REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 2510 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: NiliM on 01/08/2010 17:49:39


••♥  TUZLU KAHVE ♥••

 

 

Ege kıyısındaki küçük şirin bir kasabada doğmuştu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları bu kasabada geçmişti. Babası denizciydi. Onunda gününün büyük bir bölümü denizde geçiyordu. Yıllar geçmiş ayrılık zamanı gelmişti. Üniversite ardından staj ve iş hayatı derken Alp doğum büyüdüğü yerden hayli uzaktaydı. Onları çok özlüyordu. İşten çıkmış bir akşam üstü evine dönüyordu, telaşlıydı. Telaşlı olan sadece o değildi. Onunla o akşam tanışmışlardı. Birkaç akşam daha aynı yerde aynı telaş içinde karşılaştılar. Ama bunlar sanki özellikle ayarlanmış karşılaşmalar gibiydi. Aradan birkaç hafta geçmişti. Duraklarda gözleri hep onu arar olmuştu. Hafta sonuydu. Yorgundu ve onu düşünüyordu.Son durakta indi dalgındı.Ağır adımlarla yürüyordu.Çekingen ve titrek bir ses:

“Merhaba” dedi.

Sesin geldiği yöne doğru baktığında heyecandan kalbi yerinden fırlayacak gibiydi.
_Merhaba diyerek karşılık verdi.
Beraber yürümeye başladılar.Tüm cesaretini toplayıp ona :
-Yarın için bir planı olup olmadığını sordu ve onu akşam yemeğe çıkmaya davet etti.
”Memnuniyetle” dedi kız..
Saati ve buluşacakları yeri kararlaştırdıktan sonra ayrıldılar. Çok mutluydu. Şimdiye kadar yaşamadığı duyguları yaşıyordu. O gece doğru dürüst uyuyamadı. Saat 6’ya geliyordu. Siyahı çok severdi. Siyah takımlarını giydi. 07:30 evden çıktı. Saat 08:00’de buluşacakları yere doğru yürümeye başladı. Heyecandan titriyordu. Çok geçmeden oda geldi. Şehrin gürültüsünden uzak güzel hoş bir restoran vardı. Oraya gittiler. Kaçamak bakışlar ve oradan buradan sohbet arasında yemeklerini yemişlerdi. Alp garsondan kahve istedi. Kahveler geldi. Telaşla garsonu tekrar çağırdı ve “Tuz”,dedi. Evet kahve için tuz istemişti. O anda orada bulunan herkes Alp’in bu isteğine şaşkın gözlerle baktılar. En çok şaşkınlık yaşayan kız ve garsondu. Tuz gelmişti. Kahvesine şaşkın bakışlar arasında bir kaşık tuz koydu. Sonra başladı anlatmaya:
-Deniz kenarında küçük bir evimiz vardı. Ben orada doğdum büyüdüm. Babam denizle iç içe yaşardı. Benim de günümün büyük bölümü denizde geçerdi. Deniz suyunun tadını çok küçük yaşlarda tatmıştım ve oradan ayrılana kadar bu tat ağzımdan hiç eksik olmadı. Annemi babamı evimi çok özlüyorum. İşte o tadı hatırlamak onlara olan özlemimi biraz olsun hafifletmek için onlardan ayrıldığım günden beri kahveme tuz koyuyorum, dedi.
Kız dinlediklerinden çok etkilenmiş duygulanmıştı. Aileden ,evden ve özlemden bahsedilmesi onu etkilemişti. İşte aradığım insan diye düşündü. Oda kendi hayatından bir şeyler anlattı. Kısa süre sonra evlenmeye karar verdiler. Ve evlendiler. Çok mutluydular. Hiçbir şekilde birbirlerini üzecek bir şey yapmamışlardı. Özellikle Alp buna daha bir dikkat ediyordu. Dikkat ettiği bir diğer konuda her akşam içtiği kahvesiydi. Karısı ona her akşam kahvesini yapar içine de bir kaşık tuz koyardı. Kocasının böyle sevdiğini biliyordu. Kocası da büyük bir zevkle kahvesini yudumlar daha ilk günkü gibi sevgi dolu gözlerle karısını gözlerdi. Aradan kırk yıl geçmişti. Hiçbir sorun yaşamadan geçmiş çok mutlu oldukları bir kırk yıl… İlk veda eden erkek olmuştu. Karısına öldükten sonra okuması için bir mektup bırakmıştı. Kadın kocasına olan son görevini de yaptıktan sonra bitkin ve üzgün bir şekilde eve gelmişti . Kocasının bıraktığı mektubu aldı. Öptü kokladı. İtinayla açtı,okumaya başladı.
Mektupta:
Canım sevdiğim. Seni çok sevdim ve çok mutlu oldum. Ancak bu sevgim ve mutluluğumu bir yalan üzerine kurdum. Sana yalan söyledim. Doğruyu söylemeyi çok istedim. Ancak üzülürsün kırılırsın diye çok korktum. Artık ölüyorum ve söyleyebilirim. Biliyor musun tuzlu kahveyi ben hiç sevmedim. Tadı çok berbattı. Seninle ilk yemeğe çıktığımız günü hatırlıyor musun? Yemekten sonra kahve istemiştim. Telaş ve heyecandan şeker yerine tuz istemiş herkes bana bakınca da iyice
heyecanlanmış tuzu şeker diye düzeltememiştim. Ama dünyaya bir daha gelsem seni tanımak için seninle bir ömür geçirmek için bir de bin ömür daha tuzlu kahve içmeye razıyım. Hoşçakal bir tanem, yazıyormuş.
Kadın öylesine ağlıyormuş ki akan gözyaşları kağıdı ıslatmış ve mektup bir daha okunamaz hale gelmiş. Aradan günler geçmiş. Kadın bir akşam toplantısında otururken arkadaşlarından biri sormuş:
“Sahi senin kocan kahveyi hep tuzlu içerdi. Tadı nasıldı? Neden böyle yapardı?”
Kadın derinlere dalmış, derin bir iç çekmiş. Tek bir şey söyleyebilmiş.
”ÇOK TATLIYDI”

 

SEVGİYLE KALIN

 

 





--------------------------------------------------------------




GONDEREN: DiLay__ on 01/08/2010 17:54:09


Eşini Okadar çok seviyorki tuzlu Kave bile Sevginin Tadını Değiştirmemiş .

CnM Emeğine sağlıkk paylaşımın çok güzel.





--------------------------------------------------------------

Custom Glitter Text
Back To Top
11/24/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***