REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 1277 - Toplam yanitlar: 0

GONDEREN: baran_8 on 11/24/2009 22:43:01



İki insan birbirini sever. Dünya onlar için farklı bir yerdir artık. Sonra bu aşkla ilgisi olmayan kişiler çıkıp itiraz ederler. Neden olduğunu anlayamazsınız? Öyle bir an gelseydi, siz aşk için neyi feda edebilirdiniz?

Her ne kadar günümüzde ikinci sıraya düşmüş olsa da, aşk ve para dünyanın dönmesinin en önemli sebepleri ve amaçlarıdır. Hayat neredeyse sadece bu iki olgu üzerinde devam etmekteyken, aşkı kendi listesinde ilk sırada tutan ben deniz, bu şeytani yaşam kavgasına üzülerek parayı da katıyorum elbette. Ancak gün gelip, herhangi bir şeyle, aşk arasında seçim yapmak zorunda kalırsam, mutlaka aşkı seçerim.

Bazılarınızın sesini duyar gibiyim. Aşk, karın doyuruyor mu? Kirayı, faturaları aşkla mı ödüyorsun diyeceksiniz? Veznede aşık olduğumu ibraz etmem geçerli olmuyor tabii ki, aşkı yüreğinin tamamında yaşayan ve gücüne inanan biri olduğumdan, fatura üstüne, tahsil edilmiştir mührü vuran yok. Ancak aşkın farklı bir kuvveti var. Öncelikle mutluluk veriyor. Sokağa çıkıp bakın, yüzünde aptal bir tebessümle yürüyenler, sırılsıklam aşıktır. Geriye kalan neredeyse herkesin kaşları çatık, suratlarında keyifsiz bir ifade var.

Çok paranız olunca da aynı mutlu ifadeye sahip olacağınızı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Aşk, üzerinize getireceği keyif ve yaşama gücü ile size daha çok çalışma hırsı, farklı alanlarda üretme ve daha iyi bir yaşam için çözümler getirerek, fazla para kazanma şansı getirir. Fakat para tek başına aşkı getirmez. Getirdiğini zannettikleriniz, çoğunlukla aşk değildir, gelenlerin aşık olduğu şeyin siz olmadığınızı anlam için de müneccim olmaya gerek yoktur.

İngiltere tarihinde bir adam benim gibi düşünüyor olmalıymış ki, aşkı seçmiş. Yıl 1936, 20 Ocak tarihinde babası V.George’un ölümü üzerine, tahta Büyük Britanya Kralı VIII. Edward çıkar. Tahta çıktığı sırada Wallis Warfield Simpson adında bir kadına aşıktır. Bayan Simpson o sıralarda ikinci kocasıyla evlidir, ancak VIII. Edward’a olan aşkı, eşinin kalbindeki yerini silmiş ve boşanma davası açmıştır.Kral Edward, 27 Ekim tarihinde gerçekleşecek bu boşanma davasını beklerken, artık sevdiği kadını ailesine açıklamakta bir sakınca görmüyordu. Nasıl olsa boşanacaklardı. Gel gör ki, durum hiç de umduğu gibi gelişmedi. Sadece ailesi değil, İngiltere Kilisesi ve önde gelen devlet adamları da bu aşka karşı tavır aldılar ve itiraz ettiler. Tarihi kayıtlara göre 1936 yılının Ağustos ayında, Kral Edward, Türkiye’yi 'Nahlin' isimli bir yatla ziyarete gelir. Yatta Bayan Simpson da vardır. Ancak o dönemin gazetecileri henüz magazinin büyük kapanına sıkışmamış olduklarından ve tüm dünyada bu büyük aşkın depremleri yaşandığından, kralın özel hayatına saygı göstererek, yatta bulunan Bayan Simpson’dan bahsetmezler. Dolmabahçe Sarayı’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün misafirperverliği ile karşılanan Kral Edward, İngiltere’ye döndükten sonra, dönemin Başbakanı Stanley Baldwin’e, Bayan Simpson ile evlenmek istediğini söyler. Ancak olumsuz cevap alır. Kralın evliliği onaylanmamıştır. Bunun üzerine, 11 Aralık akşamı halka yaptığı bir radyo konuşmasıyla tahttan çekilir. Aynı gün aşık olduğu Bayan Simpson ile ülkesini terk ederek, Paris’e gider. 1937 yılında evlenirler. 1972 yılında gözlerini yumana kadar birbirlerinden hiç ayrılmazlar.

İşte, tarihin önemli aşklarından birinin öyküsü böyledir. Peki, siz aşkınız için krallığınızdan vazgeçer miydiniz? Peki, şu anda sahip olduğunuz neyi feda edebilecek kadar aşıksınız?

12/27/2024



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***