Kendinden olmak küfür, kendinden geçmek imandır. Yirmi birinci asrın en ölümcül ve henüz çaresi bulunamayan hastalığı; kibir ve çekememezliktir. Vicdan-i muhasebenin artık gereksiz sayıldığı bir çağda hepinizi öz eleştiri ve vicdan-i muhasebeye yapmaya çağırıyorum�

Öncelikle �en kimim, hayatın neresindeyim ve ne yapmak istiyorum?�bu soruları açık yüreklilikle kendinize sormalı ve sonucu ne olursa olsun tüm gerçekliğiyle bu soruların cevabını bulmalısınız. Ne acıdır ki cevaplar; gerçekten kendinize olan samimiyetsizliğinizi aşabildiyseniz, içler acısıdır.

Şimdi vicdan-i muhasebede sıra;
Kulun, her gece yastığa başını koyduğunda, kendisine sorması gereken ilk soru; �ugün Allah için ne yaptım?�olmalıdır. Öyle bir çağın içinde yaşamaktayız ki; Küfrün adı yaşam tarzı günahın adı kaçamak� haramın adı felekten bir gece çalmak olmuştur� Soruyorum sizlere kaçınız bu soruya gönül rahatlığıyla cevap verebildiniz ve kaçınızın yüzü utançtan al al oldu?

Tüm ülkü sevdalıları hareket için ne yapabilirim?�sorusuna cevap aramalıdırlar. Hareket adına ben şunları yapmıştım diyerek ki nice sevdalılar vardır bu davayı yaşatmak adına tüm kahpeliklere göğüs geren Allah onlardan razı olsun, geçmişte yaşamaktan vazgeçilmeli, hareketi milliyetçi Türkiye�ye taşımalıyız. Doğru ve dürüst olmak çok zordur. Eğer sen dürüst biriysen doğru olma şansında vardır. Ama doğrular tektir, insanların benim doğrum dedikleri şey sadece kendi karakterlerinden süzülen fikirleridir ve fikir hissin barutudur. Ne düşünüyorsanız siz Ozunuzdur. Önce kendinize dürüstçe bakabilmeli ve başınız dik yarınlara yürüyebilmelisiniz. Çünkü ÜLKÜ BİR UFUKTUR, BAŞI DİK OLMAYANLAR GÖREMEZLER�

Türk�n yaşadığı her yer benim vatanımdır ve dünya üzerinde yaşayan her Türk benim öz be öz kardeşimdir. Türklüğe en çok yakışan; İslamiyetin özüyle mayalanmasıdır. Şunu asla unutmamak gerekir; Romanya�ın kuzeyinde Moldovyada yaşayan 200 bin tane Deliorman Türkü, yani Gagauz, Hıristiyan ortadokstur ve aramızdaki din ayrılığının benim için hiçbir önemi yoktur. Sizde takdir edersiniz ki; bu tamamıyla Cenabı-ı Allah ile kul arasında bir meseledir ve onları yaptıkları seçimlerden dolayı suçlayamayız. Yapmamız gereken en mantıklı iş; onlara İslamiyeti anlatmak ve asla sahip oldukları inançtan dolayı onları suçlamamaktır. Yarın asrın savaşı başladığında onlardan başka kimse yanımızda yer almayacaktır. Çünkü TÜRK�N TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR

Sonuç olarak çivisi çıkmış Acuna bir kez daha hatırlatmak gerekir ki;
vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir,TURAN..

Vatan için ölmeyi beceremiyorsanız, Turan içinde yaşayamazsınız...

Selam ve dua ile!

Guzel yaziniz ''Asenalara..'' diye baslasa da aslinda bu vatana gonul vermis herkeze bir gorev yuklemekte .

Asenalar hep geri plana itildi bugune kadar .Hicbir konuda fikir sahibi olmalarina izin verilmedi .Babalar sadece erkek cocuklarina asil ve olumsuz gorevlerini devrettiler sessiz bir yeminle ... .

''Asenalarini '' amacsiz , ufuksuz ve ulkusuz biraktilar  .Susturdular .Kizlara susmak yakisir diyerek ...

Asenalar , ogrenemediler kutlu ulkulerini ve sahip cikamadilar kutlu  davalarina .Dolayisiyla hareket oksuz kaldi .Bugun hedefte bir belirsizlik yasaniyorsa , bu vatani at sirtinda ok-yayla , kilicla kazananlarin cocuklari susuyor ne yapacagini bilemez halde gelismeleri caresizce seyrediyorsa ; dava asenalara ogretilmediginden gelecek nesillere guclu bir sekilde aktarilamadigi icindir belki de  .

Eger Asenalardan birsey bekliyorsaniz , ''kutlu ulkumuzu '' ogullarinizdan once kizlariniza ogreterek baslayin .

Ben isterdim Ergenekon destanini babamin bana anlatmasini ama abime anlatirken ben arsizligimla onlarin pesinden ayrilmadigim icin ogrenebildim .

Biz de bu vatanin sessiz bekcileriyiz .Eger birgun bu mubarek vatan bize ihtiyac duyarsa , biz ihtiyaci olan heryerden bir bir cikariz... Bu da boyle biline !