BDP, İHD ve MazlumDer gibi PKK destekçilerinin oluşturduğu heyet giderek asker,polis ve kaymakamdan oluşan 8 kişiyi PKK'dan teslim aldılar.

        PKK'nın barışçı, dost yanlısı gösterilmesi propagandası zirveye çıkmış oldu. Devlet ise kaçırılan askerine, polisine bile sahip çıkamayan ve terör örgütünün insafına kalmış bir görüntü sergilemiş oldu.

        Bu devlete ve bu millete bunu yaşatanların ALLAH belasını versin. İki dünyada yakaları bir araya gelmesin.

        Türk milletinin artık uyanma vakti gelmedi mi?

Amerika’nın Büyük Ortadoğu Planı çerçevesinde yürütülen Öcalan’la açılım sürecinde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’dan “gizli ajanda” itirafı geldi.

Radikal’ın açılımla ilgili sorularını yanıtlayan Bozdağ, süreçle ilgili Başbakan Erdoğan’ın koyduğu konuşma yasağını savundu.
“Hükümetin ajandası var ama konuşmamız uygun değil. Sürecin ortaya çıkan sonuçları esas kamuoyunu etkileyecektir.”

Aslında Bozdağ’ın açıkladığı gizli ajandanın şifreleri, Abdullah Öcalan’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupta saklı. Kamuoyuna’dan ısrarla gizlenen mektupla, açılıma ilişkin gizli ajanda işletilmeye başlandı.

Gelişen süreçte Öcalan üzerinden PKK’nın kaçırdığı asker ve sivil görevlilerin serbest bırakılması sağlandı. Bütün bu çabaların temelindeyse Bölünme sürecini topluma kabul ettireme hedefi yatıyor.

İşte bu noktada 21 Mart’taki Nevruz kutlamaları daha da önem kazanıyor. Zira bu tarih AKP’nin gizli ajandası bakımından son derece kritik. AKP bu tarihte açılımla ilgili Öcalan ve PKK’nın yapacağı hamleler üzerinden açılımı daha da genişletmeyi hedefliy

DUYARLI PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER BİRSU.....

Nazlı ben okudum attıgın yazıyıda sen neyi ne kadar okuyorsun bilmiyorum.. Ama yandaş medya takip ettigin belli.. TARİHİ siyaseti yaşım tutmasada okumakla fikir yürütecek kadar ögrendim sen benim için üzülme.

Peygamber ilan etmekle kalmamışlar demek ..Kuranda belirtilen ulu kişi büyük sultan benzerligide yapılıyor iyi oldu bunuda ögrendik=)İslam devletleri bir arayamı geldi demek libya mısır tunus kimin yardımıyla yabancı güçlere geçti sanıyorsunuz..AT gözlügümü var bu yazarda acaba..İlahi bir kudret yüklemek kimsenin haddine düşmemiş,,

Her söylediginden zamanı gelince çark edebilen günlük siyasetle ideallerini yürüten ..Politik hırsı millet kavramının önünde duran ..Bir siyasetçi ayetle izah edilirmi oldu pes.......SAG SOL meselesi degil bu vatan millet kavramlarının içinin boşaltılması meselesidir..

 Aslın baban neslin deden

Hep kahraman TÜRK milleti...

Diyerek büyük zaferler kazanmış bir TÜRK devleti Osmanlı sakın karıştırma....

Bebek katili azılı terörist apo meşrulaştırılıp bize kabul ettiirilecek yazının amacı bu oku lütfen......

Sevgili TELMA ZİCAN ablacım 101 okey oynamanın  NAZLI nın ima etmeye çalıştıgı şekilde düşünmeye akletmeye okuyup yorumlamaya engel olamadıgını isbat etmiş durumdasınız sizi seviyorumm..

Bugünlerde gelecek inşallah....

Evet nazlı Geçmişini bilmeden Geleceği Kuramayız haklısınız...

tayyibin geçmişini biliyoruz çok şükür gözlerimiz körelmedi.İstanbul büyükşehie belediye başkanlığında yaptığı yolsuzlukları elbetteki unutmadık

1- BİLBOARD YOLSUZLUĞU

2-AĞAÇ YOLSUZLUĞU

3-PERSONEL TAŞIMA YOLSUZLUĞU

4-ÇÖP YOLSUZLUĞU

5-AKBİL YOLSUZLUĞU

6-İGDAŞ YOLSUZLUĞU

7-KİPTAŞ YOLSUZLUĞU

8-İSKİ DEKİ YOLSUZLUKLAR

9-METRO YOLSUZLUĞU

10-KİRALIK ARAÇ YOLSUZLUĞU

11-ÇAMUR BARAJ YOLSUZLUĞU

bunlar bildiğimiz kanıtlanmış yolsuzlukları,elbetteki geçmişimizi unutmadık

Asla bir önyargı yok benim cevabımda  siz nasıl başlamışsanız ben öyle devamını getirdim..

ALLAH a şunun için çok yalvarıyorum ben :

Ayetlerini yorumlamak birilerine atfetmek ve yanlış bir dini anlayışla izah getirmek cüretinden beni men et yarabbim....

AYRICA...

bunları yazan haddini bilmez densiz kimse gitsinde günde 100 kere tövbe çeksin..

EY TÜRK GENÇLİĞİ!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazinedenmahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !

                Diyecek hiç bir söz bulamıyorum !!!!!!

VATAN SEVGİSİ MAYA GİBİDİR. KANI ve SÜTÜ BOZUK OLANLARDA TUTMAZ

Tam bağımsız kalmanın, dik durmanın bedeliymiş sürekli borç içindeyiz, parasal borç dediğin nedir ki vatanı bize armağan eden şehitlerimize ve üzerinde yaşadığımız emanetine sahip çıkmak boynumuzun borcu
Ne zaman kapı çalsa bavulumuz hazır. Korkuyor muyuz, niye korkalım "ya istiklal, ya ölüm!" parolamız, ölümden öte köy mü var,onursuz, faydasız yaşamanın ölümden ne farkı var, onurunla ölüp namını ve insanlığın yarınlarını yaşatmak
Gününü gün ettiğini sanıp yarını düşünmeyen yarınsızların da yarını için kavgamız, sorarlar "bunca cefaya,mihnete değer mi?" 

Güneş Erkul

ÜLKE SORUNLARINA DUYARLI OLAN TÜM ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİM ELLERİNE SAĞLIK..