REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1554 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: Almira on 12/30/2009 22:09:01






Sevdiğiniz bir işte çalışmak ve iş yerinde mutlu olmak.


Günümüz Türkiye koşullarında birçoğumuzun kulağına bir ütopya gibi geliyor.
Peki, iş yerinde mutlu olmak neden bu kadar önemli?
Yeni nesil çalışanlarla günümüz çalışanlarını karşılaştırdığımızda aslında fark açıkça ortaya çıkıyor. Eskinin yeter ki iyi para versinler ne iş olsa çalışırım diyen çalışanları bugün iş yerinde paradan önce huzur isteyen çalışanlarına bırakmış durumda. Bunun sebepleri arasında da çalışanların işe bakış açılarının yanı sıra şirketlerin farklı ihtiyaçları da sayılabilir. Eskiden rutin iş süreçlerinin hâkim olduğu iş hayatı bugün çok daha yaratıcı ve rekabetçi olmayı gerektiriyor. Bu noktada da çalışanların mutlu olması çok büyük önem kazanıyor. Çalışan, işini sevdiği ve işinde mutlu olabildiği sürece yaratıcı, verimli ve başarılı olabiliyor.


Kendini “Chief Happiness Officer” (mutluluk yöneticisi) olarak tanımlayan dünyaca ünlü Danimarkalı yazar Alex Iqerulf, “İskandinav geleneğinde iş yeri mutluluğunun çok önemli bir yeri var” diyor ve Volvo, Carlsberg, Lego gibi dünyaca ünlü birçok İskandinav şirketinin iş yeri mutluluğuna odaklandığına dikkat çekiyor. “Bu kültür yıllardır var. İskandinavya’daki çalışma kültürünün bir parçası, hatta bölgenin içine işlemiş durumda. İskandinav çalışanlar, diğer milletlere kıyasla çok daha yaratıcı ve başarılı” diyor.

İşinde mutlu olan çalışan, şirketini de mutlu ediyor ve mutlu şirketler de rakiplerine göre daha verimli ve daha kazançlı oluyor. Rekabet gücü artıyor. Tam da bu sebepten, aslında asıl iş, iş yerini mutlu bir çalışma ortamına çevirmesi gereken yöneticilerde bitiyor.


Mutlu olmak için ise çalışanların ne yapması gerekiyor?


Ön yargılardan uzak olmak



Bir iş yerinde yeni çalışmaya başlamışsak öncelikle bütün ön yargılardan arınmak gerekiyor. İş süreçleri ya da çalışma arkadaşlarımızla ilgili önceden hükümler vermek yerine bir süre gözlem yapmak ve gerçekçi yargılara varmak gerekiyor. Çalışmaya başlar başlamaz insanlarla samimi olmak ya da her işte öne atılmak çok da doğru olmayan bir şey. Zamanla zaten insanları tanıyacak ve size yakın olan insanlarla bir şekilde bir araya geleceksiniz. Aynı zamanda işin içeriğini tam bilmeden bir şeyler yapmaya çalışmak da yanılmanıza sebep olabilir.


Düzenli bilgi akışı


iş yerinde bilgi akışının sağlıklı olması işi yapmak kadar önemlidir. Bir işi yaptığınız zaman onu raporlamak da işin bir parçasıdır. Aksi takdirde işin yapıldığını ya da nasıl yapıldığını kimse bilmiyorsa işin yapılmış olması hiçbir şey ifade etmeyecektir.


Çalıştığın ortamı kişiselleştirmek


Çalıştığın odayı, masayı yani ortamı benimsemek ve içinde rahat edebileceğin şekilde kişiselleştirmek önemlidir. Odanı ya da masanı seni mutlu edecek araç gereçlerle, eşyalarla renklendirmek muhakkak ki iyi gelecektir.


İş ve özel yaşamı karıştırmamak


İş işte ev de evde kalmalı. İşte yaşanılan sorunları mesai saatlerinin dışına taşırdığınızda değil işte mutlu olmak, evinizde bile mutlu olamazsınız. Aynı şekilde evinizde eşinizle dışarıda arkadaşlarınızla, ailenizle yaşadığınız sorunları işe yansıtmak kendi ruh sağlığınız için iyi gelmeyecektir.


24 saat çalışır halde olmamak


Tabii ev ile işi birbirinden ayırabilmek için 7/24 çalışır halde olmamak gerek. Hayatın işten ibaret olmadığının bilincinde olmak gerek.


Yöneticini tanımak


İş hayatında kendisine karşı sorumlu olduğunuz kişiyi tanımak birçok avantaj sağlayacaktır. Yöneticinizin hassas olduğu noktaları, hoşlandığı, hoşlanmadığı şeyleri bilmek, olaylar karşısındaki tepkilerini tahmin edebiliyor olmak ve onun çalışma tarzını anlamak gerekir. Bu sayede yöneticinle çatışmaz iş ortamını huzurlu hale getirebilirsiniz

11/15/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***