1. Türk devletine ihanet ediyorlar.
   Vatan’a ihanet böyle ediliyor.
   
   Bu nasıl ruh, bu nasıl şuur?
   
   Böyle demokratlığa, entel bakışa ve böyle çözüme küfrederler.
   
   Neymiş APO muhatap alınacakmış.
   
   O kadar mı düştük, o kadar mı çaresiz durumdayız?
   
   Hiç mi gücümüz kudretimiz kalmadı?
   
   Türkiye’nin önde gelen bir gazetenin yayın yönetmeni olacaksın, çıkıp hain APO’dan medet umarak ortam hazırlamaya çalışacaksın.
   
   Reytingin mi düştü, yoksa sana yol mu göründü de gündeme gelmeye çalışıyorsun.
   
   Çok yazık…
   
   Geleceğin süper gücü olacak bir devleti, bir hainle muhatap almaya teşvik etmek, ancak hayâsız bir karaktere yakışır.
   
   APO dediğin adam kim?
   
   Senin ülkeni ele geçirmiş bir devlet başkanı mı, yoksa ülkeyi yönetilemez hale getirmiş, elinde silah ülkemize meydan okuyan bir isyancı mı?
   
   Ya da Türkiye’nin sözünü geçiremediği, gücü yetmediği bir ordu komutanı mı?
   
   Yahu APO kim ki 40 bin kişinin katili olan bir haini muhatap alalım.
   
   Senin hiç mi beynin basmıyor?
   
   Hala bu mukaddes vatanın gelecekte lider devlet olacağına inanmıyor musun? Ve böyle bir lekenin yapışmasını istiyorsun.
   
   Bree ahmaklar, yazıktır, günahtır…
   
   Bunca yıl okumuş, güngörmüş adamlarsınız, basiretlerinizin açık olacağı böyle bir konuda neden şuursuzluk yapıyorsunuz.
   
   Ne kafatasçılık yapıyorum ne de faşistlik…
   Asıl mesele şu;
   
   APO’yu muhatap almamızı isteyen şer odaklarının en büyük hedefi aslında Türkiye’nin bütünlüğüdür.
   
   Çünkü ortadaki sorun ne APO’dur ne de PKK…
   
   Bizim en büyük sorunumuz klasik söylemle;
   
   Amerika, Avrupa ve Rusya dır.
   Ortadoğu’da etkili olmak için adım atarız, Amerika çıkar silahlarını kaybeder, o silahları da PKK bulur, bizim askerleri vurur, ABD uçakları örgüt yuvalarına malzeme bırakır…
   AB ülkeleri –Yunanistan, Almanya, İngiltere- PKK’lı hainlere dağda eğitim verir, ihtiyaçlarını karşılar…
   
   Orta Asya’da ağırlığımızı hissettirmek için girişim de bulunuruz, bu kez de Rusya çıkar PKK’ya silah satar, ihtiyaçlarını karşılar…
   
   Yani bu liste uzar gider.
   
   Şimdi birileri de diyor ki, APO’yu muhatap alalım Kürt sorununu çözelim.
   
   Şunu unutmayalım ki; Kürt sorununu devlet çözemez.
   
   İçerisinde Alman ajanlarının, ABD’li casusların, Rusya Yahudileri ile ortaklaşa hareket eden siyasetçilerin, Almanlarla ekonomik çıkar ilişkisine giren şansölyelerin, Amerika’nın adamı olan devlet yöneticilerinin olduğu bir ülke de siz Kürt sorununu çözemezsiniz.Bu sorun ancak ve ancak eğitimle çözülür ve eğitimle de çözülecektir.
   
   Bunu da herkes görecektir.
   
   Yüzyıldır birlikte yaşayan bu milleti ortak paydada buluşturan tek güç dindir.
   
   Ne güzel söylenmiş;
   
   Bayrağımız bir, vatanımız bir, dinimiz bir, düşmanımız bir… Bir, Bir, Bir… Siz bu bir birler içerisinde sorunu çözmek için adım atarsanız problemi çözersiniz…
   
   Ama seküler bir yönetim sistemi olan bir ülkede insanlara İslam şuurunu veremeyince, vatan şuuru da veremezsiniz.
   
   Vatan şuuru da olmayan bir adamı ortak bir düşman için yanınıza çekemezsiniz.
   
   Böyle bir durumda da bu sorunu hiçbir zaman çözemezsiniz.
   
   Çözemediğiniz içinde adaletsizlikler, başıbozukluklar, vatan düşmanları, hainleri, çıkarcılar sizin ülkenizde cirit atmaya başlar.
   
   Bu sorunun diğer ve asıl önemli sebebi ise insan problemidir.
   
   İlk önce insan sorunu çözmek zorundasınız.
   
   İnsanların içerisine ahlak, şuur, mantalite-akıl ve ufuk açıcı bir kaynak sunmalısınız. Dar bakışları, cahilliği bitirmelisiniz.
   
   Hiç düşündünüz mü; Şeyh Said isyan ederken, neden o dönemde bölgede büyük güce sahip olan Kürt kardeşlerimizin büyük çoğunluğu isyan etmedi. Niçin onlarda baş kaldırmadı?
   
   Tabii ki baş kaldırmazdı, kaldırmayacaktı.
   
   Şeyh Said, geliyor Kürt bir mütefekkire diyor ki;
   
   ‘’Senin adamlarına benimkileri birleştirelim de Türk askerine vuralım’’
   O aydın insan, soyu Kürt olan mütefekkir;
   
   ‘’Kimi kime kırdıracaksın, Ahmet ile Mehmet’imi, Hasan’la Hüseyin’imi, kardeşi kardeşe mi vurduracaksın? Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti tarih boyunca İslam’a hizmet etmiş ve yüz binlerce şehit vermiş ve milyonlarca veli yetiştirmiştir. Bundan dolayı kahraman, fedakâr İslam savunucularının altı yüz sene İslamiyet’in bayraktarlığını yapmış bu milletin torunlarına kılıç çekilmez.’’diyerek noktayı koyar.Eğer Kürt kardeşlerimiz o zaman toplu bir başkaldırış yapsaydı, belki de bugün haritamız çok daha farklı olacaktı. Ama kardeşlerimiz isyan etmedi, vefalı, vakarlı ve İslam’a yakışan bir tavır sergiledi.
   
   Eğer İslam hassasiyetleri olmasaydı, isyancıların cehennemlik olduğunu bilmeselerdi, durum çok farklı olacaktı.
   
   Evet, burjuvazinin entelleri ellerinde geçici olarak bulundurdukları gücü, yanlış kullanarak toplumun altına dinamit koymamalıdırlar.
   
   Allah korusun, ülke önü alınmayan bir sürece sokulursa çözüme giden bir problemi iyice çözümsüz hale getirir milleti perişan edersiniz.
   
   Türkiye karıştığında da sadece bu millet perişan olmayacaktır, yani kısacası bütün Ortadoğu’nun altına kibrit çakılmış olur ki, bu da dünya için pek hayra alamet olmayacaktır.
   

YÜREGİNE SAGLIK  abicimmm

çok ince bir  konuya parmak basmışsınız

öncelikle kutlarım birçok kişi aynı fikirde olmasına ragmen

çok az kişi açık yüreklilikle bunları dile getiriryor

gaflet uykusundan uyanmaya kimsenin niyeti yok

avrupai olmak adına tüm örf adet bize yadigar ne varsa

tek tek tüketilmekte hepimiz suçluyuz

fakat hiçbirimiz şapkamızı önümüze koyup

düşünmeyede yönelmiyoruz uyan türk evladı