Eskilerin adab-i muaşeret dedikleri görgü kuralları, terbiyeli, kibar, nazik, takdire değer ahlaki davranış biçimleri anlamına da gelmektedir.
Görgü ve nezaket kuralları toplumun dününü, bugününü dengeleyen tarihi sürekliliği temine yardımcı olur. İnsanlık âlemini en güzel noktalara taşımanın yolu, görgü ve nezaket kurallarından geçmektedir.
Şimdi gelin bu nezaket kurallarına kısaca değinelim.
*Adinizi onurla koruyun
*Ekmeğinizi helal dairesindeki çalışmalarınızla kazanın.
*İnsana güzel konuşmak yakışır. Konuşmadan önce dinlemesini öğrenin. Allah bir dil verdi, ama iki kulak verdi. Yani az konuş ama çok dinle. Konuşurken “eee-hiii-iii” gibi asalak sesler çıkarmayın. Evet diyeceğiniz yerde “hi-hi”, buyurun diyeceğiniz yerde “ha-ha” demeyin. Yine konuşurken ikide bir “ondan sonra… Anladın mı? Tamam mı? İyi dinle bak…” gibi sözleri tekrar tekrar söylemekten kaçının.
*Önce erkeğin kadını, gencin yaşlıyı, ayakta duranın oturanı, memurun amiri, eve girenin evden çıkanı, şehre girenin şehirden çıkanı, yukarıya çıkanın aşağıya ineni, selamlaması gerektiğini bilin.
*Toplu halde olan insanların yanına vardığınızda nezaket gereği önce kadınlara, sonra çiftlere, sonra da tek basına olan erkeklere selam verin.
*Yasça büyük olan elini uzatmadan küçük elini uzatmasın. Küçük büyükten önce hal-hatır sormasın. Büyük yerine oturmadan küçük yerine oturmasın. Oturduğunuz da ise sadece kenara ilisin, yoksa koltuğa yayılmayın.
*Konuşmasını, dinlemesini, bilen bilgili, tecrübeli, güzel ve doğru ahlaklı, tecrübeli insanlardan kendinize çevre edinin.
*Söylediğiniz söz, doğru olsun. Ama her doğru sözü her yerde söylemek doğru değildir. Söz vardır bilinir söylenmez. Söz vardır ne bilinir ne de söylenir.
*Kimsenin ayıbının peşinde olmayın. Sizin vazifeniz değil. Biz, kendi ayıplarımızla meşgul olalım ve düzeltelim. Atalarımız; “nefsinin bin ayıbına razı olan, dostunun bir ayıbını örtmeli” demişledir.
*Farklı ve karşı fikirlere tahammül etmesini bilelim. Bize göre ters gelen zannettiğimiz fikir ve düşünceleri savunanları, bir kalemde silip atmayalım. Sabırlı, temkinli, geniş düşünceli olalım. Hoşumuza gitmeyen düşünceleri ifade edenleri, öfkelenmeden, sonuna kadar büyük bir sabırla, anlayış ve sükûnetle dinleyelim. Konuşma, anlatma ve ifade sırası size gelirse ikna metotlarını kullanarak konuşun.
*Hemen kızmayın. Hemen kızmak şeytan karakteridir. Sabırlı olun, insanları dinlemesini bilin. Dinlemek, anlamaktır. Anlamak doğru karar vermektir. Doğru karar vermek adil olmaktır. Önce düşünün, sonra konusun. Konuştuktan sonra düşünmek, pişmanlık getirebilir
*Çok yemin etmeyin. Çok yemin edenler, güven vermeyen, şüpheci, başkalarına inanmayan insanlardır.
SEVGİLERİMLE…..( resimlerle süslemek isterdim ama onu yapamıyorum henüz )