Uykuların kaçar geceleri,
Bir türlü sabah olmayı bilmez,
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden uğultudur başlar kulaklarında,
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık,
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın,
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine,
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu,
Şerefin, faziletin, iyiliğin güzelliğin.
Gün gelir de, sesini bir kerecik duymak için,
Vurursun başını soğuk, taş duvarlara,
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın.
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun, uzun seyredersin aynalarda güzeliğini
Boşuna geçip, giden yıllarına yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.