Bekliyorum gecenin
sessizliğinde
Soğuk kaldırımlarda
ölürcesine
Adımlar atıyorum beklerken
öylesine Odaklanmışım
kaldırımdaki ayak seslerine
Oturdum soğuk kaldırım
taşlarına
Dermanım yok voltaatmaya
Yaslandım sokak lambasına
Bekliyorum seni dolunayın
gölgesinde
Tenim soğuk üşüyorum
Soğuk rüzgara yenik
düşüyorum
Her geçen dakika donuyorum
Kaldırım taşları uyumak
istemiyorum
Saatlerdir seni bekliyorum
Kaldırım taşları sanırım
donuyorum
Ayaklarımı artık
hissetmiyorum
Kaldırım taşları uyumak
istiyorum
Uyursam donacağımı
biliyorum
Beklemeye tahammülüm
kalmadı
Gelmeyecek biliyorum
Kaldırım taşları sana
söylüyorum
Uzaktan bir ses duyuyorum
Yoksa hayal mi görüyorum
Kaldırım taşları yerimden
kalkamıyorum
Yoksa Azrail’i mi görüyorum
Sesini duyuyorum geldin mi
bana
Saatlerdir bekliyorum sayende
ölüyorum
Ambulansa gerek yok donarak
can veriyorum
Kaldırım taşları ben gidiyorum
Son nefeslerim bu
onlar biliyorum
Ruhumu teslim ediyorum
götürmeyin beni
Beklerken ölüyorum seni ey
sevgili
Uyumak istiyorum bırakın beni
Bu ses senin ey sevgili
Bu kadar bekletmeseydin beni
O güzel kokular cennetten mi
Şahadet vakti ruhumu teslim
ediyorum
Pişmanlık fayda etmez ey
sevgili
Gençliğim beyaz kefen belli
Seni beklediğim yerde
Kaldırım taşlarıyla gömün beni