İki kırgın yürektik o zamanlar
Bu yüzden yakınlaştık belkide birbirimize
Bu yüzden aynı sokağa açıldı kapılarımız
İkimizde yaralıydık,tanıdıktı acılarımız
Ama olmadı,yapamadık
Birbirimizin yaralarını saramadık
Tekrar aşka inanamadık
Belki sevmedin,belkide yoruldun,pes ettin
Ve sen gittin
Benimse sana son bir sözüm kaldı
Mecburi ayrılıkların sessiz haykırışı
Unutma beni...
senden sonraki ben,kendimi tanıyamıyorum
Gözlerimi kapattığımda bile seni görüyorum
üzüldüğümde yavaşca sokulup arkamdan
Bana sarılacağını hayal ediyorum
Yorulduğumda beni kucağına alıp
Taşıyacağına inanıyorum
Yaralarımı sarmaya çalışırken seninle
Şimdi senden kalan yaralarla yaşıyorum
Yaralarını sen nasıl iyileştirdin?
Yoksa seni yaralamadı mı bu aşkın bitişi
Özümde,sözümde,gözümde bitmeyenim
Unutma beni...
Yağmura hasret toprak gibi kalakaldı yüreğim
Tekrar yağarsın diye çaresiz beklemekteyim
Sense başka topraklara yağmayı seçtin
Bir serçe gibi çekingen ve tedirgin artık yüreğim
Korkuyorum uçmaya
Senden başka bir dala konmaya korkuyorum
Bugünüm hep sıradan,yarınlarımsa belirsiz artık
Hayatımın mucizesi,en güzeli,en özeli
Unutma beni...
Varsın ayrı yağmurlarda ıslanalım
Ayrı şehirlerde sabaha uyanalım
Varsın çıkmasın yollarımız birbirimize
Farketmez benim için
Kendime sözüm var ben hep seninleyim
Ben seni böylede severim
Kendine emanetsin inci tanesi
Dilimin son cümlesi,kalbimin tek dileği var
Beni unutma...
Sunum furim
Şiir Tuğba Gökçe