İsTaNBuL AgLıYoR SeN GiDeLi.
Özledim birtanem ellerini gözlerini,
Sensiz yitik viran yüregim neredesin...
Rüzgar ol gel bulut ol gel yeter ki gel...
Sen gideli bu şehir her gün aglıyor.
İstanbul aglıyor ben aglıyorum neredesin yar!
Hava soğuk, yağmurlu ve vurdumduymaz bir İstanbul gecesi
Alışamadım yokluğuna bir türlü
Hala sendeyim ben
Hala seni yaşıyorum, seninleyim..
Kimi zaman boğazımda düğümlenen bir hıçkırık
Kimi zaman sel olup akan bir gözyaşı
Kimi zaman inadına bir kahkaha...
Hepsinde ayrı bir sen
Hepsinde aynı acı..
Yok ki bu derdin senden başka ilacı...
Ağlıyor bu akşam İstanbul,
Issız sokaklarında hüzün esiyor göğe doğru..
Bir karayel esip savuruyor göz yaşlarımı.
Son bir kez daha düşünüyorum seni.
Son bir kez daha düşüyorum sensizliğe.
Bir sokak lambasında, ışıklı bir tabelada..
Takılıp kalıyorum bazen..
Bir kez daha geliyorsun aklıma,
Denize doğru bakıyorum,
Martılar kanat çırpıyor sonsuzluğa.
Gözlerine benziyor hiç olmadığı kadar,
Yürüyorum korkmadan,
Hissiz bir karanlığın içine doğru..
Ne beni saran efkarımı görebiliyorum;
Ne de önümdeki yolu..
Aklımın girdiği şu tünelin;
Ne başı var, ne sonu..
Karanlık yollar,
Seni düşündüğüm gecelere benziyor..
Bitmiyor sonlar,
Yalnızlığım üşüyor, ben üşüyorum
İçimde buruk bir bekleyiş gözlerim yolda
Düştükçe düşüyor, umut kırıntılarım...
İstanbul sana muhtaç, ben sana muhtaç,
İstanbul üşüyor ben üşüyorum...
Gazi Osman Paşaydı, gelince durağımız,
Merkezde buluşurduk,pembeydi konağımız.
Gök kuşağı gibiydi, bizim gönül ağımız,
Sen yoksun diye artık, bak İstanbul ağlıyor!
Bir tutamdı mutluluk, rüyaydı geldi geçti,
Kalbimin zincirini, orta yerinden biçti.
Metropol olan şehir, sensiz şimdi bir hiçti,
Sen yoksun diye artık, bak İstanbul ağlıyor!
Ben, sustukça ağlıyor gece,
Üzerime deviriyor, dinamitliyor Yüreğimdeki ahları istanbul.
İstanbul üşüyor ben donuyorum,
İstanbul donuyor ben ölüyorum...
İstanbul üşüyor, kayboluyorum kaldırımında.
İstanbul aglıyor sen gideli...