İhanetin zamanını biliyorum..
Sizi vuran hançeri,size en yakın olan tutacak,size en yakın olan
ona en çok sokulduğunuzda vuracak...
Ve siz,içinizdeki hançeri çıkartıp vurmak için onu, size en çok
sokulduğu anı bekleyeceksiniz.
İhanet hançerini sokmak için dokunabilecek kadar yakın olmak
gerektiğini sezeceksizniz.
Şöyle haykırmayı öğreneceksiniz:
''Yaralanmışlardan korkun''
Yaralanmamış kim var peki?
Ve,yaralanmamış kimse yoksa siz kime sarılacaksınız?...
Zehirin panzehirini zehirden yaptıkları için acının
panzehirini de acıdan mı yapıyorlar?
Canımızı acıtanın canını acıtmak geçiriyor mu acımızı?
yaralandıkça,yaralıyoruz...
yaraladıkça,yaralanıyoruz...
Hepimiz kendimizde olmayanı arıyoruz.
Ve hepimiz ancak kendimizde olanı buluyoruz.
Yaralanıyor,yaralıyoruz...
Hatalarımızı ve pişmanlıklarımızı çıkarsak bizden geriye ne kalır?
Hayatımıza alevli galaksiler gibi ışıklar içinde giren nice
insan,çarptığı yeri kanatan,ateşini kaybetmiş bir taşa dönmedi mi?