İnsanoğlunun bir türlü önüne geçemediği şeylerden biri Ölüm, diğeri ise Zaman! Zaman her zamanki gibi hızla akıp gidiyor. Giderken bizlerden çok şeyler götürdüğü ise su götürmez bir gerçek. Peki zamanı engellemeniz elinizde olsaydı neler yapardınız?
Gözlerinizi bir saniyeliğine kapatıp geçmişi düşünün. Her birinizin aklından neler geçti değil mi? Daha dün ne yapıyordunuz? Nerdeydiniz? Hangi durumdaydınız? Kuşkusuz bu sorulara verdiğiniz cevaplar içerik olarak farklı olsa da değişmeyen tek gerçek var; geçip gitmiş olması. Ama bundan daha da önemli bir gerçek daha var ki; bu satırları okurken bile hala geçip gittiği. Ve engel olamadığınız.
Bu yılda bitiyor. Ve yeni bir yıla daha adım adım yaklaşıyoruz. Kuşkusuz gelecek yıla dair beklentilerimiz de her yıl olduğu gibi büyük umutlarla bizi karşılıyor. Hayatından şu yada bu şekilde memnun olmayanların bir nevi sığınak noktası oluyor yeni yıl. Ama şunu hesaba katmıyorlar nedense. Her geçen yılda bir önceki yıla göre yeniydi. Her geçen yıldan sonra yeni yıla bu beklentilerle girmiştiniz. Peki ne değişti? Yada ne değişmedi?
Değişen; Takvimdeki yılların sayısı. Değişmeyen ise; Sizsiniz! Düşünceleriniz.
Her yeni yıla yeni beklentiler içerisinde giren, ama düşüncelerini ve hayata bakış açısını değiştirmediği için çok geçmeden yeni yılı da eskiten siz.
Öncelikle şuna karar vermelisiniz; Yeni yıl yeni hayat getirir mi? Yoksa yeni bir hayatı yeni yılda siz mi kurarsınız?
Eğer yeni bir hayata kararlıysanız bu içinizden gelmeli ve sonuçlarına katlanarak sonuca gitmek için çalışmalısınız. Sonuçta kimse sizin için yeni bir hayat kurmayacaktır. Yeni yılda yaşamak istediğiniz hayatla, eski ‘’yeni’’ yıllarınızdaki yaşadığınız hayat arasında büyük uçurumlar varsa bunu daha çok düşünmelisiniz. Bu farkı nasıl kapatabilirsiniz? Kapatmak için neler yapmanız gerekiyor? Eğer sizde içinde bulunduğu hayattan memnun olmayan kesimdeyseniz ve yeni yıldan büyük beklentileriniz varsa bir an önce karar vermelisiniz.
Karar vermek için cevaplamanız gereken bazı kritik sorular var;
‘’İçinde bulunduğum durumdan memnun muyum? Değilsem bunun sebepleri ne olabilir? Şuan bulunduğum yer hayatta istediğim yer mi? Yoksa dalgalarda sürüklenen bir çalı parçası gibi hayatta karşılaştığım fırtınalar beni buraya mı savurdu?
Hak ettiğim bir hayatı mı yaşıyorum? Yoksa hayatın bana sunduklarıyla mı yetiniyorum? Peki yetinmek zorunda mıyım? Hak ettiğim hayatı yaşamak için neler yapabilirim? ‘’
Neler yapabileceğinizin farkında mısınız? Kendinizi tanıyor musunuz?
Kendinizi hiç sorguladınız mı? Kimsiniz? Nesiniz? Hayattaki amacınız ne? Çevrenizdeki insanlar sizi nasıl tanıyor? Çevrenizdeki insanları mutlu etmek için onlara ne veriyorsunuz? Hayatta değer verdiğiniz evrensel değerleriniz var mı? Varsa bu değerler neler? Para? Kariyer? İyi bir iş? Güzel bir aile? Yada daha fazlası?
Peki bu soruları sorarken şunları hiç düşündünüz mü? Dünyada şuan milyonlarca aç insan var. Bırakın dünyayı, yanı başımızda sokaklarda yatan, çöplerden ekmek toplayan, hatta yemeden evdeki günlerdir aç bekleyen çocuklarına götüren anneler var!
Kışın şu soğuk günlerinde başını sokacak bir barakası bile olmayan, bizim bile dışarıya baktığımızda içimiz ürperirken, dışarılarda sabahlamaya çalışan insanlarımız var. Çocuklarımız var!
Siz belki yılbaşında eğlencede ne giyeceğinizi düşünüyorsunuzdur? Yada eğlenmeye nerelere gideceğinizi? Hediye olarak neler alacağınızı?
Ne oldu? Bir anda hayata bakış açınız ve sizin için olmazsa olmaz değerleriniz yerini bambaşka duygulara bıraktı değil mi?
O halde aslında hayatta çokta şikayet edilecek bir durumda olmadığınızı da anlamışsınızdır. Maddi durumunuz çok iyi olmayabilir. İşinizde yada gündelik hayatta aşmanız gereken sorunlar da olabilir. Ama her ne olursa olsun bu sizin kendi gerçeğinizi değiştirmemeli. Hayatınızı ve hayata bakış açınızı değiştirmek için yeni yılı beklemeyin. Hemen karar verin ve harekete geçin. Yarın, sizin için yeni bir hayata başlangıç olsun.
Ve öyle bir başlangıç yapın ki; Her yeni güne başlarken içinde bulunduğunuz duruma ve elinizdekilere şükrederek!