REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 2184 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: andromeda on 12/30/2009 19:55:03


 

FAKİRLİK (Yoksulluk)


Fakirlik dendiğinde, yüreğinde acı bir sızlama, buruk bir hüzün duyuyor insan, Bu acıyı fakir olmayan Ülkeler, topluluklar, fertler-insanlar, parası, yurdu ve yuvası olanlar anlamazlar…

Ülkesellikten çıkıp artık küreselleşmiş olan ve dünya’da etki alanını sürekli artıran Fakirlik, günümüzün sosyal bir problemi olarak karşımızda durmaktadır. Bu olgu, bu gün toplumsal ve uluslararası sorunların başında gelen en önemli nedeni teşkil etmekte ve risk gurupları oluşturmakta, bu risk gurupları ise değişik etkenlerle daha da artmaktadır. Bu konu’da Dünya ülkeleri üzerine düşen görevleri yerine getirmezse, Gelecekte Dünya daha ciddi problemlerle karşı karşıya kalacaktır, (örneğin, terörizm, savaş, kitle ölümleri v.b. gibi)..

Dünya’mızın nüfusu hızla çoğalmaktadır. Bu gün dünya nüfusu yaklaşık olarak 6.7 milyar civarındadır. Bu nüfustan; yaklaşık olarak yılda 900 milyon insan yetersiz beslenmekte ve yine her yıl yaklaşık 5.6 milyon civarında çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölmektedir. Ne acı...

Halbuki Dünya,da; 10 milyar nüfusa yetebilecek gıda üretimi sağlanmaktadır…
Peki bu durum’da insanlar açlık, sefalet ve fakirlikten niçin ölmektedirler diye bir soru aklınıza gelebilir: Fakirliğin-Yoksulluğun ortaya çıkması aşağıda bahsettiğimiz alınması gereken tedbirlerle beraber, en önemli faktörlerin başında, gelişmekte olan ülkelerin, kendi içindeki gelir dağılımlarının (adil bölüşümün) arasındaki uçurumun sonucu, ortaya çıkan; zenginin daha zengin olması, Fakirin daha da fakirleşmesidir…

Bu gün hangi ülkeye bakarsanız (gelişmiş ülkeler hariç) bakınız, sokaklarda bir dilim ekmek, bir sığınacak köprü altı, bir giyecek için avuç açıp imkansızlıklar yaşayan ve bu nedenle pisikolojisi bozulmuş insanlarla sık sık karşılaşırsınız…

Git gide çoğalan ve kangrenleşmiş bu problemin dünya ülkeleri olarak ele alınması ve 10 milyar nüfusa yetecek gıda üretiminin harcama fazlasını (çöpe atma yerine) acilen bu yönde (Fakirlik-Yoksullukla ilgili mücadele’de) değerlendirmesi ve tedbir alması gerekmektedir…

Fakirliği–Yolsulluğu ortadan kaldırmanın bir çok yolları bulunmakla beraber, şu tedbirlerin de alınmasında büyük faydalar olacağı kanaatindeyim….

1-) Her ülke’de “..AÇLIKLA MÜCADELE BAKANLIĞI..” kurulmalı ve harcama fazlası gıda (çöpe atılma yerine) üreticiler, kurumlar ve diğer kuruluşlar tarafından bu bakanlığa hibe edilmelidir. Bu bakanlıkta, işlenmemiş ürünleri (hammaddeleri) işleyip, mamul hale getirerek Fakirlikle ilgili, hem kendi ülkesi içindeki, hem de, uluslararası ülkelerdeki fakirlikle mücadele etmelidir. Bu organizasyon geliştirilerek dünyadaki bir bankada da biriktirilebilir. Ayrıca her türlü kurum ve kuruluşlar ile fertlerden (şahıslardan) nakdi yardımlarda kabul edebilir. Böylece Fakirlikle şimdiden mücadele edilerek ilerde hem kendi ülkesindeki, hem de dünya ülkelerindeki yoksulluğu fakirliği önleyerek, bu beladan hem kendi ülkesi hem de dünya ülkeleri kurtulmuş olur. (gıda, giyim, barınma ve diğer yaşam imkanları sağlıyarak tabi ki..)

2-) Dünya ülkeleri, Fakir ve gelişmekte olan ülkelere ucuz faizli ve uzun vadeli (Kalkınma) kredisi vererek ve borç ertelemeleri yaparak o ülkedeki gelişmeyi bir nebze de olsa destekleyebilir ve fakirliğin azalmasına katkıda bulunabilir..

3-) Dünya Ülkeleri, Fakir ülkelere turizm seyahatini teşvik ederek katkıda bulunabilirler..

4-) Dünya ülkelerinin kendi bütçe imkânlarınca Fakir ülkelere ayni ve nakdi hibe yardımlar yapılarak o ülkelerin tarımsal ve sanayi sektörleri desteklenebilir ve böylece işsizliklerinin giderilmesine birazcıkta olsa yardımcı olabilirler.

5-) Fakir ülkelerdeki, fakir fertlerin fakirliklerini azaltmak için Uluslararası yardım kurum ve kuruluşlarının desteklerini teşvik edici önlemler alınabilir, böylece o ülkelerin enerji tüketimlerine, konut sektörüne, adil gelir dağılımlarına, fakir insanların iş bulma (istihdam) ve beceri kazanma imkânlarına katkıda bulunabilirler.

6-) Dünya ülkeleri ve yardım kuruluşları fakir ülkelere (o ülkenin coğrafi durumuna göre) (nakdi destekli) proje hazırlayarak fakir insanlarının istihdamını sağlayıp beceri kazanmalarına yardımcı olabilir ve böylece adil bölüşümü destekleyebilirler.

7-) Yine Dünya ülkeleri, beceri kazandırılmış bu fakirlerin ürünlerinin diğer ülkelere ihracatı durumlarında vergi muafiyeti sağlayarak böylece Fakir ülkelere ve onların Fakirlerine maddi katkı sağlayabilirler. Bu durum İthalat’ta da olabilir.

8-) Dünya ülkeleri, Fakirlere göçmenlik hakkı tanıyarak istihdam edilmelerine yardımcı olabilirler.

9-) Gelişmiş ülkeler, Küresel ısınmanın da getirdiği kuraklıkla mücadele için, gelişmekte olan ülkelere, nakdi ve teknik yardım yapabilirler.

10-) Gelişmekte olan Ülkeler de nüfus artış hızlarını azaltmak için gerekli tedbirleri alabilirler.

İşte yukarıdaki tedbirler gibi önlemler alınırsa işsizlik, gelir dağılımı, hastalıklar, ölümler, ve hata savaşlar ortadan kalkabilir ve bu durumda “GELECEĞE UMUTLA BAKAN İNSANLAR YARATILARAK FAKİRLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ BİR TOPLUMLA HAYDİ EL ELE DİYEBİLİRİZ”





--------------------------------------------------------------
*cesaretin bittiği yerde esaret başlar *




GONDEREN: NiliM on 12/30/2009 20:06:15


Paylaşım için teşekkürler

kvetiny_581096536_63.gif picture by darmarka3





--------------------------------------------------------------
Back To Top
07/05/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***