Toplam bakislar: 1339 - Toplam yanitlar: 0 |
|
GONDEREN: SuKuT_ on 09/27/2010 12:17:07 |
|
“Duâ ve davet” sözü Kur’an’da iki anlam içerir: 1 - İbadet duası (İbadet amacıyla yapılan duâ) 2 - Dilek duası (ALLAH’tan birşey dilemek için yapılan duâ) Şu âyetler bu tanımlara örnektir: “ALLAH’la beraber başka bir ilâha duâ (ibâdet) etme, sonra azab edilenlerden olursun.” (Şuarâ, 26/213) “Kim, ALLAH’la beraber varlığını ispatlayacak hiçbir delil bulunmayan bir ilâha ibâdet (duâ) ederse, onun hesabı Rabbinin yanındadır. Kuşkusuz kâfirler kurtulamaz.” (Mü’minûn, 23/117). “ALLAH’la beraber başka bir ilâha duâ etme, O’ndan başka ibadete layık ilâh yoktur.” (Kasas, 27/88). “ALLAH’ın kulu Muhammed O’na ibâdet (duâ) etmek için kalkınca, neredeyse çevresinde birbirlerine kenetlenerek keçeleşirlerdi.” (Cin, 72/19). “Onlar ALLAH’ı bırakıp dişilere duâ (ibâdet) ediyorlar ve yalnız başkaldıran şeytandan başkasına ibâdet etmiyorlardı.” (Nisa, 4/117) “Hak duâ ALLAH’a yapılır; ondan başka duâ ettikleri, kendilerine hiçbir cevap veremez. Bunlar suyun ağzına gelmesi için avuçlarını suya açan kimseye benzerler. Hiçbir zaman su ağzına ulaşmaz.” (Râd, 13/14) “Onlar ki ALLAH ile beraber başka bir ilâha duâ etmezler. ALLAH’ın haram ettiği canı haksız yere öldürmezler, ve zina etmezler.” (Furkân, 25/68) “Ey Muhammed, de ki: “Duanız (ibâdetiniz) olmasa Rabbim sizi ne yapsın (ne diye size değer versin?) Yalanladığınızdan ötürü azaba çarptırılmanız gerekecek.” (Furkân, 25/77) Âyetin yorumu ile ilgili olarak şöyle denildi: “Eğer sizin O’na duanız olmasa; onun duası size olmasa…” Buradaki mastar bazen özne ile bazen de nesne ile tamlanmaktadır. Ancak özne ile tamlanma olasılığı daha güçlüdür. Çünkü o duayı yapan bir öznenin olması mutlak gereklidir. Bu nedenle iki görüşten en güçlüsü budur. Bu durumda âyette şöyle denilmektedir: “Şayet O’na duâ etmiyor, O’na ibâdet etmiyor ve O’ndan dilekte bulunmuyorsanız Rabbim sizi ne yapsın ? (ne diye size kıymet verip dikkate alsın?) “ ALLAH Resulü (sallALLAHu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor: “Kardeşim Zünnûn’un duası: لَّا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِين ''Senden başka ibadete layık ilâh yoktur; senin şanın yücedir; ben zalimlerden oldum” (Enbiya, 21/87) ayetidir. Sıkıntıya düşmüş her kim bu dua ile dua ederse, mutlaka ALLAH o kimseyi sıkıntıdan kurtarır. (Ahmed, Müsned, c. 1, s. 170; Tirmizî, c. 5, s. 529; En-Nesâî, Amel’ül-yevm vel-Leyle, s. 656; Hâkim, El-Müstedrek, c. 1, s. 505, c. 2, s. 383-Sa’d b. Ebi Vakkas’tan; Ayrıca, Beyhakî, Şu’abül’ İmân,H. No: 606) Malik bin Yesar’dan rivayet edildiğine göre Resulullah(sav) şöyle buyurdu: “Her kim sabahladığında üç kere: “Eûzu billahis semiyyil aliymi mineşşeytanirracim (Kovulmuş şeytanın şerrinden hakkıyla işiten ve her şeyi bilen ALLAH’a sığınırım).” Dedikten sonra Haşr suresinin sonundan üç ayet okursa, ALLAHü Teâlâ o kişiye akşama kadar duâ etmek üzere yetmiş bin melek görevlendirir. O gün ölürse, şehit olarak ölür. Akşamladığında bunları okuyana da aynı derece vardır. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/26. Haşr suresinin son üç ayeti: هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ HuvALLAHulleziy la ilahe illa huve ‘alimulğaybi veşşehadeti huverrahmanurrahıymu. HuvALLAHulleziy la ilahe illa huve elmelikulkuddususselamul mu’minul muheyminul ‘aziyzul cebbarul mutekebbiru subhanALLAHi ‘amma yuşrikune. HuvALLAHul halikul - bariy-ulmusavviru lehum’esma ulhusna yusebbihu lehu ma fiyssemavati vel’ardı. Ve huvel’aziyzulhakiymu. Meali: O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan ALLAH’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir. O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan ALLAH’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan ALLAH’tır. ALLAH, onların ortak koştuklarından uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren ALLAH’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir Beni bir mü’min kulun gördu. Yanımdan geçiyordu, beni fark etti. Durdu geri döndü, geldi. Yüzüme uzun uzun baktı. Önce gözleriyle, sonra elleriyle okşadı. Kokladı, kokladı. Bir öpücük kondurdu yanaklarıma ayrılmadan. ” Ne guzel yaratmış!” dedi sessizce. İste o an, niçin var oldugumu anladım. Melekler sardı etrafimızı ansızın, imrenerek seyrettiler olup biteni. Görmedigi Rabbine görmüş gibi inanan bir insanın yuceliğini görduler. Ve herseyi en ince ayrıntısıyla kaydettiler. Çekilen resimlerde ben de vardim. Ey dualara cevap veren Rabbim, ben cansız bir tohumdum. Dualarımı kabul ettin, guzel bir çiçek oldum. Senin kudretinle canlandım, Senin san’atınla süslendim, Senin lütfunla güldüm. Simdi bir duam daha kaldi mahşere sakladığım: Beni gören gozleri ateşte yakma, Ya RABBİM SAYGILARIMLA SuKuT_
--------------------------------------------------------------
RAHMAN ve RAHİM olan ALLAHın adı ile ..
|
|
|