1929 yılı 10 Ağustos günü, Atatürk, o zaman Paris Büyükelçisi olan Fethi Okyar’ın Büyükdere’deki yalısına misafir olmuştu. Fethi Okyar Cumhurbaşkanı için bir akşam ziyafeti hazırlamıştı. Cumhurbaşkanının yalıda bulunduğunu duyan halk, onu görebilmek için buraya toplanmıştı.
O günlerde Atatürk’ün çok hasta olduğu, yataktan çıkamayacak bir durumda bulunduğu söylentisi vardı. O gün Atatürk yalının balkonuna çıktı. Kendisini görmek için caddelerini dolduran halkı selamladı, sonra şöyle dedi:
-“Benim için zahmet ediyorsunuz, mahcup oluyorum. Beni görmek demek, behemehal yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
Ankara’dan buraya gelmeden evvel işittim ki, hakkımda hastanededir, eli ayağı tutmuyor, ölümü mümkündür, demişlerdir.”
Bu sırada halk coşmuştu ve hep bir ağızdan:
-“Kahrolsun düşmanlarımız” diye bağırmışlardı.
Atatürk sözlerine şöyle devam etti:
-“İşte karşınızdayım. Sıhhatteyim, elim ayağım tutuyor. Kendi gözlerinizle görüyorsunuz ki, sapasağlamım, kuvvetim yerindedir. Sizlere eskiden beri olan sevgim yerindedir. Siz bu akşam benim karşımda milletin bir gölgesi, bir timsalisiniz. Size seslenirken, bütün millete sesimi işittireceğime inanıyorum. İşitiniz ve işittiriniz, sizin için sıhhatini, ömrünü bu göreve veren adam sahnededir, sizin için çalışacaktır. O, sizin için yaşıyor, benim kuvvetim size olan sevgim ve sizin bana olan sevginizdir. Bu millet, bu memleket dünyanın en geçerli bir varlığı olacaktır. Ben bunu kendi gözlerimle görmeden ölmeyeceğim.”