REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  1 | 2 | 3 | 4 | Ileri >  Son >>
Toplam bakislar: 7176 - Toplam yanitlar: 29




GONDEREN: Almira on 11/06/2009 16:31:55


 

Her Namazın Sonunda Mutlaka Okunacak Dua

1425. Muaz radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem onun elinden tuttu ve:

"Muaz! Vallahi seni gerçekten seviyorum" buyurdu. Sonra sözüne şöyle devam etti: "Muaz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum: Allahümme einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik: Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana layık ibadet etmek için bana yardım eyle!."[1]

Açıklamalar

Hadîs-i şerifin Sünen-i Nesei'deki rivayetine göre Efendimiz sahabîsi Muaz İbni Cebel'in elinden tutarak:

- "Muaz! Vallahi seni gerçekten seviyorum" buyurdu. O da Peygamber-i Zîşan'ın eline yapışarak:

- Ben de seni çok seviyorum, ya Resülallah! dedi. "Sevdiğiniz kimseye, onu sevdiğinizi söyleyiniz", buyuran Resül-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bu emrini bizzat uyguladıktan ve tavsiye edeceği duanın iyice öğrenilmesi için uygun bir ortam hazırladıktan sonra, bu sevgili sahabîsine yukarıdaki kısa, özlü duayı öğretmişti. Birini seven onun iyiliğini ister; onun dinine ve dünyasına faydalı olacak işler yapar, işte Efendimiz de öyle yapmış, sevgili sahabîsine Allah'tan istenecek en kıymetli şeyleri öğretmiştir.

Allah Teala'dan istenmesi gereken bu üç şey, insanın en önemli üç görevidir. Bu görevlerden birincisi, Cenab-ı Hakk'ın adını dilden düşürmemektir. İkincisi her an binlercesinden faydalanılan sayısız nimetlerine gereği gibi şükredebilmektir. Üçüncüsü de O'nun şanına yakışır şekilde kulluk görevini yapabilmektir.

İnsanların gönlüne hitap eden kimselerin, muhatapları üzerinde umdukları tesiri yapabilmek için Efendimiz'in bu irşad metodundan yeterince faydalanması gerekir. Tatlı bir dil, yumuşak bir üslup ve sımsıcak bir gönül irşad hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. İnsan sevdiği kimseye, onu sevdiğini söylemelidir.

2. Namazlardan sonra bu özlü duayı yapmaya çalışmalıdır.

3. Allah'ı zikir, O'na şükretmeye yöneltir; Allah'a şükür, O'na gerektiği gibi ibadet etmeye sevkeder. Bir bakıma zikir kulluğun başı, şükür sonudur.

Back To Top




GONDEREN: Almira on 11/06/2009 16:33:53


 

MÜFLİS KİMDİR?

220. Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:

- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular.[1]

Açıklamalar

İnsanlar arasında müflis, parası ve malı bulunmayan veya pek az olan kimse diye bilinirse de, Peygamber Efendimiz, hakiki müflisin bunlar olmadığını açıklamıştır. Çünkü bu durum, daha sonra zengin olmakla ortadan kalkabilir veya ölümle sona erebilir. Gerçek müflis ise hadiste bildirilendir. Böyle kimseler tamamen mahvolmuş, helak olmuş, ahirete götürdüğü hayır ve hasenattan elinde hiç bir şeyi kalmamıştır. Bunların bütün iyilik ve sevapları, üzerlerinde hakları olanlara ve alacaklılarına verileceği gibi, günahları da onların üzerlerine yüklenecek, sonra da cehen­neme atılacaklardır. Gerçek zarar ve ziyan, hakiki iflas işte budur. Böyleleri ahiret yoksulu sayılırlar.

Hz. Peygamber'in "müflis kimdir?" tarzındaki sorusu, toplum tarafından onun kelime olarak bilinen manasını açıklamak değil, onları irşad etmek, aydınlatmak gayesi taşımaktadır. Nitekim, Allah Resülü'nün müflisin ahiret hayatıyla ilgili olan gerçek anlamını onlara açıklamasından bunu anlamak mümkün olmaktadır.

Kişinin namazı, orucu, zekatı ve benzeri ibadet ve taatları onun iyilik kazanmasını ve sevap elde etmesini sağlar. Ancak, cennete girmek için bunlar yeterli olmaz. Emredilen ibadet ve taatlarla birlikte, hatta bunlardan daha önemli olarak dinin haram kıldığı, nehyettiği şeylerden sakınılması icab etmektedir. Özellikle maddî ve manevî yönü itibariyle, kulların haklarına tecavüz, amme mallarına hıyanet, Allah'ın affetmeyeceğini bildirdiği büyük günahlar arasındadır. Bu nevi günahları işleyenler, dünyada hak sahipleriyle helalleşip tevbe etmedikleri takdirde, ahirette hak sahipleri onlardan haklarını alacak ve Allah'ın huzurunda hesaplaşacaklardır.

Başkasına sövmek, hakaret etmek, kötü söz söylemek, iftira etmek, namuslu insanların namusuna dil uzatmak, haksız yere birinin malını yemek, kanını dökmek, insanları dövmek, her nevi zulüm ve haksızlık, iyilikleri ve onlardan elde edilen sevabı ortadan kaldırır, sahibini cehenneme sürükler.

Kıyamet gününde ödenecek bir mal ve mülk yoktur. Dolayısıyla haksızlıkların karşılığı haksızlık yapanın iyi amellerinin sevaplarının alınması, üzerinde hakkı olanların günahlarının haksızlık yapanların üzerine yükletilmesi şeklinde olacaktır. Orada hiçbir hak zayi olmayacak, kimseye en küçük bir zulüm ve haksızlık yapılmayacaktır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Kul hakları başta olmak üzere, her türlü haramdan sakınmak gerekir.

2. Kul hakları, maddî ya da manevî olabilir.

3. Kişinin ibadet ve taatleri, üzerinde bulunan kul haklarını affettirmez.

4. Kul hakları, ibadet ve taatin ve her çeşit iyiliğin sevabını ortadan kaldırabilir.

5. Gerçek müflis, ibadet ve taatı olduğu halde, üzerinde bulunan haklar sebebiyle, bu amellerin sevabı hak sahiplerine verilince, kıyamet gününde cehenneme girmeyi hak edenlerdir.

Back To Top




GONDEREN: BAHADIRHAN on 11/07/2009 14:06:10


ALLAH RAZI OSUN SENDEN BUDEĞERLİ BİLGİLERİN İÇİN RABBİM GÖNLÜNE GÖRE VERSİN

 

Back To Top




GONDEREN: stroyy on 11/11/2009 16:53:27


almira ...bizimle paylaştığın bu güzel ve bir o kadarda değerli bilgiler için ellerine ve yüreğine sağlık...

Back To Top




GONDEREN: Almira on 11/14/2009 03:13:11


   

Basri Doğan, Amsterdam

2005 yılı verilerine dayanılarak yapılan hazırlanan “AB ülkelerinde işlenen suçların getirdiği yükler” isimli bir araştırma raporunda, Hollanda’daki suç işleme oranının, diğer AB ülkelerindeki ortalamanın oldukça üzerinde olduğu belirtildi. Ülkelerde işlenen suç sayısı grafiğinde, Hollanda; İrlanda, İngiltere ve Estonya’dan sonra dördüncü sırada yer aldı.

15 eski Avrupa Birliği üyesi ile üç yeni AB ülkesi olan Polonya, Macaristan ve Estonya’nın dahil edildiği araştırmada hırsızlık, haneye tecavüz, saldırı, fiziksel tehdit gibi olayların kurbanı olan vatandaşlar arasında yapılan anketlerin verileri kullanıldı. Almanya’daki Max Planck Enstitüsünün de içinde bulunduğu bir araştırma grubu tarafından gerçekleştirilen çalışma Avrupa Komisyonu tarafından finanse edildi.

Hollanda Adalet Bakanlığı’na bağlı Bilimsel Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi’nin (WODC) eski müdürü ve halen Tilburg Üniversitesi Kriminoloji Bölümü öğretim üyesi olan
Jan van Dijk'in inisiyatifi ile gerçekleştirilen araştırma dikkat çekici sonuçları gözler önüne serdi. Suç oranlarındaki artışın iki önemli sebebi tespit edildi: şehirleşme ve nüfus içindeki gençlerin yüksek oranı. Ayrıca şiddet içerek suç olayları ile alkol kullanımı arasında da bir ilişki tespit edildi. Araştırma sonuçlarında İspanya, Macaristan, Portekiz ve Fransa’daki suç oranlarının nispeten düşük olduğu da belirtildi.

Raporda Hollanda’da son yıllarda ırkçılık ve yabancı düşmanlığında, kaygı verici boyutlarda artış meydana geldiği belirtildi. AB ülkelerindeki suç oranlarında son 10 yılda bir düşüş görülürken, Belçika ve İrlanda’daki suç oranlarında ise artış görülmesi dikkat çekiyor.

 

Türkiye güvenli ülke 2000 yılında, Türkiye’de cinayet suçu oranı yüz binde 3.5, cinsel suç oranı yüz binde 24.8, hırsızlık oranı yüz binde 253.4, dolandırıcılık oranı yüz binde 9  10 Ağustos İstatistikler, Türkiye’nin asayiş suçları bakımından Almanya, Rusya ve Bulgaristan’dan daha güvenli bir ülke olduğunu ortaya koydu.  

 

STOCKHOLM - Bir zamanlar örnek ülke gösterilen İsveç, bugün dünyanın en çok suç işlenen

 

ülkeleri arasına girdi.

Bugün 17 yıl öncesine nazaran daha tehlikeli bir ülke olan, birçok kişinin korkusundan akşamları dışarı çıkamadığı, suç ve suçlu sayısının giderek arttığı İsveç'te 1995 yılından bu yana bin 500 polisin eksildiği bildirildi. İsveçliler, bunun nedenini polis sayısının yetersiz olmasına bağlıyorlar. İsveç hükümeti, polis sayısını 16 bin 200'e çıkarmayı planlıyor.

 

 

Çin'in batıdaki Çongking kentinde bir günde 61 kişi idam edildi. Resmi basın organlarında verilen habere göre, idam edilenlerin 33'ü cinayet, 20'si silahlı soygun, biri adam kaçırma, üçü tecavüz ve dördü de saldırıda bulunmakla suçlanıyorlardı.

İdamların, Çongking'de suçlulara karşı girişilen 100 gün süreli ‘şiddetle cezalandırma’ kampanyasının bir parçası olduğu belirtildi.

BM'nin uyuşturucu karşıtı günü dolayısıyla 25 Haziran'da Çin'de bir günde 71 kişi idam edilmişti.

 

 

 

Meksika'nın Ciudad Juarez kentinde, bu yıl içinde işlenen cinayetlerin sayısı 1700'ü aştı. Yetkililer, ülkenin en tehlikeli kenti olan Ciudad Juarez'de önceki gün 24 saat içinde 14 kişinin daha öldürüldüğünü açıkladı.

 

Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI), ülkede günde 45 cinayet işlendiğini açıkladı.

Yıllık istatistik sonuçlarını açıklayan FBI, cinayet, tecavüz, soygun ve yaralama olaylarında 2008'de 2007'ye nazaran yüzde 1,7 oranında azalma görülsene son rakamların düşündürücü olduğunu açıkladı.

2008'de 16 bin 272 kişinin öldürüldüğünü raporlayan FBI, bu rakamın günde 45 kişiye denk geldiğini kaydetti. İstatistiklere göre, geçen yıl yaşanan olaylarda 834 binden fazla kişi yaralandı, yaklaşık 442 bin kişi soyuldu ve 89 bin kadın da tecavüze uğradı.

 

 


En Çok Cinayet İşleyen 10 Katil

1-BEHRAM
1790-1840 döneminde Thug mezhebinin lideriydi we 931'den fazla insanı boğarak kurban ettiği sanılıyor.
------------------------------------
2-KONTES ERZSEBET BATHORY
Macaristan'da 1610 yılına kadar olan dönemde Bathory(1560-1614)genç kızların kanlarını içmenin onu yaşlanmaktan kurtaracağını sanarak 330-650 kızı öldürdü.Kontes Dracula olarak tanınan bu kadın 1611'de tutuklandı,mahkemede suçlu bulundu 21 Ağustos 1614'te kendi şatosunda öldü.
------------------------------------
3-PEDRO ALONSO LOPEZ
Kolombiya canawarı ya da and canawarı olarak da tanınan 1980'de yakalanıncaya kadar Colombia,Ekvador we Peru'da 300'den fazla kenç kızı öldürdü.Onu Peru'da Atacucho kızılderilileri yakaladılar.Lopez onların çocuklarını kaçırıp bir kadın misyonerin de yardımıyla Ekwator'a götürmüştü.Lopez tutuklandıktan sonra polisleri 53 kurbanının mezarına götürdü.Bir nehir taştığı zaman,Lopez'in kurbanlarının cesetleri ortaya çıkıyor.Bir çocuğun inşaat alanlarında toprak altında kaldığı sanılıyor.
------------------------------------
4-WILLIAM ESTEL BROWN
Brown, 17 mtemmuz 1961'de yıllar önce 18 mart 1937 tarihinde Teksas'ta Nw London'daki okulunun zemin katındaki gaz borularını bilerek gevşettiğini we böylece 282 öğrenci we 24 öğretmenin ölümüyle sonuçlanan patlamaya neden olduğunu itiraf etti.
-----------------------------------
5-GILLES DE RAIS
Çok tanınmış we zengin bir Fransız soylusu olan de Rais(doğumu 1404)60-200 çocuğu kaçırıp öldürmekle suçlanmıştı.De Rais,25 Ekim 1440'da Nantes'de boğazlanarak öldürüldü we cesedi yakıldı.
-----------------------------------
6-HERMAN WEBSTER MUDGETT
Mudgett (doğumu 1860)Chicago'da 63'üncü caddedeki şatosunda 150'den fazla kadını kandırıp getirdiğine we burada onları işkenceyle öldürdüğüne inanılıyor.27 cinayet işlemekle şuçlanan Mudgett 7 mayıs 1896'da idam edildi.
------------------------------------
7-BRUNO LUDKE
Ludke (doğumu 1909) 1928 we 29 ocak 1943 tarihleri arasında 85 kadını öldürdüğünü itiraf etmişti sawaş sırasında 8 nisan 1944'te Viyana'da bir hastanede iğneyle öldürüldü.
------------------------------------
8-WOU BOM-KON
Görevinden alınmış bir polisti 26-27 Nisan 1982 tarihlerinde Güney Kore'de iyice sarhoş olup tüfekler we patlayıcılarla sağa sola saldırdı 57 kişiyi öldürdükten sonra bir dinamit patlatarak kendini havaya uçurdu.
------------------------------------
9-TED BUNDY
Dokuz yıl cezaevinde bekledikten sonra Bundy,24 ocak 1989'da Flarida Eyalet Cezaevi'nde idam edildi.12 yaşındaki Kimberley Leach'i öldürmekten suçlu bulunmuştu.Cezasının infazından bir kaç saat önce polise 23 cinayet işlediğini itiraf etti.Polis onun 36 kızın katili olduğu kanısındaydı.Ted Bundy,100 kişiyi öldürdüğünü iddia etti.
-----------------------------------
10-JOHN WAYNE GACY
13 Mart 1980'de Gacy(doğumu 1943) Chicago'da 33 erkeği öldürmekten suçlu bulunarak elektirikli sandalyede ölüme mahkum edilmişti.Cezası infaz edilmedi we John Wayne Gacy hala cezaevinde.

 

Gitmeyi düşünenlere...

Uyuşturucu, cinayet, insan ticareti, terör, tecavüz ve saldırılar... İstatistiksel oranlara göre dünyanın en fazla suç işlenen, en tehlikeli şehirleri...



1 - Kolombiya

Gerillalarıyla ünlü bir ülke. İllegal kokain endüstrisinin merkezi. Ülke etkisiz yönetimiyle dünyanın en tehlikeli ülkeleri arasında 1. geliyor.

Dünyanın uyuşturucu başkenti olarak ün yapmış olan Medellin'de ortalama günde 11 kişi cinayete kurban gidiyor. Hükümet ülkeyi olduğundan daha güvenilir bir yermiş gibi göstermekle ve önlem almamakla suçlanıyor.


Ülkede terörizm bir geçim yolu ve bir meslek olduğundan sıklıkla bombalamalar yaşanıyor. Adam kaçırma olayları en sık rastlanılan suçlardan. İş adamları, turistler, gazeteciler, çocuklar, bilim adamları sıklıkla fidye için kaçırılıyorlar. Kaçırılma olaylarının en fazla yaşandığı yerler ise ATM'ler, taksiler, restoranlar ve sadece sokaklardaki kaldırımlar.

Tüm ülkede günde ortalama 47 kişi cinayete kurban gidiyor.


2 - Güney Afrika

Güney Afrika'da artık beyazlar ve yerlilerin yaşadığı bölgeler kesin çizgilerde ayrıldı. Bunun nedeni beyazların olası suç ihtimalinden korkması. Öyle ki, suça karşı korunmayı sağlayan bazı garip kanunlar var. Örneğin, bir kadının kaçırılma ya da arabasının çalınmasından korkması durumunda kırmızı ışıklarda durma zorunluluğu yok, silah taşımaksa mümkün.


Ülkede birçok kişinin bir kaçırılma, gasp ya da kapkaç anısı var. Konuşulan kişiler hemen yara izlerini göstermeye başlıyorlar. Tecavüz sık görülen suçlar arasında.

3 - Jamaika

Turizm ülkeye bulaştığından beri suç oranı hızla yükselen bir ülke. Sadece ve sadece iki buçuk milyon nüfusu olan bu adada sukunet içinde yaşayan halk, turizm sayesinde ülkeye gelenler yüzünden ilgi alanı değiştirmiş. Hırsızlık, cinayetler, yasadışı uyuşturucu ticareti ve saldırılar sık görülen suçlardan.

4- Venezuella

Huga Chavez ülkeyi yönetmeye başladığından beri cinayet oranları %67 oranında artan ülkenin asıl suç kaynağı sosyal adaletsizlik.

Latin Amerikanın en tehlikeli ülkesi Venezuella...

Bir kiralık katilin 20 dolara kolaylıkla bulunabileceği ülkede insanlar kendilerini savunmanın yolunu silahlanmakta bulmuş. Dünyanın en fazla sivilinin silah sahibi olduğu ülke Venezuella.

25 milyonluk nüfusta günde işlenen cinayet sayısı 5


5- Rusya

Sosyalist bir devletken, suç işleyenler Armani takım elbiseli eli silah tutan yabancılardı. Ama bugün durumlar değişti. Rus mafyası oldukça güçlü. Eli silah tutan mafya elemanı sayısı tüm ülkedeki polislerden fazla. Rusya'da ortalama 18 dakikada bir bir kişi öldürülüyor.

Uyuşturucu ticaret yolu üstünde bulunan Rusya'nın bir başka dezavantajı da Çeçenler... İşlenen suçlarda Çeçenler önemli bir orana sahip. Adam kaçırmanın sıklıkla görüldüğü ülkede ırkçı yaklaşımlar ve yabancıların öldürülmesi de sık görülen olaylardan. Özellikle Rus erkekleri, Rus kızlarıyla zaman geçiren turistlerden hiç hoşlanmıyorlar.

Back To Top




GONDEREN: iskenderce on 11/14/2009 12:21:52


 olay budur ...Aslında bunun böyle olduğunu tüm dünya biliyor ama gözünü kin ve nefret bürümüş insanlara anlatmak zor.Güzel bir araştırma olmuş.Emeğine sağlık.

 

Türkiye dünyadaki en güvenli ülkelerden biri.Kardeşim yurt dışında yaşıyor ve anlattığı kadarıyla belli bir saatten sonra sokakta dolaşmak sadece kadınlar için değil erkekler içinde son derece sakıncalı..Cinayet ve şiddet almış başını gidiyor oralarda..Ben ülkemde yaşıyor olmaktan son derece mutluyum.

Dünyayı  gezen bir grupla tanıştım.Geçen yıl rotaları Türkiye den geçmişti.Bu insanların söylediğine göre yurdum insanı gibi yardımsever ve iyi yürekli insanlarla hiç karşılaşmamışlar.Hiç tanımadıkları halde köylülerimiz bu yabancı insanları evlerinde ağırlamışlar.Yabancı birinin bunu söylemesi sanırım Türkiye hakkında olumsuz düşünen insanlara kapak olur.

Ancak bazı istisnalarda yok diil tabi.Mesela bir süre önce gelinlikle dünya turuna çıkan bir bayan öldürülmüştü ülkemizde.Bu sapık ruhlu cani insanın o bayanı Allah için öldürmediği kesin .Kendi sapık düşüünceleri ve eğilimleri yüzünden işlenmiş bir cinayet.

Allah hiçbir şekilde şiddeti öğütlemezken insanlar kim bilir neleri saptırıp konuyu yine dine getiryor anlamak zor.Bazı şiddet yanlısı psikolojisi bozuk insanların uyguladığı vahşeti dine bağlamak şaşılacak bir olay ama artık şaşırmıyoruz   Dinimizde sadece kısasa kısas olayı vardır.Ancak bunda Allah affetmemizi öğütlüyor.Bu da en güzeli.Kavgayı ve şiddeti bırakın kötü söz söylemeyi bile uygun görmüyor.

Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (İsra Suresi, 53)

Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları 'boşa çıkıp bozulur'. (Fatır Suresi, 10)

Ayetler çok açık....Görmek isteyene...

 

Din gerçek anlamda yaşandığı sürece güzellik demektir,huzur demektir,güven demektir...

Samimiyetsiz insanların dinde baskı uygulaması ise sadece kendi egolarını tatmin etmek için yaptıkları saçmalıktır,zayıflıktır,cahilliktir.Ortaçağdan kalma bir uygulamadır ve Allah la ilgisi yoktur....

Back To Top




GONDEREN: iskenderce on 01/26/2010 16:19:01



ozgurluk_ yazdı:

Sayin iskenderce selam.

Galiba simdi anladiniz   ibranilerin kim oldugunu ?

Bana ibrani diye bir dil ve milet yok demistiniz.

Israil TÜRK  konsolosluguna yapilan  kompuloda hangi dil konusmuslar,

bunuda ihtiraz edermesiniz galiba.

KUR AN da yazan ibrahimin milletinden olan kimlermis.

Demek ki KUR AN in yazdigi gibi  HZ  ibrahim  müslüman deyil yahudi imis.

Günlerce bunu tartistik sizin ile ayrica beni siteden 6 sefer atilar bu yüzden.

Su gercegide yazmadan edemiyecegim 1 milyar cahil dostum olacagina 6 milyar.

Akili düsmanim  olsun, beni atanlarda ne kadar  Din e karsi duyarli insanlar,

yorum sizin.

Tekrarliyorum 40 yildir  TANRI yi aradim.

Inananclarin ne kadari gercektir diye. 

Saygilar.........

 

 

 

Sayın özgürlük,

uzun zamandır foruma girmiyordum.Mesajınızı yeni okudum.Dedim eyvah yine aynı yerden devam ediyoruz. Bir arpa boyu yol gidememişiz sizinle:)

Öncelikle ben ibrani diye bir millet ve ibranice diye dil yoktur demedim. Sadece o millet ve dil hakkında çok bilgim yok dedim. Hakkında bilgim olmayan bir konuda konuşmak istemediğimi belirttim.Yine çarptırmışsınız konuyu maşallah :)

Siz kabul etmek istemesenizde Hz. İbrahim bir müslümandı . Siz şunu anlayamadınız galiba. Yeryüzünde din bir tanedir efendim. Yani Allah temelde aynı şeyleri bildirmiş insanlara. Ama Kuran dan önce gelen kitaplarda çoğu şey değiştirildiği için en son kitap gelmiştir. Özde din aynıdır. Ancak Hz. İbrahimin müslüman olduğu Kuran da bildirilern bir gerçektir. Her ne kadar Kuran sizin için geçerli bir kaynak olmasada benim inanacağım ve guveneceğim tek kaynak O dur efendım.

Siz hanı dıyorsunuz ya oruç yahudilerde vardı,onlardan almıssınız vs..gibi şeyler...İşte size bunu anlatmaya çalışıyoruz aylardır. Temelde din aynıdır. Kurallar aynıdır. Neden hala anlamak istemiyorsunuz bir anlasam...

Bakın siz galiba kafanızı müslümanlarla ve türklerle bozmuşsunuz. İsveçte huzur içinde yaşayaın o zaman..Neden kafanızı bu konularla yoruyorsunuz...Bırakın herkes istediği gibi yaşasın. Diğer insanlara da yaşam hakkı lütfen. Bakın siz aydın bir insana benziyorsunuz. Akıllı ve aydın bir insan olarak din düşmanlığı yapmak yerine dünyaya faydalı birşeyler yapmaya çalışın. Ve lütfen bırakın artık Hz. İbrahimi, yahudileri,müslümanları... biz ateistlere bulaşıyormuyuz??  Rahat olun,sakin olun ve tüm insanlara saygılı olun...lütfen...

Back To Top




GONDEREN: SuKuT_ on 09/17/2010 12:47:53


Anlayana sivri  sinek sazzzz anlamayana davul zurna değil top atsan azzzzz

Almira ablam   ALLAH ımdan yazılarınızın devamını dilerim kendimce istifade ettiğimi düşünüyom ALLAHım  başka kardeş abla vede abilerimizede nasip etsin...

SuKuT_





--------------------------------------------------------------
RAHMAN ve RAHİM olan ALLAHın adı ile ..
Back To Top




GONDEREN: Almira on 11/21/2010 00:05:30


 

ZULÜM VE CİMRİLİK

205. Cabir radıyallahu anh' den rivayet edildiğine göre, Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helak etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevketmiştir."[1]

Açıklamalar

Zulüm, bir şeyin gereğini değil de zıddını yapmak, hakkı yerli yerine koymamak diye tarif edilir. Zulüm, başkasının hakkı üzerinde haksız bir tasarrufta bulunmak, herhangi bir konuda haddi aşmaktır. Haksız yere başkasının malını almak, ırzına, namusuna sataşmak gibi uygunsuz davranışlar, zulüm diye adlandırılır.

Zulüm, adaletin zıddıdır. Adalet bir fazilet, zulüm ise bir zillet, faziletsizlik, gayr-i ahlakîlik ve haysiyetsizliktir. İslam, yeryüzünde adaleti hakim kılmayı, zulmün her çeşidini ortadan kaldırmayı hedefler, mensuplarını, özenle zulümden sakındırır.

Zulmün kıyamet gününde karanlıklar olması, zalimin o gün karanlıklar içinde kalarak yolunu bulamaması, zulmünün cezasının, şiddetli ve dehşetli olacağı anlamındadır. Zalimler, dünyada zulmettiklerinin hayatlarını karartmış, onlara adeta dünyayı zindan etmişlerdir. Şimdi burada hesap gününde karşılaştıkları acıklı manzara, mazlumlara yaptıklarının kendi başlarına gelmesinden başka bir şey değildir.

Zulüm, çoğunlukla Allah'dan başka dostu ve yardımcısı olmayan zayıflara, biçarelere yapılır. Bunu yapanlar ise kalbleri kararmış, Allah korkusundan mahrum kimselerdir. Çünkü kalblerinde Allah korkusu olsa ve hidayet nurundan nasibleri bulunsa yaptıklarının sonunu düşünürler. İşte böyle kimselerin kıyamet günündeki cezaları, dünyada yaptıklarının karşılığıdır.

Hadîs-i şerifte, Peygamber Efendimiz'in mü'minlerin sakınmalarını, uzak durmalarını istediği ikinci konu cimriliktir. Cimrilik sebebiyle helak oluş, bu dünyada olabileceği gibi, ahirette de olabilir. Hadisde geçen ve cimrilik diye dilimize aktardığımız "şuh" kelimesi, şiddetli cimriliği, sadece malda değil, her işte ve her iyilikte cimri davranmayı ifade eder. Cimrilik, dinimizin kötü karşıladığı ve helak edici huylardan saydığı bir davranıştır. Üstün ahlak ve fazilet olan cömertliğin zıddıdır. Allah cömertleri över, cimrileri ise kötüler. Cimri, gerçekte Allah'ın olan malı, mülkü, ihsan edilen iyilikleri, Allah'ın kullarına vermekten yüz çeviren kimsedir. Allah, insanın bu kötü hasletlerini şöyle anlatır:

"De ki: "Siz, Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman bile, harcamakla tükenir endişesiyle elinizi sıkı tutardınız; insanoğlu zaten daima cimridir"[2].

Cömertlik yerli yersiz saçıp savurmak değildir. Allah'ın kullarına, dikkatlice ve nimetin kıymetini bilerek vermektir. Nitekim, Cenab-ı Hak bu konuda şu ölçüye uymamızı buyurur:

"Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın"[3].

Zenginler cimri davranır, fakirler de sabırsız olurlarsa, toplumun düzeni ve dengesi bozulur. Çünkü bir toplum içinde hem zenginler hem de fakirler bulunur. Bunların birbirlerine yardımcı olmaları gerekir. Aksi takdirde, tarihin her döneminde ve günümüzde de örnekleri görüldüğü gibi, toplumda çatışmalar, kan dökmeler başlar. Bu ise bir toplumun helakine sebeb olur. İnsanlar kan dökmeyi, haramları helal saymayı meşru görmeye başlarlar. Zenginle fakir arasındaki mesafe açıldıkça, zulüm artar ve her çeşidi icra edilmeye başlar. Zulmün artması ve yayılması ise, yıkılışa yaklaşıldığının alameti sayılır. O halde cimrilik de zulmün sebeplerinden biridir. Zulümle bir arada zikredilmesinin böyle bir alakaya dayandığını söyleyebiliriz.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Zulümden sakınıp kaçınmak, başkalarını da bu yönde uyarmak görevlerimiz arasındadır. Bu, Allah ve Resulü'nün emridir.

2. Zulme sebep ve vasıta olmak da aynı şekilde günahtır.

3. Zulüm büyük günahlardandır. Çünkü her zulümde, kulların hakkına tecavüz vardır. Kıyamet günündeki cezası da şiddetli olacaktır.

4. Cimrilikten uzak durmak, sakınıp kaçınmak müslümanlar için bir vecibedir.

5. Zulüm ve cimrilik, haksız yere kan dökmenin, Allah'ın haramlarını helal saymanın, çeşitli büyük günahların ve dinden sapmaların önde gelen sebeplerindendir.

6. Cimrilik, zulme de kaynaklık eder.

7. Adalet ve cömertlik bir fazilet, bunların aksi olan zulüm ve cimrilik ise alçaklık ve düşüklüktür.

Back To Top
09/29/2024
<< Ilk  < Onceki | Sayfa:  1 | 2 | 3 | 4 | Ileri >  Son >>



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***