REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1946 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: NiliM on 01/24/2010 09:11:59


.••♥BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ ♥••.

 

İngiltere`de trafik niçin soldan akar?

Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu.
Bunun için de çok geçerli bir sebep vardı.

Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin
dost mu, yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değildi. İnsanların
çoğu sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan, duvar dibinden
(yaya veya atla) giderek sol taraflarım emniyete alır, sağ ellerini
kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi.

Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300
yıllarında, papanın Roma`ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep
vermemeleri için, yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve
yüzyıllar boyu devam etti.


18. yüzyılın sonlarında ABD`de birçok atın
çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve
soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde
karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştmyordu.


Çok geçmeden ABD`de trafik sağdan işlemeye
başladı. Fransız İhtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien
Ro-bespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara
bir jest olsun diye, Parislilerden yollann sağından gitmelerini istedi.


Bir süre sonra aslında kendisi de bir solak
olan Napolyon, or-dulanndaki ikmal arabalannın yollann sağından
gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata
geçirdi.


İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından
zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklanndan
vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu
usulü devam ettirdiler. Zaten İngilizler`de Amerikalılardan farklı
olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu.


Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu
gelişimin dünyada öncüsü olan ABD`de sürücü koltuğu ve direksiyon
sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde
bu şekilde yaygınlaştı.


İngiltere`de ve eski sömürgelerinde, trafik
akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki, artık
isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar.


Hangi ülkede olursanız olun, trafiğin yönü
ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz
yine de her iki yöne bakmayı ihmal etmeyin.



Niçin trafik lambaları kırmızı/ sarı ve yeşildir?

Trafik ışıklan uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol
için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları
idaresi kırmızı rengi `dur` sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk kan
rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi
olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830`lu yıllarda `ikaz`
ışığının rengi yeşil, `geç` ışığının ise beyazdı.

Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli
`geç` sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabili-yordu. Ama daha
da kötüsü `dur` işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden
düşünce ışık beyazlaşıyor, `geç` sinyali olarak algılanıyor ve kazalara
yol açabiliyordu.

Sonunda demiryolcular kırmızıyı `dur`, yeşili `geç` san rengi de `ikaz`
sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bilindiği gibi sarı, renk
spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin
bulunması gereken yerde beyaz ışığı görürse, bir şeylerin yanlış
olduğunu anlıyor ve tedbirini alıyordu.

Karayollarına gelince, yollarda sadece atların ve at arabalarının
bulunduğu tarihlerde bile dünyanın büyük şehirlerinde trafik sorundu.
İlk trafik lambası otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868`de
Londra`da kullanıldı. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında
döndürülebilen kırmızı ve yeşil lambalar bir yıl sonra patlayıp,
kendilerini çeviren polisi de yaralayınca bu uygulama ortadan kalktı.

Ama öte yandan otomobillerin ortaya çıkması ve şehirlerde dolaşmaya
başlamalarıyla birlikte durum iyice kötüleşti. Çeşitli şehirlerde
değişik uygulamalar yapıldı. Demiryollarındaki uygulama örnek alındı
ama demiryollarında birbirine paralel iki hat vardı. Bu sistem iki
yolun kesiştiği kavşaklarda işe yaramıyordu.

Sonunda günümüzdekilere benzeyen ilk elektrikli otomatik trafik
lambasını, ilkokul mezunu ve ABD`deki Cleveland`da otomobil sahibi ilk
siyah olan Garrett Morgan geliştirdi. 1914`de ilk denemelerine başlayan
Morgan 1923`de de patentini aldı. Morgan 1963`de ölümünden az önce
patentini 40 bin dolara General Electric firmasına sattı.

Morgan`ın lambaları demiryollarına benzer şekilde bir `T` üzerinde
kırmızı ve yeşil iki lambadan ibaretti. Çok geçmeden ikaz anlamında
sarı lamba da ilave edildi ve uygulama bütün dünyaya süratle yayıldı.

Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala `ikaz` anlamındadır ama günümüz sürücüleri onu `geç` sinyali olarak algılıyorlar.


Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir?

Yüzyıllarca önce insanlarda şeytani güçlerin, bebeklerin veya küçük çocukların odalarında dolaştıklarına, onların vücutlarına girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin ortak bir inanç vardı.
Ayrıca bu şeytani güçlerin, mavi renk tarafından kovulduğuna da
inanılıyordu. Çünkü mavi göklerin rengi idi. Hatta bugün bile hala
Ortadoğu`da şeytanı kovmak için, bazı evlerin kapıları maviye
boyanmaktadır.

O zamanlarda, sülalenin devamı için, erkek bebeklerin önemi daha fazla
olduğu için, şeytan korkar da gider diye, erkek bebeklerin ve küçük
erkek çocukların giysilerinin mavi olması adet haline geldi ve
yüzyıllar boyunca devam etti.

Çok sonraları kız bebekler de "erkek bebekler kadar önem kazanınca",
onların giysilerine de bir renk verilmesi ihtiyacı doğdu ve de
çiçeklerin en güzeli olan gülün rengi, yani pembe renk verildi.


Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır?

Hakikaten, niçin erkeklerin tüm giysilerinde düğmeler sağda, ilikler solda iken kadın giysilerinde tam tersidir?

İşte, insanların daha çok sağ ellerini kullanmalarından dolayı yerleşen
bir alışkanlık daha. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir
düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle de
erkeklerin düğmeleri daima sağdadır.

Peki kadınların düğmeleri niçin solda? Kadınların çoğunluğu da, daha çok sağ ellerini kullanmıyor mu?

Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda,
düğmeler hem çabuk kırılabiliyordu, hem de herkesin alamayacağı kadar
pahalı idi. Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini
ancak hizmetçilerinin yardımı ile giyebiliyorlardı.

Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini, sağ
ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı
(tabii erkeklerin de daha hızlı çözdüklerini söylemeye gerek yok). Bu
neden(ler)le, terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise
soluna gelecek şekilde diker oldular. Günümüzde her kadın, kendi
kendine giyinip soyunmasına rağmen nedendir bilinmez, bu adet
değişmedi.


İnsanlar niçin tokalaşıyorlar?

Tokalaşma aslında çağlar öncesi bir adet. Çok eski çağlarda, tüm
erkekler bir silah taşıyor ve çoğunluğu da bu silahı sağ eli ile
kullanıyordu.

Bir erkek diğerine dost olduğunu, elinde silah bulunmadığını göstermek
için, boş sağ elini uzatıyor, diğeri de aynı şeyi yapıyordu. Ama her
iki taraf da kendini emniyete almak, diğerinin aniden silah çekmesine
mani olmak için, birbirlerinden emin olana kadar, birlikte ellerini
hafifçe sıkarak duruyorlardı.

Tokalaşırken elleri sallama alışkanlığı, elleri daha iyi kavrayarak,
rakibin giysisinin içinden aniden bir silah çıkarmasını önlemek için
başlamış olabilir. Ancak sonraları dostluğun bir ifadesi oldu.. 

Kağıt Parayı Kimler İcat Etti ?

Para icat edilmeden önce, deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır. Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullanmışlardır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır.
Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 nci yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kağıt paranın 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massachusetts Hükümeti, İngiltere'de ise "Goldsmiths" ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı görülmektedir.
"Kağıt icat edildi, paranın kağıt olması yüzyıllar sürdü."

Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir ?

Bu şarkı "Happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı Amerikalı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı "Good Morning to All" yani "hepinize günaydın"dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da Warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır.

Mezara niçin çiçek konulur
?

İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon' nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının çiçekten taçlarla kaplandığı saptanmıştır. Kuzey Avrupa da ise M.Ö 2000 yıllara kadar mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme, kötü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mezarlıklarda kullanılır. Ağacın yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenlerinde siyah giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayaletlerden sakınmak amacı taşımaktadır.

İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar ? 

Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.
 
Satrançta şah niçin o kadar pasiftir ? 

Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe'nin Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.

Bir hafta niçin 7 gündür ?

Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısının 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.

Niçin otellerin kapıları döner kapıdır ?

Döner kapıların tek amacı enerji ve yer tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller. Üstelik tüm bu işlev kapı çapı kadar yer alır.

Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar ?

Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üst üste duran buzların her biri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir. Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışçasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz. 


Neden evlilik yüzüğü yüzük parmağına takılır biliyor muydunuz ?

Evlilik yüzüğü neden hep aynı parmağımızdadır da, neden
işaret parmağı baş parmak ya da serçe parmak değil de neden yüzük
parmağı...
Evlilik yüzüğünü ilk defa eski mısır prensesi nefertiti takmıştır...o yıllardaki
Tıbbın ne kadar ilerde olduğu ayrı bir tartışma konusudur ama yüzyıllar
Sonra anlaşılmıştır ki direk kalbe giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız Parmaktadır..
Başka hiç bir parmağımızdan direk kalbe giden bir damar yoktur


PİRAMİTLER

•   Kahire'de bulunan "Keops piramidi" nin 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon bloktan oluştuğunu, Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yıl süreceğini, Piramidin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizler itam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam  ortasında bulunduğunu, Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla
çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verdiğini, Taban alanının,  yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pik sayısını verdiğini,
•   Piramitlerin içerisinde "ultrasound", radar, sonar gibi cihazların çalışmadığını,
•   Kirletilmiş suyun bir kaç gün piramidin içinde bırakıldığında arıtılmış olarak bulunduğunu, Piramidin içerisinde sütün bir kaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geldiğini, Bitkilerin piramit içerisinde daha hızlı büyüdüklerini, Çöp bidonu içindeki yemek artıklarının hiç koku yaymadan mumyalaştıklarını,
•  Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramidin içinde daha çabuk iyileştiğini,
•   Piramidin içinin göreli olarak yazın soğuk, kisin sıcak olduğunu,
Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girdiğini ve bu günlerin doğduğu ve tahta çıktığı günler olduğunu, BİLİYOR MUYDUNUZ ?

Uzayla ilgili gerçekler...

•  Güneş: Güneş Jüpiter den bin kat, Dünyamızdan bir milyon kat daha büyüktür.
•  Jüpiter: Güneş sistemindeki bütün gezegenleri bir araya getirirsek Jüpiter'in büyüklüğüne erişemezler.

Dünya ile ilgili gerçekler...

• Is Dünya üzerindeki en soğuk yer, ortalama -54 derece ile Antarktika'dır.En sıcak yer ise ortalama 34 derece ile Afrika'da bulunan Etiyopya dır.
• En kuru çöl:Şili'deki Atacama Çölü en kuru çöldür.Bazı yerlerine 400 yıl yağmur yağmamıştır.Diğer bölgelerine ise hiç yağmur yağdığı görülmemiştir.
• En uzun nehir Dünyadaki en uzun nehir Afrika'daki Nil Nehri'dir.Bu nehrin uzunluğu yaklaşık 6.600 km kadardır.
• En yüksek uçurum ünyanın en yüksek kayalık uçurumu Hawaii Adası'nın kuzey kıyısında bulunur.Burada yükseklik bazen 1.005m'ye ulaşır. Bu yükseklik 275 katlık bir gökdelenle eş değerdir.
Hala büyüyor: Atlantik, dünyanın en büyük ikinci okyanusudur ve hala büyümektedir.Her yıl 4 cm kadar genişler ve bunu yaparken, Avrupa ile Amerika'yı birbirinden giderek uzaklaştırır.
•  Felaket bölgesi Deprem kayıplarında Çin ilk sıradadır.1556'da meydana gelen depremde 830.000 kişi ölmüştür.
•  Altın madeni Dünyadaki denizlerde çok yüklü miktarlarda altın bulunur.Eğer bu altınların hepsi çıkarılıp dünyadaki herkese dağıtabilseydi, birer kilo altınımız olurdu.


Hayvanlar

• En büyük hayvan; Dünyadaki en büyük havan mavi balinadır.Yetişkinlerin boyu 34 metreye, kilosu 190 tona ulaşır.
• Uçan memeli:Uçabilen tek memeli hayvan yarasadır.En büyük yarasa uçan tilkidir.Kanatlarının uzunluğu 183cm'dir
• En hızlı:Bütün memeliler arasında en hızlısı çitalardır.Hızları saatte 115km'ye kadar ulaşabilir.
• En zehirli; Deniz kobrası dünyanın en zehirli yılandır.Zehiri normal bir yılanınkinden yüz kat daha güçlüdür.

İnsanlar

Aç mısınız?: Yaşamınız boyunca 30.000 kilo kadar yemek yersiniz.Buda 6 filin ağırlığına eşittir.
Bunu yut: Yutulan yiyecek vücudunuzda 3,5metre yol alır yani bir otomobilin uzunluğu kadar.
Saç: Bilinen en uzun saç Hint'li bir rahibindi.1949'da saçının boyu 8metre olarak ölçüldü.Yani kolunuzdan 13 kat daha uzun.
Isı: Vücudun normal ısısı 37 derecedir.Eğer ısı 25 dereceye düşerse ölebilirsiniz.

İnanabiliyor musunuz?

X ışınlı gözler:1930 da bir New York'lu gözlerini kullanmadan görebileceğini iddia etmişti.İddiasını kanıtlamak için bakmadan yoğun trafikte motosiklet sürdü.Hiçbir yere çarpmadı.Kimse bunu nasıl başarabildiğini bilmiyor.
Büyük yük:Mısır'daki büyük piramit 30 yılda inşa edilmiştir.Kullanılan taşlarla Fransa'nın çevresine 3 metre yükseklikte duvar yapılabilir.
Mucize:

içinden geçti.Bunun içinde buzla kaplandı.Buz öylesine kalındı ki düştüğünde pilota hiçbir şey olmadı

 Bir Alman pilot 1930'da uçağından atladı.Bir fırtına bulutunun içinden geçti.Bunun içinde buzla kaplandı.Buz öylesine kalındı ki düştüğünde pilota hiçbir şey olmadı

 


Salaklık Tarihine Geçenler 
 

"Jake Fen isimli Macar adam, esini korkutmak için kendini asmis pozu verdi... Eve gelen es kocasini o halde gorünce bayildi..Kapiyi açik gören komsu kadin içeri girince iki cesetle karsilastigini sanip evi soydu.Topladiklari ile çikarken Jake kadina bir tekme atti. Cesedin canlandigini sanan kadin korkudan öldü..Jake beraat etti.. •
 
New York'ta 5'inci caddede bir adama araç hafifçe çarpti. Adama birsey olmamisti.. Soförle konustu ve kalkacakken olayi gören biri yanina gelerek,kalkmazsa sigortadan para alabilecegini soyleyince yeniden aracin önüne yatti. Araç sürücüsü ise adamin gittigini düsünerek gaza basti ve adam öldü... • 

Bayan Carson Amerika'nin New York kentinde yasiyordu.. Birgün eglenmek için cenaze isleri yapan bir sirketle anlasti. Sirket eve telefon etti ve bayan Carson'un kalp krizi geçirip öldügünü söyledi . Aile hemen kostu. Bu sirada tabutun içinde yatan bayan Carson birden dogruluverdi. Ama kizi o anda kalp krizi geçirip öldü... • 

Romollo Ribaldo issizdi. Pisa kentinde oturan 42 yasindaki bu Italyan birgün, tabanca ile intihar etmeye hazirlandi. Esi onu engellemek icin dil döktü.. Sonunda Romolo aglamaya basladi ve intihardan vazgeçip silahini yere firlatti. Ates alan tabancadan çikan mermi esine isabet etti ve esi öldü... • 

Kansas Wichita'daki polis,havaalanı otelinde 22 yaşında bir adamı sahte 16 dolarlık iki banknotu kullanmaya çalışırken yakaladı. • 

Güney Afrika Johannesbur'da iki adam birbirlerinin kafası üzerine koydukları bira kutularına ateş ederlerken birisi arkadaşının yüzüne ateş etti.Adam ağır yaralandı. • 


Bir şirket,çalışanlarının iş başında güvenli gözlük kullanmalarını teşvik etmek için özel bir film izletti.Kanlı iş kazalarını gösteren film o kadar canlıydı ki 25 kişi odadan kaçtı.13 işçi bayıldı.ve işçilerden biri sandalyeden düşerek kafasını yardı. •
 
Washington'da bir suçlu hapishaneden kaçtı.Birkaç gün sonra kız arkadaşıyla yemeğe gitti.Ama uzun süre geri dönmeyince kız arkadaşı merak ederek polise haber verdi.Polisler adını duyunca kim olduğunu anladılar ve yakaladılar. • 

*Michigan lonia'da sarhoş bir hırsız,iki hizmetçi kızdan nakit para istedi,kızlar parayı vermeyi reddedince adam polis çağıracağını söylerek onları korkutmaya çalıştı.Kızlar aldırmayınca adam gerçekten polis çağırdı ve tutuklandı. • 

*Pennsylvania Radnor'da bir şüpheliyi sorguya çeken polis,şüphelinin kafasına metal bir süzgeç yerleştirmiş ve tellerle fotokopi makinasına bağlamıştı.Polisin Fotokopi makinasında şüphelinin yalanlarının yazdığını söylemesi inanan şüpheli suçunu itiraf etti. 

İKİZİNİ ÖLDÜRDÜ - Marko ve Roberto de Solisa adlı iki kardeş, birbirleriylepek iyi geçinemiyorlardı. Roberto'nun sık sık kendisiyle dalga geçmesinedayanamayan Marko, kardeşini, kafasına sıktığı tek kurşunla öldürdü. Bubasit bir cinayet gibi görünebilir. Ancak gerçek öyle değil. Çünkü Marko ile Roberto aynı dolaşım sistemini paylaşan yapışık ikizlerdi. Roberto'nun ölümünden 5 dakika sonra, kan dolaşımı duran Marko da öldü. 


MAYINLA FUTBOL - Komboçya'da 2 asker, patlamamış mayınla futbol oynamaya kalkınca hayatlarını kaybetti. Olayı ilginç kılan bir başka nokta, parçalanarak can veren 2 askerin, Kamboçya ordusunun "en iyi mayın uzmanları" arasında yer almasıydı. 

TÜKÜRÜK KURBANI - ABD'nin Alabama eyaletinde 25 yaşındaki bir asker tükürme alışkanlığının kurbanı oldu. Pencerenin kenarına oturarak, tükürüğünü, büyük bir tencere şeklindeki sokak lambasına isabet ettirmeye çalışan asker, dengesini kaybedip 11. kattan düştü. 


COLADAKİ ÇİVİ - New Hempshere eyaletinde 10 yaşında bir çocuk, kolasını çiviyle açmaya çalışırken hayatını kaybetti. Kolanın içindeki gaz basıncıyla fırlayan çivi, çocuğun boğazına saplandı ve çocuk yaşamını yitirdi. 


ÖLECEĞİ VARMIŞ - Amerikalı bir genç, bunalıma girerek 10. kattan aşağıya atladı. Aynı binanın 9. katında, gencin, birbirleriyle sürekli kavga eden anne ve babası oturuyordu. 8.katta ise intihar eden gencin hayatını kurtarabilecek çelik bir ağ vardı. Gencin intihara kalkıştığı sırada, 9. katta anne ve babası yine kavga ediyordu. Eşine iyice sinirlenen baba, elindeki av tüfeğinin tetiğine bastı. Anne kendini yere atarak hayatını kurtardı, ancak tüfekten çıkan saçmalar, o sırada 9. katın hizasında bulunan gencin başına isabet etti. • 


Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtarı bulamadı... Kendisini kurtarmak için çilingir çağırmak yerine polisi arayınca başı belaya girdi... Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler... • 


Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya başladığında yüzlerce erkek satın aldı.Sonra da bu jiletlerin sakallarını kesmediğini söyleyerek onları çöpe attılar. Gillette yetkilileri, mutsuz müşterilerin tıraş olmadan önce jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadıklarını fark ettiler. • 


Chevrolet, yeni model arabası için "Nova" ismini buldu ama sonra arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı... Çünkü "Nova", İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu. •
 

1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı. Çünkü atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi... • 


1840'da ABD başkanlığına seçilen William Henry Harrison, çok soğuk bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma sonucu zatürre oldu. Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra öldü. • 


Meksika'daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı. • 


1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon bilim adamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yapmak için bir tepeyi yangın hortumlarıyla adam akıllı suladılar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonucu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11 izleyici hayatını kaybetti. • 

Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında yürüyebilmelerini sağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti. Fakat botlar o kadar ağır ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayınlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düşman askerleri tarafından vuruluyorlardı. 


1985'de New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti verdiler. Partide konuklardan biri boğuldu. • 


1975'de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programı izlerken erkek yarım saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü. 
Eşi, cenazeden sonra programın yapımcılarına bir mektup yazarak, kocasını hayatının son dakikalarında bu kadar mutlu ettikleri için teşekkür etti. • 


1983'de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.

 





--------------------------------------------------------------
12/27/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***