Günümüzün en yaygın hastalıklardan biri olan yalan, gerçek olmayan, asılsız, uydurma, gerçeğe aykırı olarak söylenen söz anlamlarını taşımaktadır. Yalancılık günümüzde bir meslek ve hatta daha da ileri, bir sanat olmuş durumdadır. Maalesef, teknolojik ilerlemelerin bu kadar hızlı yaşanması da engelleyemiyor yalanı ve yalan söylemeyi. Hatta yalan ve yalancılık çağa ayak uydurup daha da hızla büyüyüp ve gün be gün gelişim gösteriyor.
Yalan söylemek, artık hayatımızda yediğimiz yemek, içtiğimiz su kadar normal kabul edilmekte. Küçükten büyüğe, yaşlıdan, gence bir çok kişi herhangi bir şekilde yalan söyleyebiliyor. Oysa herkes yalan söylenilmemesi gerektiğini çok iyi biliyor. Yalanın zayıf karakterli insanların silahı olduğunun da farkında insan. Peki, bunları bile bile neden yalan söylemeye devam ediliyor? Yalan insanlar arasında güven duygusunu ortadan kaldıran, aileleri parçalayan ve komşuluk ilişkilerini engelleyen bir hastalıktır. Yalancı küçük bir çıkar için başkalarını aldatır. Böylece hem kendi saygınlığını zedeler hem de başkalarına zarar vermiş olur. Yalan söyleyen kişi kendisine olan saygı ve güvenini yitirir ve içinde gizlediği gerçek, sürekli onu rahatsız eder. Özü sözü doğru olan insanlar her zaman toplum tarafından sevilirler. Doğru sözlü olmayanlar ise haklı olarak genellikle kimse tarafından sevilip sayılmazlar.
Yalan söylemek, ille ağzımızdan çıkan kelimeler değildir. Hile yapmak, dolandırmak ve daha bir çok şeyi yapmak yalanın diğer branşları olmaktadır. Bu girişim sözle, jest yoluyla ya da susma yoluyla olabilir. Zamanın bir çok bölümlerinde yalanla iç içe oluyoruz. Sabah yatağımızdan kalktığımız andan, gece yatağa girip uykuya dalmamıza kadar geçen sürede, sayısız yalanlarla karşılaşmaktayız. Yediğimiz ekmeğin gramajının eksik olmasından tutun da, ekonominin mükemmel durumunda olduğu konuşulması, demokrasinin tıkır tıkır işlemesinden bahsetmesine kadar. İşine geç kalan memurun söylediği bahaneden, dersine çalışmayan öğrencinin uydurduğu klasik “akşam elektrikler kesikti, çalışamadım” yöntemi hala kullanılmakta. Halkımız arasında çok yaygınlaşmış olan 1 Nisan’lar, bir şaka günü olarak kutlanmaktadır. Şakalaşmak, gülmek, güldürmek güzel, mutluluk verici, ama işin içine yalan karışmadığı sürece. Maalesef 1 Nisan tarihi şakacıktan yalanların sıkça yapıldığı hatta meşruluk kazandığı bir gün olmuş kültürümüzde. Halbuki bizler, şakacıktan yalanı bile yasaklayan bir Peygamberin ümmetiyiz. Yalan yalandır, şakası makası olmaz.
Eskiden dürüstlüğün her şeyin üstünde olduğu söylenirdi, şimdilerde de yine söylenen bu. Ama her başı sıkıştığında ve ilgi çekmek istediğinde, kendini dışlanmış hissettiğinde insan yalan söylemeye meyledebilir ve artık söylediği yalanlara inanmaya ve takip edemediği için zor durumda kalmaya başlar. Oysa düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahküm olmaktır.
Çok sık kullanılan „beyaz” veya „pembe” yalan kelimeleri aslında yalanı masum gösterme çabalarıdır. Yalanın rengi olmaz çünkü. Beyaz yalanlar hiç bir zaman bize gerçek anlamda toz pembe bir dünya sunamaz. Bazen dostlukları bitiren, bazen bir yuvayı yıkan, kimi zaman da kişiyi işinden eden yalanın pembesi veya mavi olması neye yarar ki? Atalarımız “Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar” demişler. Biz hangi renkle vasıflandırırsak vasıflandıralım onlar yılanın zehir ve öldürücülüğü karşısında, yalanı daha tehlikeli bir şey olarak görmüşlerdir. Yalan söyleyen, yanan bir muma benzer. Mum yandıkça, kişi de yalan söyledikçe küçülür.
“Yalan atla gider, hakikat ise yürür. Fakat yine de tam zamanında yetişir.” deniliyor bir Japon atasözünde. Ve yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Masum gibi görünen yalanlar bile gün gelip ayağımıza dolanıyor. “Ben onu söylerken niyetim kötü değildi ki.” deyip kendimizi teselli etmek zorunda kalırız o zaman.
Pinokyo tahta, ama yalan söylerken burnu uzuyordu. Şimdiki insanların yüzü bile kızarmıyor nedense..
Her Cuma günü,İslam Aleminin bayramlarından olan mübarek bir gündür
Cuma günü kim cemaatin omuzlarını yararak ilerlerse cehenneme bir köprü ittihaz olunur
Cuma gibi günümüz var Islam gibi dinimiz var Muhammed gibi sahimiz var Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne
''Cuma günü,günlerin en kıymetlisi,Müslümanların bayramıdırDiğer bayram günlerinden daha kıymetlidir
Adem aleyhisselam,Cuma günü yaratıldıCuma günü Cennetten çıkarıldıCennettekiler Allah'u Teala'yı Cuma günleri göreceklerdir
Allah'u Teala Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştırCuma namazı vaktinde alış-veriş günahtır
Cuma günü yapılan ibadetlere,başka günde yapılanların,en az iki katı verilirBuna karşılık,Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır
Cuma günleri,duanın kabul olacağı bir an vardırCuma'nın gündüzü,gecesinden daha kıymetlidir
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
''Birmüslüman,Cuma günü gusul abdesti alıp,Cuma namazına giderse,bir haftalık günahları inş af olur ve her adımı için sevap verilir''
''Cumartesi günleri Yahudilere,Pazar günleri Hıristiyanlara verildiği gibi,Cuma günü de,Müslümanlara verildiBugün;Müslümanlara hayır,bereket ve iyilik vardır''
''Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine,kıyamete kadar hergün,o kadar sevap verilir ki,adedini Allah'u Teala bilir''
''Cuma günü vefat eden müminlere şehit sevabı verilir ve kabir azabından korunur''
''Günlerin en kıymetlisi cuma dırCuma günü Bayaram günlerinden ve Aşura gününden daha kıymetlidirCuma dünyada ve Cennette müminlerin bayramıdır''
''Ana-Babasının veya ikisinden birinin kabrini her günleri ziyaret edenin günahları af olurHaklarını ödemiş olur inş''
''Cuma günü tırnağını kesen kimse,bir hafta,belalardan emin olur inş''
''Cuma,fakirlerin Haccıdır ve müminlerin,gök ehlinin bayramıdır,Cennete de bayram günüdür,Günlerin en iyisi en şereflisi Cuma dır''
''Cuma günü,iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır''
Bugün Cuma günüdür Dinim Islam dinidir Dinimin Islam dini olduguna, yetmis binin nisfina, mühürledim üstüne
Ya Celil, etme zelil, gönder delil Ilahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasini ulastir, duaya açilan elleri icabete eristir
Ilahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadigim zaman bu duami sana emanet ederim
Selatü selaya yolladim Mevlaya, sen cümlemizin muradini ver gelecek Cuma’ya
Allah cumanızı kabul ve mübarek eylesin
Ne yaprağınız kurusun ne gülünüz solsun her tuttuğunuz altın olsun avuçlarınız semada dudaklarınız duada olsun her an ve her günki dualarınız kabul olsun CUMANIZ MÜBAREK OLSUN!!!
Cumamız mübarek dualarımız ve töbelerimiz kabul olsunSelamların en güzeli sizlerin üzerine olsun
Cuma gibi günümüz var Islam gibi dinimiz var Muhammed gibi sahimiz var Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne Cumanız Mübarek Olsun
Lailahe illallahtir özüm, Muhammed Mustafadir sözüm, ihlas-i serif ile yikadim yüzüm Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm
Bugün Cuma günüdür Dinim Islam dinidir Dinimin Islam dini olduguna, yetmis binin nisfina, mühürledim üstüne
Selatü selaya yolladim Mevlaya, sen cümlemizin muradini ver gelecek Cuma’ya