Ben en çok sende sevdim çocuk olmayı..
Gül yanaklı çocuklarla kovalamaca oynamayı
yada elimdeki simidi bir sokak çocuğuyla paylaşmayı...
Bazen oyuncaklara sarılıp ağlamayı sevdim sende...Karanlıktan korkar gibi sensizlikten korkmayı..
aklıma gelen ne varsa hepsini sana anlatmayı,Oyuncaklarıma ikimizin adını verip onları birbirine kavuşturmayı
sevdim..Küçücük çocukların kocaman yürekleriyle sevdim...
Ben en çok sende sevdim yaşamayı....
Yollarda yürümeyi,duraklarda beklemeyi..
Gökyüzünü seyretmeyi...
Çiçek koklamayı,papatyalardan fal bakmayı...
Acıkmayı,yemek yemeyi bir de sana susamayı
sevdim...
Ben en çok sende sevdim tutsaklığımı...
Bu odada oturup umutla “görüş gününü “ beklemeyi..
Sana halatlarla ,zincirlerle ,kelepçelerle bağlanmayı...
Sevdana hapsolup günlerce adını sayıklamayı
sende sevdim ...
Ben en çok sende sevdim inat etmeyi...
Belki umutsuz ama kocaman bir sevda büyütmeyi
..Çok küçük bir ihtimal bile olsa bana gelişini inatla
Ben en çok sende sevdim gökyüzünü...
Yıldızlardan dilek tutmayı,seninle aynı Ay’a bakıyor olmayı,aynı gökyüzünü paylaşmayı...
Aynı gökyüzünden dökülen yağmurla ıslanmayı
sevdim...
Ama ben en çok Seni sevdim her şeyin ötesinde...
Yüreğimdeki yerini sevdim...Duruşunu,umman bakışlarını...
Susuşunu,konuşmanı..Mutluluk veren sesini,o kocaman yüreğini ve bir de dokunamadığım ellerini
sevdim.... Ben en çok sende sevdim seni sevmeyi....