Usulca geçtim bu şehrin sokaklarını,
Akşama vardım.
Şiirler yazdım sevdiğim sana,
Anladım ki,
Seni sevmek bambaşka bir mevsimmiş bana.
Takvimlere bıraktım yalnızlığı,
Yağmurlardan düştüm yokluğuna, cümlelerinden içtim,
Sabahlara saklandı ayışığı,
Usulca unuttum bu şehrin sessizliğini.
Yanımda sen,
Ellerimde yüzüne gülümseyen zamanlarım,
Onca sevda vardı şafaklara sevdiğim,
Ben yalnız seninkini seçtim
Çocukluğundan sıyrıldım sana aşkların,
Çabaladım kapıların dışında,
Yalnızlığıma ok gibi saplanan yarınlar vardı,
Anlaşılmamış, paylaşılmamış,
Gecelerce saçlarına karışan yıldızların koynunda,
Bir ben vardım, birde sen,
Bakışırdık sabahlara kadar aynalarda
Yani sevdiğim,
Zaman aldı uykularımı,
İçime sancı doğuran bütün sabahlardan,
Göremesemde seni, kendimden vazgeçtim.
Usulca bitirdim bu şehri seni düşünerek,
Bir seni sevdim.
Ardımızda,
Gündüze bırakılan nice aşklar vardı özlenmemiş,
Devrik cümlelerinde aşk, henüz yüzümü görmemiş,
Sen vardın bana herşeyden önce sevdiğim,
Seni sevmeyi öğretti bana gecelerce,
Sende aşk'ı bulan yüreğim
Ve anladım ki sevdiğim,
Sevdaların şimdi bana herşeymiş,
Aşk yalnız sende gerçekmiş,
Seninle aşk'ı yaşamak,
Hiç birşeye değişilmezmiş.
Üşenmeyip topluyorum ortalığı.
Öyle köşe bucak değil.
Ne heves, ne düş kırıklığı;
Gecede bırakıp tüm yaşadıklarımı
Sabahlar buluyorum kendime.
Düşler öğlene dek gitmiyor.
Yanındayım.. mutluyum.. yalnızım..
Susman yoruyor beni,
Konuşman; çamaşır serili bir bahçe,
Yazın toplanmadan bırakılmış,
Bir halı gibi nemli ve ağır.
"Herşeye varım!" diye
Bağırmak geçiyor içimden
Oysa bağırsam,
Yorgun güllerin solmaya yüz tuttuğu bu gecede,
Her heves bir düş kırıklığı..