sana bir gün seslenirsem gelme sakın ezik çağrıların ne önemi var bir kez gölge düştü yollarımıza çekip getiremeyiz artık güneşi eylül girdi yaşantımıza
kopan yaprakları tutturamayız dalına sarıyı yeşil yapamayız
yeni fidan dikemeyiz bu toprağa tutmaz eylülgirdi yaşantımıza
bir gün bana gel desen de gelemem sana giden bütün yollar yabancı! ısırgan otları uzamış boy boy bütün sevgileri taşlıyan şeytanlar sarmış köşebaşlarını anlıyor musunbir gün bana gel desen de gelemem
biryalan denizinde yıkandığım yeter yıllar boyu dudaklarım kadehlerde yandı sabırla anılardı ağlayan
kapı kanatlarının gıcırtısında
boşunaymış direnişi yüreğimin şimdi anladım yılların çabasında
yıkadım içimden ne varsa senden yana geçmiş günlere yüzüm dönük
tüm engelleri üstümden yırtıp attımal bir atın sırtında umutlarım koşuşuyor dört nala dudaklarımdan bir dökülüşünvar ki parça parça gözlerin başka yerde
ellerin uzaklarda anılar can veriyor alacakaranlıkta
şimdi ne inişlerde sen ne çıkışlarda ben varım gözlerimikörettim kulaklarım sağır kır düşmüş sevgilere; sana bir gün seslenirsem gelme sakın...