REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1121 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: nevval on 06/17/2010 11:53:02





Üçayların birinci ayı, Recep ayıdır. Bu ayın ilk Cuma gecesine de Regaib Gecesi adı verilir. Regaib Gecesi, bağışlanmanın çok yapıldığı, sevap ve mükafatın bol bol verildiği, feyiz ve bereket dolu olan gece demektir. Ayrıca Hz. Peygamber (sas)’in Mi’raca çıktığı gece de Recep ayını süsleyen eşsiz gecelerdendir. Şaban ayında ise Beraat Gecesi vardır. Bundan dolayıdır ki, böyle mübarek geceleri içinde barındıran üç ayların manevi değerini bilmek ve tevbenin kabul olunacağı bu kutsal zamanlardan yararlanmak, kurtuluş uman her Müslüman`ın tutkusu haline gelmelidir. Cenab-ı Hak da zaten “Ey iman edenler! Hepiniz Allah’a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.”(Nur Suresi, [24:31])buyurarak bizi tevbeye davet etmektedir.
Bu aylar, Müslümanların manevi hasad zamanlarıdır. Özellikle bu aylarda yapılan samimi dualar ve ibadetler, Yüce Allah tarafından kabul edilir. Zira Yüce Allah, “Siz bana dua edin ki, ben sizin dualarınızı kabul edeyim.”(Mü’min Suresi, [40:60]) buyurmuştur. Öyle ise, Recep ve Şaban aylarının başından itibaren Ramazan ayına hazırlık yapalım. Bunun için ise, Recep ayının başından itibaren diğer zamanlardan farklı olarak ibadetlere daha çok sarılalım. Kaza ve nafile namazlarımızı kılmaya çalışalım. Bu ayların içinde gelen başta Regaib Gecesi olmak üzere bütün bu mübarek geceleri ihya edelim, gündüzlerinde de oruç tutalım. Fakirleri sevindirelim. Her türlü günahtan temizlenmeye çalışıp Allah’tan af dileyelim. Haram ve zararlı şeylerden uzaklaşmaya, aralarımızda varsa çekişmeleri, kırgınlıkları gidermeye gayret edelim. Aramızda barışın ve kardeşliğin temellerini güçlendirelim. Birlik ve beraberlik duygularını pekiştirelim ve ahlaki gelişmeyi sağlayalım.Yeryüzündeki bütün Müslümanların mal, can, ırz-namus ve dinlerine musallat olan her türlü düşmanlıktan, bela ve musibetten, akan kan ve gözyaşından bir an önce kurtulmaları için dualar edelim.

Peygamber Efendimiz (sas), “Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri dönmez. Bu geceler; Receb’in ilk Cuma gecesi, Şaban’ın onbeşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi ve Kurban Bayramı gecesidir.”(İmam Şafi, El-Ümm)buyuruyor ve dualar etmemizi tavsiye buyuruyor. Bizler de bu tavsiyeye kulak verelim. “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl. Bizi de hayırlısıyla Ramazan ayına kavuştur.”(Ahmed bin Hanbel, 1/259)buyuran Peygamber Efendimiz (sas)’in bu duasını dilimizden eksik etmeyelim.




Regaip Kandili de diğer mübarek gün ve geceler gibi oruçlu olarak karşılanması gerekir.Kazası olanların hiç olmazsa bir günlük kaza namazı kılması, çok iyi olacaktır.Yine Regaip Kandilinde Kuran-ı Kerim okunmalıdır.
Bu gecenin ihyası, yatsı namazı ile sabah namazı camide cemaatle kılmakla olur. Yatsı namazıyla sabah namazını camide kılmak o günün, o gecenin ihyası demektir.
Bir başka ihyâ şekli de zikirdir.

“Lâ ilâe illALLAH”, “ALLAHümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âli seyyidinâ muhammed”, “Estağfirullah”, “SübhànALLAH”, “Elhamdülillâh”, “ALLAHu ekber”, “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm”, “ALLAH” gibi sözler mübarek kelimelerdir, Bunları zikretmek çok sevaptır.


REGAİB KANDİLİ DUASI

Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm
Bismillahi’r-rahmani’r-rahîm

Ey bizleri varlığa erdiren

Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran

Güzeller güzeli rabbimiz!

Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât ü selam olsun.

İçinde bulunduğumuz şu mübarek Regaib Kandili münasebetiyle bu gecenin senin katındaki kutsiliğini de vesile edinerek dergâh-ı ilahînin önünde ellerimizi açıp yalvarıyoruz:


YA İLAHE’L-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla engin rahmetinin kapısına dayanıyor, şu mübarek Regaib gecesinde bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz.

EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur;

Ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur.

Bütün dileklerimizi kabul buyur

Ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur;

Yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.


EY KORUYUP KOLLAYAN ALLAHIM!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma;

Akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden,

Nefislerimizi cismânîliğin baskılarından,

Gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle ya Rabbi

Biz kullarını; ilimde kibir ve gururdan,

İbadette riya ve gafletten

Ve duygularına renk attıran ülfetten koru ya Rabbi!

Senin yolunda yürüyor gibi görünüp senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde iç içe firkat yaşamak,

Hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır!

Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.


EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine bizleri bağışla,

İnayetine ihtiyacımız açık,

Çaresizliğimiz her halimizden belli;

Bizleri yara-bere almadan

Ötelerdeki güzelliklere ancak sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış ve kırılmış ruh dünyamızı da ancak sen tamir edebilirsin.

İçimizi sana döküyor,

Kusurlarımızı sana açıyor ve bizlere yeniden iyi insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!


EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun.

Sana yönelenlere hep “gelin, gelin” diyorsun.

Ey Rab! Bütün kusur ve hatalarımızla beraber müsaade buyur “biz de geldik” diyelim. Geldik ve şu mübarek gecede sana,

Yolların amansızlığını,

Nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını,

Bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz.

Bilhassa, her zaman hatalara açık duran,

Günahlara meyyal bulunan

Ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan,

Serkeş nefsimizi sana şikayet ediyoruz.

Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır Ya Rabbi

Lisanlarımızı yalandan, gıybetten, senin sevmediğin,

Hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle ya Rabbi!

Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle ya Rabbi!

Niyetlerimizi ihlaslı kıl ya Rabbi!

Ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!


EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI,

EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder,

Davranışlarımız ahenksiz,

Çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık,

Dünyanın durumu boz-bulanık,

İşte böyle bir dağınıklık içinde sana geldik.

Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı,

Şimdiye kadar gelip senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış;

Hiçbir pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır.

Bizi hilm ü silminle güçlendir ve affınla bizlere muamelede bulun ya Rabbi!


EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek Regaib gecesinde binler, yüz binler senin karşında gerek burada gerek televizyon ekranları karşısında divan durarak

Ellerimizi sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “biz geldik” diyoruz.

Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine,

Her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak senden uzaklığımızı geçici dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz ya Rabbi!


YA İLAHEL ALEMİN!

Mescitlerimizde Kur’an okunuyor,

Minarelerimizden dinin temeli ezanlar yükseliyor;

Ve biz mabetlerimizde, mescitlerimizde bülbülü hoş eda nağmeler dinlemeye erdik, sen bu nağmeleri kesip bizi inkisara itme ya Rabbi.

Hazret-i Muhammed’i güldüren,

Kur’an’ın manasını güldüren,

Eslâfı, ervahı, eşbahı güldüren bu manzarayı makûs edip

Bütün bu gülenleri şu mübarek gece hürmetine ağlatma ya Rabbi.


EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli;

Eller yasak meyvelerde,

Ağızlar harama açık duruyor;

Gözler başkalarının kusur müfettişi..

Yalan revaçta, hıyanet sıradan bir şey,

Hak ve adaletin ismi var sadece;

Vefa Kafdağı’nın arkasında,

Ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış;

Buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta.

Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement;

Her biri birer çukur olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve özümüzle bütünleşip kendimiz olamıyoruz.

N’olur bu durumdan bizleri kurtar ya Rabbi!


ALLAH’IM!

Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap

Ne de tutarlı bir plâna sahibiz.

Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz;

Kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz.

Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rabb!,

Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz.

Kendimiz edip kendimiz bulsak da,

Rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek genişlikte.

Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!


EY KAİNATIN SULTANI!

Dua edenlere cevap veren sen,

Izdırapları dindirip ihtiyaçları gideren sen,

Devrilenleri kaldırıp doğrultan sen,

Çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de sensin!

Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı;

Nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü;

Samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı.

Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere..

Var eden sensin, yok eden de sen; uzak tutan sensin, yaklaştıran da sen;

Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi söyleyemezdik.

Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde sana karşı yaklaşma heyecanları uyar ya Rabbi!


ALLAH’IM!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun..

İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma.

Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de ihlas istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur ya Rabbi!




09/19/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***