Toplam bakislar: 10669 - Toplam yanitlar: 50 |
|
GONDEREN: yamtarr on 08/09/2009 22:01:35 |
|
SENİN GİBİ SATILMIŞLAR OLMASA ZATEN BİZ BİRBİRİMİZİ YEMEYİZ HAİNLER 5 KURUŞ CEBİNİZE PARA GİRDİMİ HEMEN HRISTIYAN OLURSUNUZ MİSYONERDE DİNSİZDE MASONDA DEMİ.......... YAŞINDAN BAŞINDAN UTAN BE HAİNNNNN HAİNNNNNDİNSİZ SOYSUZ
--------------------------------------------------------------
|
Back To Top |
|
GONDEREN: stroyy on 08/10/2009 01:15:30 |
|
herşeyi getirip dine dayarsak... New yorkta bilmem kaç dakikada bir hırsızlık,cinayet ve tecavüz oluyor...(bunu sırf söylemek için söylemiyorum. İstatistikler söylüyor aynen böyleydi...DAKİKADA) eeeeeeee o zaman suçlu Hıristiyanlık mı olacak? her zaman her ülkede manyaklar çıkacaktır günümüzde bush hıristiyanlık adına dünyanın hergün canına okumadımı? Bush YOBAZ HIRİSTİYANSA suçu onun dininde mi aramalıyız?israil yıllardır filistinlilere kan kusturuyor günlerce masum insanların çoluk çocuk demeden üzerlerine misket bombaları attı kitabı tevrat dini musevi olan bu kan emicilerinin yaptıklarını"damı dinlerinde aramalıyız ?bırakın bu işleri bu tür siyasi konuların dinle minle alakası yok...maalesef bunlara benzer olaylardan dolayı güzel dinimiz barbar gösteriliyor.İslamiyet her zaman çağı yakalamak isteyen bir dindir. ilim çinde bile bulunuz sözü boşuna söylenmemiştir. "çağın gözüyle islama bakmak yerine islamın gözüyle çağımıza bakmak "çok yanlış olur.İslamın gerçek değerlerini, Allahın gerçek emirlerini saptırmadan, din üzerinden simsarlık, tüccarlık yapmadığımız zaman hem çağı hemde müslümalığı yaşayabiliriz . şeriat belirtildiği gibi şeriat değil(şeriat kelime anlamıyla yönetim demek).şeriat adına yapılanlar yönetimle,dinle, islamla da alakası yok.Allahın emirlerinin yanında insanlarında kendi kafalarına göre koydukları birçok cezayla dolu. o yüzden kabul edilir olması imkansız. CENNET ANALARIN AYAĞA ALTINDADIR.. diyen bir hadis bile anlaşılabilseydi... bu gün şeriat bahanesiyle kimse İslamı eleştiremezdi..şunuda belirteyim burda kimsenin arap misyonerliği falan yaptığı yok bilakis yönetim tarzını beyenmediğim ülkeler arasında gelir ben dini bütün cumhuriyetci laik ülkede yaşayan her ne kadar siz sevmiyorum desenizde bir türk kızıyım türk olmaktan"da ecdadımla"da gurur duyuyorum kökenimde karadenizlidir benim güzel dinim arap ülkelerinin tek elinde değildir. türkiyenin dini inancı milliyeti islamdır %90 ı müslüman olan bu ülkede nerdeyse %30 oruç tutmaz ama kimsede sen niye oruç tutmuyorsun demez kimse kimseyi boğazlamaz güzel dinimizde zorlama yoktur . herkez istediği gibi özgürdür isteyen tutar istemeyen tutmaz o onun vijdanına kalmıştır ...ayrıca siz neyin peşindesiniz kimin misyonerliğini yapıyorsunuz ? neyin ne olduğunu bilmeden anlamadan gelipte burda yorum yazıyorsunuz önce konuyu bilin geçmişi bilin ne olmuş ne bitmiş kim ne yapmış sonuç ne olmuş bunları öğrenin gelin ondan sonra buraya yorumunuzu yazınn aksi halde komik olan bizler değil siz oluyorsunuz bilmeden kafanıza göre yorum yapıyorsunuz . örümcek kafalı sözünüzüde aynen size iade ediyorum . ayrıca bu ülkede sizin gibi karıştırıcılar olmasa çok güzel kardeşce yaşayıp gideriz ama tabi bu sizin gibilerin işine gelmez. Açık konuşayım,temcit pilavı yemekten sıkıldım ve bu mübarek aylarda saçma sapan yorumlarınızı okuyup dinden imandan çıkacak sözler sarfetmek istemiyorum ...ayrıca farkındamısınız bilmem ama dinimiz konusunda çok hassas olmama rağmen yaşınıza hürmeten uslubumu saygı çerçevesinde kullanmaya çalışıyorum çün"ki dinimden ben böyle öğrendim . bu arada yaşım 26 ama sormuş olduğunuz birtakım siyasi konuları tartışıcak kapasitedeyim ne varki burası siyasi bir platform değil en önemliside bu sitenin kurallarına saygı duymamız gerekir . onun için bu konuyu burada kapatırsak her ikimiz içinde hayırlı olur...
|
Back To Top |
|
GONDEREN: aydinlik on 08/11/2009 08:43:56 |
|
YAMTAR & STORYY arkadas su anlatiklarin nin hepsi hayal ve hikeye. Matik ile hic alakasi yok gerceklerden uzak sadece( Fantazi ) Ayrica akil tüm canlilarda var dir . Mantik sadece moderen insanlarda olur. Doktur uzmanlarin dedigi gibi insan beyni iki bölümden olusur. Ön ve arka beyin. Ön beyin ilk tepki veren .Ilk tepki güldürür kiz dirir saldiri makanizmasini harekete gecrir. Bir yilan bir boga veye bir kedi,bir ari nin yapdigi gibi. Peki arka beyni hic uyanmamis calismayan canlilar MANTIK olmadigi icin dogal hareketlerden vaz gecemez. Tabi bu olgu gecer ama yilarca egitim den gecmesi gerekir. Bir birimizi kirmadan ben pes ediyorum. Size cennetden bir villa, suudi kralina komsu olmani diliyorum. HOSCA KAL ARKADASIM.........
|
Back To Top |
|
GONDEREN: stroyy on 08/11/2009 16:40:06 |
|
Dinden girdik felsefeden çıkacağız galiba ! iyiiiiii hadi bakalım sizi 50 sinden sonra aklını başına getirmek benim boynumun borcu oldu sanırım !batı dünyası allaha yönelirken.ABD başkanı Bill Clinton islam dinine hayran olduğunu söylerken allahın yaşamı yarattığı dili öğreniyoruz allah"ın en kutsal armağanının ne kadar harika güzel ve karmaşık olduğunu daha yakından anlıyoruz derken . sizin gibi mantık özürlüler inkar ederler.Tüm gelmiş geçmiş akıllı insanların aklını toplasan ne fark eder! firavun da pramitleri inşaa ederken aynı hisler içindeydi, gurur kibir ve bir büyüklenme. şimdi ise müzelerde kendisini.hükmedemiyor .gelelim akıl ve mantığa ! peki allah akıl ve mantığı niye insana verdi hiç düşündünüzmü ? Bize verilen akıl ve mantık boşu boşuna verilmemiştir. Allahü teala Kur’an-ı Kerim’in bir çok yerinde şöyle buyurmaktadır; “....Hala akletmez misiniz”. Bundanda şu anlaşıldığı üzere dinde ve özellikle İslâm’da akıl ve mantığın ayrı bir önemi vardır. Kur’an’dan insanın en güzel şekilde ve bilebilen bir varlık olarak yaratılması bir takım imkanların ona verilmesi bilme, sanma ve yanlış bilme, akletme, hatırlama ve delil getirme gibi kavramların çokça kullanılması yaratıcının insanın düşünmesine verdiği önemi gösterir. Yani insana hangi malumat verildiyse onu kullanmamız da isteniyor. Bundan dolayı insanlar sorumlu tutuluyor.İnsanın bilme, düşünme, hareketlerini düzenleme yetisi. Akıl sayesinde çeşitli hükümler arasındaki mantık bağlılıkları kavranır, çeşitli olayların kanunları bulunur ve bu kanunlara dayanarak gelecek hakkında hüküm verilebilir. Başka bir deyimle akıl, çağrışımlar ve iç güdülerle değil, düşünceyle hüküm vermek ve hareket etmek yetişidir. İyi düşünmek, doğruyu yapmak, iyiyi kötüden ayırma yetisinde olan akıl, yalnız insana mahsus bir özellik sayılmaktadır. Akıl sayesinde bir hükmün doğru ve yanlış olduğu anlaşılır, olayların sebepleri araştırılır, yapılacak şeylerin bir amaç için yapılması mümkün olur. Görüldüğü gibi akıl ve düşünmeyle birlikte insanlara bir takım sorumluluk yüklenmiştir. “Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmaktadır; “Aklı olmayanın dini de yoktur”. Her yerde karşımıza çıkan bu akıl ve düşünme niçin verildi? Bir imtihan yeri olan dünyada karşılaştığımız olayları akıl sayesinde mantık süzgecinden geçirmemiz isteniyor? Cehennemin ateşinden korunmayan bir mantık bizim ne işimize yarayacak? gelelim sizin şu tabiyat ana teorisine yani Darwini’zime Evrimciler bir canlı türünün mutasyon ve doğal seleksiyonla bir diğer canlıya dönüştüğünü iddia ederler. Bu konuda yapılan bütün araştırmalar her iki mekanizmanın da hiçbir evrimleştirici özelliğinin olmadığını göstermiştir. Ünlü bir evrimci olan İngiltere Doğa Tarihi Müzesi baş paleontoloğuColin Patterson bu gerçeği şöyle vurgular:Hiç kimse doğal seleksiyon mekanizmalarıyla yeni bir tür üretememiştir. Hiç kimse böyle bir şeyin yakınına bile yaklaşamamıştır. Bugün neo-Darwinizm'in en çok tartışılan konusu da budur.Mutasyon ile ilgili yapılan araştırmalar da mutasyonun evrimleştirici özelliğinin olmadığını göstermiştir. ABD'li genetikçi B. G. Ranganathan şunları söyler:Mutasyonlar küçük, rastgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu dört özellik, mutasyonların evrimsel bir gelişme meydana getiremeyeceğini gösterir.Görüldüğü gibi evrim teorisinin türlerin oluşumu için öne sürdüğü mekanizmalar bu konuda bütünüyle etkisiz, hatta aksine zararlı mekanizmalardır. Bilim ve teknoloji düzeyinin bu gerçekleri ortaya koymak için henüz yetersiz olduğu dönemlerde hayal ürünü senaryolar şeklinde öne sürülen bu uydurma mekanizmaların bilim geliştikçe hiçbir geliştirici ve evrimleştirici özelliğinin olmadığı anlaşılmıştır.19. yüzyılda materyalizmin bilime bulaştırıldığı, bilimin materyalizmin dogmalarına göre çarpıtıldığı doğrudur. Ama 20. ve 21. yüzyıldaki gelişmeler, bu köhne felsefeyi yerle bir etmiş ve materyalizm tarafından gizlenen yaratılış gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Ünlü Newsweek dergisinin 27 Temmuz 1998 tarihli sayısında kullandığı Science Finds God (Bilim Allah'ı Buluyor) başlığında ifade edildiği gibi, materyalist yanılgıların ardından, bilim, tüm evrenin ve canlıların yaratıcısı olan Allah'ı bulmuştur .Dikkat edilirse, bu tamamen bilimsel bir sonuçtur. Bir "inanç" değil, evrenin ve canlıların gözlemlenmesiyle anlaşılan bir gerçektir. İşte bu yüzden, evrim teorisi savunucularının ortaya attığı "evrim bilimseldir, oysa yaratılış bilimin alanına girmeyen bir inançtır" şeklindeki iddia, yüzeysel bir aldatmacadan ibarettir.Örneğin bizden önce bir insanın girip girmediğinden emin olmadığımız bir mağara düşünelim. Bu mağaraya girdiğimizde eğer sadece toz, toprak, taşlar vs. bulursak "bu mağarada sadece gelişigüzel dağılmış maddeler var" diye düşünebiliriz. Ama eğer mağaranın duvarlarında çok büyük bir ustalıkla çizilmiş, göz kamaştırıcı resimler varsa, o halde "bizden önce burada akıllı bir varlık bulunmuş, burada eserler meydana getirmiş" diye düşünürüz. O akıllı varlığı hiç göremeyebiliriz, ama varlığını eserlerinden anlarız. Burada kısaca özetlediğimiz gerçek, maddenin kendi kendine hiçbir tasarım ve bilgi oluşturamayacağı gerçeğidir. Oysa evrende ve canlılarda, olağanüstü derecede kompleks tasarımlar ve olağanüstü bir bilgi yer almaktadır. Bu da bize, evrendeki ve canlılıktaki bu tasarım ve bilginin, tüm maddeye hakim olan, maddeden önce de var olan, sonsuz bir güç ve akıl sahibi bir Yaratıcı'nın eseri olduğunu gösterir. Buraya kadar ele aldığımız tüm sorularda ortaya koyduğumuz gibi, evrim teorisi bilimsel bulgulara tamamen aykırı bir iddiadır. 19. yüzyılın ilkel bilim düzeyi içinde doğan teori, 20. ve 21. yüzyılda ardı ardına gelen bilimsel bulgularla çürütülmüştür.İşin diğer bir ilginç yönü ise, yeryüzündeki tüm canlılığın bu aynı dille yazılmış şifreli tariflerle üretilmeleridir. Ne bir mikrop, ne bir bitki, ne de bir hayvan, DNA'sı olmadan oluşamamaktadır. Tüm canlılığın hep aynı kendine özgü dili kullanan, aynı bilgi kaynağından ulaşan tarifler sonucu ortaya çıktığı çok açıktır. Bu da bizi açık bir sonuca götürmektedir: Dünyadaki tüm canlılar, tek bir akıl tarafından var edilmiş bir bilgiye göre yaşamakta ve çoğalmaktadırlar.İnsanın tek bir hücresinin DNA'sında tam 1 milyon ansiklopedi sayfasını doldurabilecek miktarda bilgi bulunur. İnsan kendi bilgisini okumaya kalkışsa buna ömrü yetmez. Her gün, 24 saat boyunca, hiç durmadan, her bir saniyede insanın DNA şifrelerinden bir tanesi okunacak olsa, bu işlemin tamamlanması için 100 yıl geçmesi gerekmektedir. Çünkü yapılan tespitlere göre, bu dev ansiklopedi yaklaşık 3 milyar farklı şifreye sahiptir. Eğer DNA'daki bilgileri kağıt üzerine yazılı hale getirseydik, kağıtların uzunluğu Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a kadar uzanacaktır. Bu miktar, büyük bir kütüphaneyi fazlasıyla doldurabilecek sayıda, yaklaşık 1000 büyük cilt kitap anlamına gelmektedir. Bundan daha da önemlisi, bu uçsuz bucaksız bilgi deposunun her hücrenin çekirdeğinde bulunmasıdır ki, yaklaşık 100 trilyon hücreden oluşan bir insanda bu kütüphaneden 100 trilyon kopya vardır. Bu bilgi hazinesini insanoğlunun ulaştığı bilgi seviyesiyle karşılaştırmak istesek, örnek verebileceğimiz benzer bir büyüklük bulamayız. Karşımıza inanılmaz bir tablo çıkar: 100 trilyon kere 1000 kitap! Bu yeryüzündeki kum tanelerinden daha fazla bir miktardır. Bir de bu sayıyı dünya üzerinde şu anda yaşayan 6 milyar insan ve beraberinde yaşayıp ölmüş milyarlarca insan sayısıyla çarparsak karşımıza aklımızın kavrayamayacağı büyüklükte, uçsuz bucaksız, sonsuza doğru uzanan bir bilgi çıkar.Bu örnekler, ne kadar muazzam bir bilgiyle iç içe bulunduğumuzun göstergesidir. teknolojinin bile daha tek bir hücre çekirdeğinin bilgi saklama kapasitesine ulaşamadığını hayretle görürüz. Dolayısıyla, 'ileride bilim evrimi ispatlayacak' gibi bir iddianın, 'bilim ileride dünyanın öküzün boynuzunda durduğunu ispatlayacak' şeklindeki bir beklentiden hiçbir farkı yoktur.Siz hala muhteşem şekilde yaratılan bu evrenin yaratıcısını göremiyorsanız sizin iddia ettiği ( sadece moderen insanlarda olur )dediğiniz mantığın sizde olmadığı görülüyor. Muhteşem akıllı insan zekası dediğiniz şey yaşadığı dünyayı tüketiyor. Geleceği tehlikede... Fazla zamanı yok... Misal 50 yıl sonra Türkiye ve birçok ülke çöl... Su olmayacak... Kirli bir hava... Fark etmiyor musunuz ortak akıl dediğin şey kendini yok ediyor! hikaye anlatan siz masallarla uyuyan sizlersiniz .uyanın artık şu gaflet uykusundan yüce rabbimin büyüklüğünü görün !!!!! Not: Zamanınızı dolu işlere harcamazsanız, boş işler zamanınızı harcar. Günahları yüzünden mahkum olur ya insan ; Kimse görmesin diye , görüp gülmesin diye kirlenen ellerini kapatır ya yüzüne !!..Ve günlerce acıyla inim inim inler ya , vicdanından yükselen alev gibi bir sesle uykusuz gecelerin ışıdığı zamanda, karanlığın gündüze yakın olduğu anda... Ya Rabbim ben pişmanım diyeceksiniz ama ne yazıkki iş işten geçmiş olacak !!!..
|
Back To Top |
|
GONDEREN: yamtarr on 08/20/2009 00:38:38 |
|
|
aydinlik yazdı:
YAMTAR & STORYY arkadas su anlatiklarin nin hepsi hayal ve hikeye. Matik ile hic alakasi yok gerceklerden uzak sadece( Fantazi ) Ayrica akil tüm canlilarda var dir . Mantik sadece moderen insanlarda olur. Doktur uzmanlarin dedigi gibi insan beyni iki bölümden olusur. Ön ve arka beyin. Ön beyin ilk tepki veren .Ilk tepki güldürür kiz dirir saldiri makanizmasini harekete gecrir. Bir yilan bir boga veye bir kedi,bir ari nin yapdigi gibi. Peki arka beyni hic uyanmamis calismayan canlilar MANTIK olmadigi icin dogal hareketlerden vaz gecemez. Tabi bu olgu gecer ama yilarca egitim den gecmesi gerekir. Bir birimizi kirmadan ben pes ediyorum. Size cennetden bir villa, suudi kralina komsu olmani diliyorum. HOSCA KAL ARKADASIM.........
|
SENİN BEYNİN KARIŞMIŞ ARKADAŞ AĞZIN YÜZÜN YAMULSUN SENİN SEN ALLAHIN SANA VERDİĞİ AKILA ONA KARSI GELİYORSUN HEEE DEVAM ET YÜRRÜ BE CEHENNEME KADAR YOLUN VARR KİNİNİZ O KADAR BÜYÜKKİ İSLAMI SUDİLERİN ARAP LARIN SANIYORSUN DEMİ BÜYÜK BEYİNLİ DÜŞÜNÜRR KÜÇÜK ZEKALI 50 YAŞINDAKİ ABİMM CİMM İLK NSANDAN SON İNSANA KADAR HERKEZ MÜMİN OLANLAR İSLAMA SEHADET EDECEKTE ÖĞLE CENNETE GİRECEKLER HABERİN YOKK YAZIKK YAZIKK
--------------------------------------------------------------
|
Back To Top |
|
|