A l l a h a ş k ı n a . . . Kapı aralığından sızan fersiz ışık Bir kerede gün ışığı olsa göz aldanmalarına inat!
Oy gülüm sebebim sen Duvarlarla konuşan ben Oy gülüm kederim sen Kederlerle boğulan ben
Sen beni gamsız mı sandın ? Her derde çare mi sandın? Bilmem sen beni ne sandın? Laf götürür susar mı sandın?
Çok özledim. Gözlerim benden habersiz Sihirli kutuya kayıtsız teslim olmuş. Şu darmadağın halimi görmüyorlar. Kulaklarım sadece sana kesilmiş Yüreğimin yangınına aldırış etmiyorlar.
İyi hissetmiyorum kendimi bir tuhafım. Ben üşümem bilirsin. Peki neden tutmuyor ellerim ayaklarım?
Gözlerim neden mat ve donuk ? Neden kilitlendi kör bakışlarım boşluğa ? Neden konuşmuyor aynalar ? Neden cevap vermiyor duvarlar ?
Ey sevgili! En güzel sevgili! Gül beyazım. Çok özledim. Gittiğin yeri mesken mi tuttun ? Dön dön n’olursun dön artık ! Umutlarım siyaha çalmakta kar beyazım. Yüreğim beynim bütün bedenim karaya vurdu vuracak. Karayazım! Taş mı sandın beni ? Taş mı sandın beni ? Taş mı sandın beni ?
Bak şu halime uzat artık ellerini. Un ufak oluyorum görmüyor musun ? Görmüyor musun?
Çıldırmaktayım gül beyazım.
Sen beni gamsız mı sandın ? Her derde çare mi sandın ? Bilmem sen beni ne sandın ? Laf götürür susar mı sandın ?