Sevgili kimdir" diye sordular... "Yürekte yaşattığım..." dedim...
"Yaşamak nedir peki?" diye sordular... "Şey" dedim, yutkundum. “AŞIK- MAŞUK MİSALİ SEVMEK DEDİM” dedim...
"Kimi " dediler... "Bir daha yutkundum.” “Gördüğüm VE BİLDİĞİM DEDİM
” dedim...
“Nedir ?” diye sordular... “Buluşma; Gönülde kavuşma, vuslat... ” “Ve işte hayat bu!”dedim...
"Hayat mı?" diye sordular... "Öyle kısa ki!" dedim.....
"Yaşanacak çok şey var, zaman yok" dedim...
"Yaşanması gereken ne var? " diye sordular... "Aşk" dedim... “Sevda” dedim... “Muhabbet” dedim... “ YÜREKLE sevişmek” dedim.
“Nasıl olur?” diye sordular... “Seven bilir, seven hisseder, seven yaşar.” dedim.
“Sen seviyor musun?” diye sordular. “Hem de nasıl!” dedim.
“Biliyorsun, hissediyorsun, yaşıyorsun öyleyse...” dediler.
“Riyasız, çıkarsız, hesapsız...” dedim.
“Eee, sonra...” dediler. “Sonu da, başı da bu!” “Sadece SEVİYORUM” dedim.
“Nasıl yani... “dediler. " Mecnun gibi...” dedim.
“Anlamadık!” dediler. “AŞIK OLAN ANLAR...” DEDİM.
"Bunda bir sır var... Açıkla! " dediler... "Yüreği açmadır!" "Girmeden bilemez insan..." dedim...
“Nasıl açılır yürek?” Diye sordular... “Sihirli kelime ile... ” dedim.
“Neymiş o kelime?” Diye sordular. “ AŞK... AŞK.” DEDİM... EVVELİ AŞK AHİRİ AŞK VESSELAM dedim
ve sustum.