Bu gece senin gecen sevgilim.
Yeni bir paket sigara aldım, yaşadın.
Bu gece yokluğuna ne şiirler yazarım, ne gözyaşları dökerim..
Ne yakarışlar,
Ne yalvarışlar..
Yoksun ya, avutmuyor hiçbir şey yüreğimi.
Ve zehirliyorum kendimi..
Hani derdin ya, “Çok içme”
Sana cevabım neydi hatırlıyor musun?
“O zaman sende beni bırakıp gitme…”
İlk sigara..
Nasıl da özlemişim şu dumanı.
Ve nasıl da özlemişim “seviyorum” yalanları uydurmanı..
Gözlerimi severdin en çok, gözbebeklerimi..
Şimdiyse sigaramın dumanında zehirliyorum yetim kalan bebeklerimi..
Büyük bir iç çekiş..
Karşılıklı içtiğimizin tadını alamıyorum inan.
İzmarit mezarlığıma ilk şehidimi gömüyorum, küller arasında.
Ben senin sesini de özledim aslında..
Hele o kulağımda çınlayan son sesin;
“Bitti” diye bağırışın,
“Keşke hiç tanışmasaydık” diye küfürlerini saçışın..
Neyse..
İkinci sigarayı da yerleştiriyorum parmaklarımın arasına.
Hani öpmeye kıyamadığın dudaklarım var ya,
Yokluğunda Afrika kadar aç, aşkına..
Yine de annesiyim, doyurmalıyım bir şekil.
Benim de tek çözümüm sigara..
Sessizlik… Sensizlik…
Saymadım, kaçıncı şehidi de gömüyorum kül tablasına.
Ama son iki sigaram kaldı..
Ne çabuk bitti bu gece, ne ara?
Daha sensizliği dolduramadım ki ciğerlerimin en doruğuna..
Saate bakıyorum..
Akrep tehditler savuruyor yelkovana.
Bir saniye..
Ne zaman güneş doğdu bu odaya?
Gözyaşlarımı kim işledi bu kağıda?
Son sigaram da dudaklarım arasında..
Gözlerim buğulu,
Yoksun..
Hiç olmamıştın zaten.
Kimsem de kalmadı senden sonra hayatımda..
Bir kimsesizlik..
Bir yalnızlık..
Sen hayatıma girmeden önce değildim ben böyle.
Ve inanır mısın, kimseyi sevmemiştim böyle ölesiye.
Değer bilmedin.
Varmış gibi görünen ama asında olmayan tek organındı kalbin.
Hani derdim ya sana, sen “aşk”sın diye..
Değilmişsin.
Sen bir hiç’mişsin gözlerimde..
Ve son kez geçmişe bakıyorum, “Neyim var?” diye.
Sen varsın..
Ve hep de geri de kalacaksın !