nasıldım,nasıldım o gece,bilemezsin.eski taş binalar üstüme yıkılıyordu,başımda parçalanıyordu vitrinlerin camları.her taşıt beni ezip geçiyordu yanımdan.insanlar alnımda yürüyordu çamurlu ayaklarıyla.rüzgar gırtlağıma yapışmış bie el gibiydi.kitaplar,dergiler,gazeteler gördüm boyalı dükkanlarda.hepsi ölmek diyordu,yalnız ölümdü gördüğüm kaldırımlarda.
artık herşey boştu,yalandı.
kirli bir çamaşır gibiydi üzerimde yaşamak.umutlarımı yitirmiştim,arayıp bulacak gücüm kalmamıştı!.öylesine yorgundum,bitkindim.ellerimi sevmiyordum,damarlarımdaki kan rahatsız ediyordu beni.ölmek gitgide bir umut haline geliyordu içimde.büyüyor büyüyordu...
boşlukta bir tel gerilmeye başladı: gerildi gerildi.sonra kan rengi bir karanlığa düştüm.duvarlar kırmızıydı,yerler,masalar,sokaklar,insanlar hep kırmızıydı.ama karanlıktı yinee,korkunç bir karanlıktı.kırmızı sisler içindeydim.dört yanım denizdi,kıpkızıl.
sonra rengi değişti çevremin,bulutlar dağılmaya başladı,ilk gün ışığı merhaba dedi pencereden,yeşil yapraklar el salladı.bir adam uzun uzun öksürdü.
ilk ellerimi buldum vücudumda,derken ayaklarımı,gözlerimi,dudaklarımı,saçlarımı buldum.
VE SENİ DÜŞÜNDÜM,İŞTE O ZAMAN YAŞADIĞIMI ANLADIM: UTANDIM...
ü.yaşardan alıntıdır.