YILMAZ GÜNEY İN YAZDIĞI MEKTUP
Selimiye Mektupları / Yılmaz Güney
17 Ocak
1974
Canım ciğerim sevgili,
Bugün senin doğum günün... ayrı değiliz bilesin... her zamankinden çok,
her zamankinden içten yüreğimdesin... sürekli yaşatarak, besleyerek,
büyüterek seni... içimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler
bırakıyor... çünkü tutacağız bir gün hayatın ucundan, yükleneceğiz ne
varsa, ne kadar solmuş gül varsa canlandıracağız onu....
Sevgili, yavrum.... hiçbir darbe yıkamadı içimizdeki hayat ağacını...
ezemedi... ezemez de... Bugün... yirmiikinci yaşına bastığın gün bilesin
ki, önümüzde hiçbir engel duramayacaktır... akıp geçeceğiz, yıkıp
gideceğiz çünkü...
Kar var dışarıda, güneş var, insanlar var... İçimizde canlılığını
koruyan hayat böceği kıpırdıyor... buzlar çözülüyor, toprak uyanıyor...
Evet... Hayat ve onun bütün unsurları başkaldırıyor... Yeni bir güne,
yeni bir güneşe... Sevgiyi yeni baştan kurarak.
Canım sevgili... yirmiiki yaşlım... güzelim... sevgiyle kucaklarım
hepinizi... bin defa, yüzbin defa, onmilyon defa merhaba...
Merhaba sevgili!
Evet... hayat durdurulamaz yerine akıyor ve biz bu akıntının içinde
bizi bekleyen yarınlara, sardunyalara, hanımeli çiçeklerine, kiraz
ağaçlarına varacağız...
Mutlu ol sevgili... Sevin... hayat senindir... bir ırmaktır çünkü o...
sonsuza akan bir ırmak...
Öperim... Heyecanımı, hüznümü, acımı anla sevgili... Oğlumu sar ve ona
anasının yirmiiki yaşına bastığını anlat. Oğlumuz da yirmiiki yaşında
olacak birgün... sen de kırkiki yaşında olacaksın... Ya ben... ben
n’olacağım acaba!