladığını ve ipin kesilmesi sureti ile bacakların ayrıldığını hatıralarında belirtir.

10.)Yine Arap gezgini olan İbn’i Batuta şöyle der ‘’ "Burada tuhaf bir hale şahit oldum ki o da Türkler'in kadınlarına gösterdiği hürmetti. Burada kadınların kıymeti ve derecesi erkeklerinden daha üstündür."
11.) Kağanın buyrukları yalnız "Kağan buyuruyor ki" ifadesiyle başlamışsa geçerli kabul edilmezdi.
12.) Yabancı devletlerin elçilerinin kabulünde hatun da hakanla beraber olurdu. Tören ve şölenlerde kadın, hakanın solunda oturur siyasi ve idari konumlardaki görüşlerini beyan ederdi. Mesela büyük Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Tanrıkut Mete Han'ın Katunu imzalamıştır.
13.) Ebul Gazi Bahadır Han, Secere-i Terakime'de, Oğuz ilinde, yedi kızın uzun yıllar beylik yaptığını anlatmaktadır.
14.) Kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine "Kadınbaşı" ismi verilerek yaşatılmıştır.
15.)Eski Türklerde kadın miras hakkına sahipti. Kadının kendine ait mülkü mevcuttu. Kadının bunu istediği gibi kullanma hakkı vardı.
16.)Eski Türklerde koca karısını boşayabildiği gibi,kadında kocasını boşayabilirdi.

Şimdide diğer toplumların kadına bakışına bir göz atalım.

1.) İngiltere'de XI. asra kadar kocalar karılarını satabilirdi. Hıristiyanlar ise; kadına şeytan gözüyle bakmışlardır. Yine İngiltere'de kadın "murdar" bir varlık sayıldığı için İncil'e el süremiyordu. Kadınlar İncil'i okuma hakkına Hanry devrinde (1509-1547) sahip olmuşlardır.
2.) İngiliz piskoposu Dour'un 1888 yılında Westminster Kilise'sinde vaaz verirken söyledikleri ;

"Bundan yüz sene öncesine kadar kadın erkeğin sofrasına oturma hakkına sahip olmadığı gibi sorulmadan söze başlaması da caiz değildi. Kocası başının ucuna kocaman bir
sopa asardı ve karısı ne zaman emrini tutmazsa onu kullanırdı. Erkek çocuklar ise; analarına ev içinde bir hizmetçi kadından fazla paye vermezlerdi."
3.) Çin'de , boşanma hakkı sadece erkeğe mahsustu.
4.) Budizm'in kurucusu Buda ise; ilk başlarda kadınları dinine kabul etmemiştir.
5.) Roma hukukunda kadın, kendi malına hükmedemezdi, vasiyet yapamazdı. Roma hukuku kadını ergin kabul etmiyordu. Onu noksan akıllı sayıyordu. Roma'da dul kadının evlenmesi suç sayılıyordu.
6.) Çin'de yeni doğan çocuk, erkekse pahalı kumaşlara, kız ise bez parçalarına sarılırdı.
7.) İran'da kanları bozmamak için yakın akrabalarla evlilik uygun görülmüştür. Bu sebepten anaları ve kız kardeşleriyle evlenenler ortaya çıkmıştır. ( Özellikle Mazdeizm’in popüler olduğu dönemde.)
8.) Cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri gömmeleri bir gerçektir. Kız çocuğa sahip olmak onursuzluk sayılmıştır.

Değerli TÜRK KIZI!...

O kadar değerlisin ki.. OĞUZ KAĞAN'ı..BUMİN KAĞAN'I... BİLGE KAĞAN'I... KÜL TEKİN'İ... ATTİLA'YI... KARAMANOĞLU MEHMET'İ.. MEHMET AKİF'İ.. ATATÜRK'ü bile sen doğurdun.!

Değerli TÜRK KIZI!...

Büyük Türk coğrafyasının hangi köşesinde isen.. Sabahına Besmeleyle.. ya da İsa'nın adıyla başla.. Ya da Gök Tanrı'na el aç.. Ya da inanma.. Bu hak sana baştan verilmiş. Bu kanaldan yapılacak hiçbir saldırıya da kulak asma...


Değerli TÜRK KIZI!...

Kur'an okuyorsan, İncil Okuyorsan.. hangi inanç sisteminin kutsal kitabını okuyorsan.. iyi oku.. Süzerek oku... Beynini ruhbanlara ve din tüccarlarına kiraya verme .. Bu sana yakışmaz.. Kimliğine.. Törene .. Örfüne. yakışmaz. Sana yakıştıramam.

Değerli TÜRK KIZI!...

Her TÜRK gibi tarihsel süreçte neyi kabullenip kabullenmeyeceğini sen en güzel şekilde başarırsın. Ama KENDİ HÜR İRADEN VE TÜRK KİMLİĞİNLE.. Başkalarının sana empoze ettikleriyle değil.. Sadece o dinin Kutsal Kitabı'nın ve Peygamberi'nin öğretisiyle..

Değerli TÜRK KIZI!...

Türkiye'de yıllardır çok çirkin ve hedefi çok büyük bir oyun oynanıyor. Senin beynini yönlendirdiğini sanan din yobazları sana bir uniforma empoze ettiler. Oysa Kur'an okuyorsan ve kendi muhteşem TÜRK AKLINLA, ÖNSEZİNLE, ANLAYIŞ KABİLİYETİNLE okuyorsan.. Bilmelisin ki İslam Dini'nin senden ibadet adına böyle bir isteği yok. Yüce ALLAH'ın senden istediği sadece cinsel çağrışım yapmayacak şekilde giyinmen. İslam Dini'ne göre Erkeği ve Kadını yaratan ve Erkeğin ve Kadının tüm arzu ve handikaplarını bilen Yüce ALLAH senden sadece bunu istiyor. Tek tip bir Uniforma ile Sıkmabaşı değil. Türban denen görüntüyü değil.

Değerli TÜRK KIZI!...

HİSSİYATLARINI KULLANDIRMA! Din bezirganlarına ve baronlarına TABAN OLMA! "Biz Dindarız" ı ülke yönetiminde rant ve çıkar sağlamak için kullananlara ve bunun karşısında "Biz işte bakk.. Böyle Laikiz, Biz Yönetmeliyiz.." diye prim yapanlara.. bu kesimlere fırsat verme...

Değerli TÜRK KIZI!...

ARKABAHÇE OLMA.
BAHÇENİ KENDİN KUR!

Bu Bahçede, Sadece Kendi insiyatifin ve masumluğunla Çiçek gibi bir başörtünmü olacak.. Sana ŞEREF SÖZÜ! Seni elinden tutup Üniversite kapısına biz Götüreceğiz. Sana ŞEREF SÖZÜ! İçeri almamaya cüret edenin kafasını kıracağız.

Değerli TÜRK KIZI!...

Bu Ülkenin gerçek ve büyük hedeflerine, 5000 Yıllık Büyük Türk tarihinin bir 5000 yıllık daha Muhteşem geleceğine bu görüntüyü sokma. Gel bu 5000 YILI SEN KUR!

Sana bir olay anlatacağım..

OĞUZ KAĞAN'ın..BUMİN KAĞAN'ın... BİLGE KAĞAN'ın... KÜL TEKİN'in... ATTİLA'nın... KARAMANOĞLU MEHMET'in.. MEHMET AKİF'İN.. ATATÜRK'ün Annesi.. Değerli TÜRK KIZI..

Makedonya'da.. Jupa Bölgesinde 10.000 kadar TURBEJ yaşar.. Bu soydaşlarımıza TÜRKBAŞ denir.. Bu değerli Soydaşlarımızı uzun bir süre DİN ADINA ve DİNİ KULLANARAK VE DİNİ KİMLİĞİ ÖN PLANA ALARAK o kadar acı sömürdülerki... Bu Kandaşlarımız uzun yıllar kendilerini sadece Müslüman Makedon olarak biliyorlardı. Onlara empoze edilen buydu. Maalesef o bölgede aydınlanamamış ve Şeyhlerle, Hurafelerle aşure haline getirilmiş bir İslam Kültürünün kimlik adına soydaşlarımıza kazandırdığı bir şeyde olmadı. Bu Bölgede ne zamanki Demokratik Türk Partisi isminde -AYDINLANMIŞ İSLAMI ve TÜRK TÖRESİNİ SAHİPLENEN- bir mükemmel oluşum ortaya çıktı.. Şu günlerde Türkçe Eğitim görüyorlar. Kendi Kimliklerine artık kavuşuyorlar.

Değerli TÜRK KIZI!...

Geri kafalılığın -Din ve Laiklik Yobazlarına- neler kazandırdığını.. ve bu arada TÜRK GELECEĞİNE, BU YÜCE MİLLETE neler kaybettirdiğini lütfen iyi etüd et. Atatürk'ün yaşamını ve hedeflerini lütfen çok iyi oku. İslam Dini'nin aydınlanmasına verdiği önemi.. TÜRK'ün bu Yüce Dini gerçek anlamda anlaması için Kur'an-ın Türkçe açıklamasını teşvik etmesindeki ince görüntüyü.. Aracıları ve Yobazları yok etmesindeki şiddet ve keskinliğini... iyi gör....
Sonra .. başörtünle gel.. ya da başı açık gel... ama kendin gel.. kendin ol gel..

Gel bir TÜRKBAŞ ol.

OĞUZ KAĞAN'LAR..BUMİN KAĞAN'LAR... BİLGE KAĞAN'LAR... KÜL TEKİN'LER... ATTİLA'LAR... KARAMANOĞLU MEHMET'LER.. MEHMET AKİFLER.. ATATÜRK'LER YETİŞTİR!

(alıntıdır)
ATATÜRK diyor ki" Çocuklugumda
elime geçen iki kurustan birini eger kitaplara vermeseydim bu gün
yapabildigim islerin hiçbirini yapamazdim". Esas sir bence burada.
Çocuklugunda eline geçen iki kurustan birini kitaplara verdigi
için 35 yasinda general, 40 yasinda baskomutan, 42 yasinda
cumhurbaskani, 46 yasinda dünyada pek çok reformist var ama hiç
biri dile dokunabilmeyi cesaret edememistir; dile dokunabilen tek
reformist Mustafa Kemal'dir.




--------------------------------------------------------------




GONDEREN: TanyeIi on 05/25/2010 18:15:19


guzel bi paylaşım tesekkurler emeğinize sağlık...





--------------------------------------------------------------
Back To Top
11/26/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***